SEMBOLİK DE OLSA, PKK'NIN SİLÂH BIRAKMASI İHTİYATLI BİR İYİMSERLİKLE KARŞILANDI. SÜRECİN BEKLENTİLERİ KARŞILAYABİLMESİ İÇİN MECLİS ZEMİNİNDE, ŞEFFAF OLARAK YÜRÜTÜLMESİ ORTAK TALEP.
Çelik: Rehavete kapılmayalım
Milli Eğitim ve Kültür eski bakanı ve AKP eski milletvekili Hüseyin Çelik, terör örgütü PKK'nın silâh bırakma töreninin ardından "Toplum olarak bizlere düşen görev, ‘her şey halloldu’ gibi rehavete kapılmadan, sürecin kalıcı hale gelmesi için demokratik ve hukukî zeminin güçlendirilmesine katkı sağlamaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Karşılık adımlarla yürüyecek
Alınan bilgilere göre, süreç bundan sonra MİT ve TSK’nın gözlemlerine paralel olarak Meclis zemininde devam edecek. TBMM’de bütün partilerin temsil edileceği bir komisyon kurulacak. Süreç "merdiven" usulüyle ilerleyecek; PKK’nın attığı her olumlu adıma karşı, siyasî ve hukukî alanda Türkiye de yeni adımlar atacak.
PERDENİN ÖNÜ KADAR ARKASI DA ÖNEMLİ
Gazetecİ Mehmet Ali Güller de perdenin arkasını sorgulamanın önemli olduğunu söyledi.Güller "Evet, PKK’nin silâh bırakmasına elbette aklı başında hiç kimse itiraz edemez. Ama perdenin önünde gösterilenle yetinmeyip perdenin arkasında aslında ne olduğunu sorgulamak geleceğimiz açısından, Türk-Kürt birliği açısından çok önemlidir" dedi.
***
İHTİYATLI İYİMSERLİK VAR
Eski bakan ve eski AKP Van Milletvekili Hüseyin Çelik, terör örgütü PKK’nın silâh bırakma töreninin ardından “Toplum olarak bizlere düşen görev, “her şey halloldu” gibi rehavete kapılmadan, sürecin kalıcı hale gelmesi için demokratik ve hukukî zeminin güçlendirilmesine katkı sağlamaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Bu noktada özellikle, ötekileştirici, dışlayıcı ve düşmanlaştırıcı dilden uzak durulması gerektiğini vurgulayan Çelik, “Bu sürecin sağlıklı yürüyebilmesi için hem yasal hem anayasal düzlemde gerekli adımların atılması büyük önem arz etmektedir. Türkiye, herkesin etnik kökenine, diline, inancına ve yaşam biçimine saygı duyduğu çoğulcu ve demokratik bir hukuk devleti olmak zorundadır” ifadelerini kullandı.
Perdenin arkasında aslında ne var?
Cumhuriyet yazarı Mehmet Ali Güler, süreci değerlendirirken şöyle yazdı: “Evet, PKK’nin silâh bırakmasına elbette aklı başında hiç kimse itiraz edemez. Ama perdenin önünde gösterilenle yetinmeyip perdenin arkasında aslında ne olduğunu sorgulamak geleceğimiz açısından, Türk-Kürt birliği açısından çok önemlidir. Üç gün önce ‘siyaset yapan HDP/ DEM’e’ bile tahammül edemeyen, partilerini kapatmaya çalışan, milletvekillerini TBMM’den kovmak isteyen Cumhur İttifakı ne oldu da üç gün sonra 180 derece pozisyon değiştirdi? Bunu sorgulamak, her açılımdan sonra ortaya çıkan yeni ‘düşmanlıkları’ önlemenin gereklerindendir.”
Ankara - anka
***
Bundan sonra ne olacak?
PKK’nin silâh yakma töreninin ardından kulislerde konuşulanlara göre; süreç bundan sonra MİT ve TSK’nın gözlemlerine paralel olarak Meclis zemininde devam edecek. Önümüzdeki hafta TBMM’de bütün partilerin temsil edileceği bir komisyon kurulacak. Süreç “merdiven” usulüyle ilerleyecek; PKK’nin attığı her olumlu adıma karşı, siyasî ve hukukî alanda Türkiyede yeni adımlar atacak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrıyla başlayan, iktidarın “Terörsüz Türkiye”, DEM Parti’nin ise “Barış ve Demokratik Toplum” olarak nitelendirdiği süreç, örgütün silah imha etme töreniyle yeni bir boyut kazandı. Kendilerine “Barış ve Demokratik Toplum Grubu” adını veren bir grup PKK’li, Süleymaniye’ye bağlı Surdaş kasabası sınırındaki Casene Mağarası’nda temsili olarak silâhları imha ettiği bir tören gerçekleştirdi.