Akademisyen Mücahit Bilici, entelektüel çevrelerin Kant’a duyduğu saygının, Bediüzzaman Said Nursî’ye gelince küçümsemeye dönüşmesini çifte standart olarak eleştirdi.
Risale-i Nur'da her soruya cevap var
Çağımızın Kur'an Tefsiri Risale-i Nur Külliyatını daha yakından tanıyalım?
Said Nursi'yi seviyorum diye sorgulandım
Gazeteci Ruşen Çakır’ın “Said Nursî’yi sevmek suç mu?” başlıklı video yayını, kamuoyunda büyük ilgi uyandırdı. Akademisyen Mücahit Bilici de bu yayının ardından kaleme aldığı değerlendirme yazısında, Türkiye’nin düşünce hayatında Bediüzzaman Said Nursî’yi görmezden gelen tavırları mercek altına aldı. Özellikle Türkiye solunun Said Nursî’ye yönelik ilgisizliğine dikkat çeken Bilici, “Türkiye’de solcudan orijinal düşünür çıkmaz ve çıkması çok zordur. Çıksa, solcu kalamaz” eleştirisinde bulundu.
***

***
Sol, Nursî’yi anlayacak yerlilikten uzak
Solun yerlilikten kendini soyutladığını bu sebeple de halkı anlayamadıklarını ifade eden Bilici, yazısında “Türkiye’nin tek yerli düşünürü Said Nursî’dir. Hadi bakalım, işte mesele tam da budur. Orijinal dil ve düşünce karşısında ithal teorilerin mümessilliğine ve basmakalıp literatür tekrarına alışmış bir entelektüel kamunun çaresizliği söz konusu. Onlar da çareyi Said Nursî’yi obskürantizm ile suçlamakta bulmuşlar. Fakat kim takar kardeşim! Tarih veya kader herkese en sonunda müstahakını dağıtacak bir genişlikte serpildiği için hakikate karşı gösterilen her saygısızlık bir gün beklenmedik yerlerden yırtılır ve hakikat sızar” dedi.
***

''Eğer desen: "Sen necisin, bu meşâhire karşı meydana çıkıyorsun? Sen, bir sinek gibi olup da kartalların uçmalarına karışıyorsun." Ben de derim ki, "Kur’ân gibi bir üstad-ı ezeliyem varken, dalâletâlûd felsefenin ve evhamâlûd aklın şâkirdleri olan o kartallara hakikat ve mârifet yolunda sinek kanadı kadar da kıymet vermeye mecbur değilim. Ben onlardan ne kadar aşağı isem, onların üstadı dahi, benim üstadımdan bin defa daha aşağıdır. Üstadımın himmetiyle, onları gark eden madde ayağımı da ıslatamadı. Evet, büyük bir padişahın onun kanununu ve evâmirini hâmil küçük bir neferi, küçük bir şâhın büyük bir müşirinden daha büyük işler görebilir." (Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, 30. Söz, Sayfa 502)
***
Tanımadan eleştirmek ciddiyetsizlik
Serbestiyet’te yazan Mücahit Bilici, Ruşen Çakır’ın yayınının ardından felsefeci Doğan Göçmen’in kaleme aldığı yazıya da cevap verdi. Göçmen’in, Nursî’nin düşüncelerini “Ortaçağ” zihniyetiyle itham etmesini bilgiye dayanmayan, “karikatürize” bir yaklaşım olarak nitelendirdi. “Bilmemek ayıp değil, ama bilmediğini bilmemek ayıptır” diyen Bilici, Nursî’nin düşünce sistematiğini okuyup anlamadan bu tür yorumların yapılmasının entelektüel ciddiyetten uzak olduğunu vurguladı. “Said Nursî’yi eleştirmek isteyenler, onu önce hakkıyla anlamalıdır” diyen Bilici, “Kant’a gösterdiğin saygıyı Said Nursî’ye gösterme cesaretini kendinde bulamadığın sürece ne özgün olabilirsin ne de bu toplumla aynı frekansı yakalayabilirsin” ifadelerini kullandı.

Immanuel Kant (22 Nisan 1724 - 12 Şubat 1804), Prusya kökenli Alman filozof. Alman felsefesinin kurucu isimlerinden biri olmuş, Aydınlanma Çağı ve felsefe tarihinin kendisinden sonraki dönemini belirgin olarak etkilemiştir. (https://tr.wikipedia.org/)
Haber Merkezi
***
Benzer içerikleri okumak için tıklayınız:
Said Nursî’siz her çözüm eksik kalır
Çare de çözüm de Bediüzzaman'da
İttihad-ı İslâma giden yolda Türk-Kürt kardeşliği
İttihad-ı İslâm ve Medresetüzzehrâ projesi
