"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ergenekon davasında son savunmalar için 3 hafta süre

20 Mart 2013, Çarşamba
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon davasında açıklanan esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için sanıklara ve avukatlarına 3 hafta süre verildi. Duruşma 8 Nisan 2013 tarihine ertelendi. Duruşma savcıları trafından verilen mütalaada 19 sanık hakkında yakalama kararı verilmesinin istendiği hatırlatılan ara kararda, yurt dışına çıkış yasağı bulunmayan sanıklar için yurt dışı yasağı konulmasına hükmedildi.

Kaos ve kargaşa ortamı

Mütalaada, iddia olunan örgüt tarafından sivil toplum örgütleri kurulması, yönetilmesi ve yönlendirilmesi kapsamında kurulan ‘’Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği ve Kuvvayi Milliye Dernekleri ile bunların nefret ve şiddet söylemleri içeren legal/illegal eylem ve çalışmalarıyla ülkede kaos ve kargaşa ortamı oluşturularak darbeye zemin hazırlamak için faaliyette bulundukları’’ değerlendirmesi yer aldı. Alparslan Arslan’ın vatansever olarak adlandırdığı kişilere ‘’derin devlet’’ dediği belirtilen mütalaada, Arslan’ın Kuvayı Milliye Derneği’nin yöneticileriyle ilişkili olduğu anlatıldı.

Pamuk’a suikast

Orhan Pamuk’un, sanıklar ve irtibatlı oldukları kişiler tarafından ‘’hedef tahtasına konulduğu’’ kaydedilen mütalaada, Kuvayı Milliye Derneği çatısı altındaki Mehmet Fikri Karadağ organizesinde, sanıklar Muhammed Yüce ile 2 cinayet suçundan aranan Selim Akkurt’un, yazar Orhan Pamuk’a yönelik suikast girişimi hazırlıkları yaptıkları ifade edildi. Arslan’ın banka ve ‘’bir kısım medyayı’’ hedef olarak gördüğü, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i öldürerek, ‘’Türkiye Cumhuriyeti’ni  bitirmek istediğini’’ söylediği, bu şekilde ülkede kaos ve kargaşa çıkarmak istediği bildirilen mütalaada, ‘’bunlar değerlendirildiğinde sanığın örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda hareket ettiğini açıkça ortaya koyduğu’’  görüşü yer aldı.

Arslan, Küçük ile irtibatlı
        
Arslan’ın Veli Küçük ile irtibatlı olduğu gerek sanık, gerekse tanık beyanları ve dosyadaki delillerden anlaşıldığı bildirilen mütalaada, ‘’Alparslan Arslan ve diğer sanıkların kişisel yaşamları hakkındaki tespitlere göre, söz konusu eylemlerin iddia edildiği şekliyle türban örtüsü ile ilgili olarak, kendi görüşlerine göre türban aleyhine karar veren ya da davranan kurumlara ders vermek amacını taşımadıklarını göstermektedir’’ ifadeleri kullanıldı.
 
100’ü aşkın sanık, ‘’örgüt üyeliği’’ ile suçlandı
Mütalaada, sanıklar Sedat Peker, Semih Tufan Gülaltay, Mehmet Bora Perinçek, Ferda Paksüt ve Recai Alkan’ın da aralarında bulunduğu 100’ü aşkın sanık hakkında, ‘’Ergenekon terör örgütüne üye olmak’’ suçundan 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörüldü. ‘’Ergenekon’’ davasının iddianamesinde bazı sanıklar hakkında örgüt üyeliği ya da örgüt yöneticiliği suçundan ceza verilmesinin istendiği anımsatılan mütalaada, daha fazla hapis cezası gerektiren ‘’Hükümeti yıkmaya teşebbüs etmek’’ suçundan cezalandırılmaları talep edildiği için Yargıtay içtihatları gereğince örgüt yöneticiliği ve üyeliğinden ceza verilmesine yer olmadığı ifade edildi.  
 
Ergenekon’da son dönemeç
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ergenekon davasında bir sonraki duruşma 8 Nisan 2013 tarihinde yapılacak. İstanbul Cumhuriyet Savcıları Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın ve Murat Dalkuş tarafından hazırlanan esas hakkındaki mütalaa, bitirilerek avukatlara verildi.  Mütalaada, gerek Cumhuriyet Gazetesi’ne gerekse Danıştay’a yapılan ‘’türbanla ilgili her iki eylemden’’ özellikle Danıştay saldırısının çok ses getirerek toplumda büyük infial uyandırdığı belirtildi. Bu eylemin halk üzerinde büyük bir korku ve paniğe yol açtığı, mevcut Anayasal sisteme yönelik bir tehlike oluşturduğu ifade edilen mütalaada, eylemin ‘’Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda yazılı ve bu anayasanın öngördüğü düzeni cebir ve şiddet kullanarak kaldırmaya ve bu düzenin yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etme’’ şeklinde olduğu değerlendirildi. Ümraniye’de ele geçirilen 27 el bombası ile Fikret Emek’in Eskişehir’deki annesine ait evde bulunan 12 el bombasının, ‘’Ergenekon terör örgütüne’’ ait olduğu iddia edilen mütalaada, Alparslan Arslan ile okul arkadaşı olan Süleyman Esen arasında hiyerarşik bağ bulunmadığı anlatıldı. Alparslan Arslan’ın, kendisinin lideri olarak Esen’i göstermesinin maddi gerçeği yansıtmadığı ifade edilen mütalaada, ‘’Sanık Muzaffer Tekin ile Veli Küçük ‘Ergenekon terör örgütünün’ yöneticilerinden olup aralarındaki örgütsel ilişkiyi inkar etme yolunu seçmişlerdir.’’ tespiti yer aldı. Mütalaada, delillerin çok olduğu, bu nedenle bazılarına atıf yapılarak geçildiği belirtilerek, ‘’Ergenekon terör örgütünün sanıkları, her fırsatta örgütün organize ettiği Danıştay saldırısını başka yönlere saptırmaya ve suçtan kurtulmaya yönelik büyük çaba harcamışlardır’’ ifadeleri kullanıldı. 
 
