EKONOMİDE YAPISAL DEĞİŞİKLİK GEREKLİ

EKONOMİST Prof. Daron Acemoğlu, yurtdışından edinilen finansman ile enflasyonunun dizginlemeyeceğini vurgulayarak, “Türkiye’nin yapısal bozukluklarına çare getirecek hiçbir şey yapılmadığı aşikâr. Belki ufak tefek faiz artışlarıyla ve Orta Doğu‘dan gelen kaynaklarla seçime kadar ekonomi ayakta kalır, belki ayakta kalmaz” dedi.

60 MİLYAR LİRALIK CARî AÇIĞI KAPATMAZ

EKONOMİST Cüneyt Akman da, Körfez sermayesinden gelecek paranın hayata geçmesi halinde bile Türkiye ekonomisinin düze çıkmasını sağlayacak etkiyi meydana getirmeyeceğini vurguladı. Akman, “Cari açığın yıllık 60 milyar dolara ulaştığı bir süreçte, sağdan soldan alınan paralarla bu açıkların kapanması mümkün değil” diye konuştu.

***

İktidar günü kurtarmanın peşinde

Ekonomistler, Erdoğan’ın Körfez turunda yaptığı anlaşmalardaki yatırımların belirsizliği nedeniyle iktidarın günü kurtarmanın peşinde olduğunu düşünüyor.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Körfez turunu değerlendirdi. Acemoğlu, yurtdışından edinilen finansman ile enflasyonunun dizginlemeyeceğini vurgulayarak, “Enflasyonun ve ekonominin geleceğini Orta Doğu’dan gelen paraya bağlanması gerçekten endişe verici. Bu ne yazık ki şu anki politikaların bir tek kısa dönemde kaynak getirmek üzerine olduğunu vurguluyor. Yurtdışından finansmanın nasıl enflasyonu dizginleyeceğini hala anlamış değilim. Bunu bir teorisi var mı acaba? Daha derin problem: Türkiye’nin yapısal bozukluklarına çare getirecek hiçbir şey yapılmadığı aşikar. Belki ufak tefek faiz artışlarıyla ve Orta Doğu‘dan gelen kaynaklarla seçime kadar ekonomi ayakta kalır, belki ayakta kalmaz. Ama ülkenin ekonomik potansiyelinin savrulduğu kesin. Çok yazık” dedi.

Güven işareti göremedik

DW Türkçe’ye konuşan Ekonomist Cüneyt Akman da, Körfez sermayesinden gelecek paranın hayata geçmesi halinde bile Türkiye ekonomisinin düze çıkmasını sağlayacak etkiyi meydana getirmeyeceğini vurguladı.

Akman, “Cari açığın yıllık 60 milyar dolara ulaştığı bir süreçte, sağdan soldan alınan paralarla bu açıkların kapanması mümkün değil” diye konuştu. Türkiye’nin dış ticaretinde yüzde 50’den fazla payı olan Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden hâlâ kayda değer bir sermaye girişi yaşanmadığına dikkat çeken Cüneyt Akman, “Türkiye’nin dış kaynak ihtiyacını Avrupa sermayesi olmadan çözmek mümkün değil. Zaten bu yüzden rasyonele dönüş sözleri ile Mehmet Şimşek ekonominin başına getirildi. Ancak henüz Avrupa’dan Türkiye ekonomi yönetimine net bir güven işareti göremedik” dedi.

Haber Merkezi

***

Sorunları çözecek ölçekte değil

Dr. Atahan Çelebi Körfez’den geleceği söylenen paranın Türkiye’nin önündeki sorunları çözecek ölçekte olmadığını söyledi.

Türkiye’nin bir aylık dış ticaret açığına bakıldığında getirilmesi planlanan 10-11 milyar dolarlık paranın ancak birkaç aylık rahatlama sağlayabileceğini kaydeden Çelebi, “Daha önce de Türkiye’ye böyle girişler yaşandı. Gelen paranın kısa vadeli borç stoğunu kapatmak için kullanıldığı dönemler oldu. Fakat bunlar işlevsel olmadı. Uzun dönemde en önemli yatırım şekli Türkiye’ye gelecek doğrudan yatırımlardır. Ekonominin büyümesinde sıcak para ve portföy yatırımlarından ziyade doğrudan yatırımlar önemli. Doğrudan yatırım hamlesi dünyanın neresinden gelirse gelsin iyidir” dedi.