64 müebbet istemi
‘’Ergenekon’’ davasında savcının mahkemeye sunduğu mütalaada, aralarında eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’ın da bulunduğu 64 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, savcılıkça hazırlanan 2 bin 271 sayfalık mütalaada, soruşturmalar kapsamında elde edilen bilgilerin, ‘’Ergenekon terör örgütünün’’ devletin bir çok kurumuna sızdığını gösterdiği iddia edildi. Mütalaada, şu görüşlere yer verildi: ‘’Örgüt mensuplarının sızdığı devlet kurumlarından biri de Türk Silahlı Kuvvetleri olduğu, yürütülen soruşturmalar neticesinde örgüt mensubu olup, TSK içerisine sızdığı anlaşılan bazı kişiler hakkında işlem yapılmasının ardından, örgütün yürütülen soruşturmayı TSK’ya karşı yürütülüyormuş gibi göstererek kamuoyu oluşturmaya çalıştığı, bu yolla bir yandan suçlananların ortaya çıkmasını engellemek isterken diğer yandan da yürütülen soruşturmaları kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmak istediği tespit olunmuştur.’’ Mütalaada, 64 sanık hakkında, TCK’nın 312/1 maddesi uyarınca, ‘’cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellenmeye teşebbüs etmek’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Hakkında bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen sanıklar şöyle: ‘’Gazeteci Tuncay Özkan, emekli Tuğgeneral Alaettin Sevim, Birol Başaran, Bekir Öztürk, Cihander Hasanoğlu, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Durmuş Ali Özoğlu, emekli Albay Dursun Çiçek, Emin Gürses, Yazar Ergün Poyraz, Erhan Timuroğlu, Erol Manisa, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu, Ferid İlsever, Fuat Selvi, Habib Ümit Sayın, Kemal Gürüz, Hasan Ataman Yıldırım, Hasan Atilla Uğur, Hayrettin Ertekin, Hayrullah Mahmud Özgür, Hulusi Gülbahar, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, Hulusi Gülbahar, emekli Orgeneral Hasan Iğsız, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, YAŞ üyesi Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler, Hüseyin Görüm, emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, İsmail Sağır, İsmail Yıldız, Kemal Aydın, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Kemal Kerinçsiz, eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Levent Gökçeoğlu, emekli Korgeneral Mehmet Eröz, Emekli Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Mehmet Fikri Karadağ, CHP Zonguldak milletvekili Mehmet Haberal, Muammer Karabulut, eski Genelkurmay Adli Müşaviri Muhittin Erdal Şener, Murat Uslukılıç, eski Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abbas Yurtkuran, CHP İzmir milletvekili Mustafa Balbay, Mustafa Dönmez, Mustafa Koç, Mustafa Özbek, Neriman Aydın, Oktay Yıldırım, Orhan Güçlü, Osman Yıldırım, eski 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ferit Bernay, Sedat Özüer, Serhan Bolluk, Sevgi Erenerol, CHP Ankara milletvekili Sinan Aygün, Tekin İrşi, Prof. Dr. Yalçın Küçük, Yusuf Erikel, Ziya İlker Göktaş.’’ Mütalaada, Danıştay saldırısının faali Alparslan Aslan’ın 4 kez, emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün 6 kez, eski Yüzbaşı Muzaffer Tekin’in de 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları istendi. Mütalaada, davanın firari sanıklarından eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, Turhan Çömez, Emrah Gönenci, Mustafa Bakıcı ve Saipir Debzlelvidze’nin de firari sanık olması sebebiyle haklarındaki dosyasının ayrılması talep edildi. Eski MİT görevlisi olan Özel Yılmaz’ın dosyasının ise MİT görevlilerinin yargılanmasına dair kanunda yapılan değişiklik nedeniyle ayrıldığı anımsatılan mütalaada, yargılama sırasında ölen sanıklar İlhan Selçuk, Murat Özkan ve Engin Aydın’ın ise dosyalarının düşürülmesi istendi.
Okunma Sayısı: 1029
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı