Gazeteci Ruşen Çakır, Medyascope Youtube kanalında, “Bediüzzaman Said Nursî’yi sevmenin ve takdir etmenin nesi yanlış? Fanatik kutuplaşmalarla hiç bir yere varılamaz.” dedi.
Mehtap Yıldırım Yükselten - İstanbul
Yayımladığı video ile yaptığı açıklamada Ruşen Çakır, Said Nursî’yi takdir ettiği için yıllardır hedef alındığını, özellikle sosyal medya çıktıktan sonra Said Nursî ile ilgili söylediği sözlerin dolaştırılarak Nurcu olarak gösterilmeye çalışıldığını söyleyerek bu konuya açıklık getirdi. “Nurcu değilim, elhamdülillah solcuyum” dedi.

ANA GÖVDE YENİ ASYA’DIR
Gazeteciliğe başladığı 1985 yılından itibaren Nurcuları tanıdığını, kitaplarını ve yayınlarını takip ettiğini söyleyen Çakır, “Özellikle Yeni Asya ana gövde olarak bilinirdi. Çok ayrılanlar oldu, ama Yeni Asya hâlâ o klasik Said Nursî çizgisini sürdürüyor. Benim de en çok tanıdığım Nurcular onlardandır. Çünkü onlar açık ve şeffaf, konuşulabilir insanlardır” şeklinde konuştu.

SAİD NURSİ SİLAHLA DEĞİL, KALEMLE MÜCADELE ETTİ
Konuşmasında Üstadın kısaca hayatını da anlatan gazeteci Ruşen Çakır, Said Nursî’nin hem Osmanlıyı hem de Cumhuriyet yönetimini yer yer protesto ettiğini fakat hiç bir zaman silâhlı bir hareketin içinde bulunmadığını ifade etti. “İslâmî hareket içerisinde en başarılısı, en dikkat çekicisi Said Nursî’dir.” dedi.

Said Nursî’ye karşı takdir ve sevgisinin hedef alınıp eleştirilmesinden şikâyet eden Ruşen Çakır, Che Guevara’yı herkes sevebilir, ama herkes sosyalist değildir. Benim Said Nursî’yi beğenmem, sevmem ve takdir etmem Nurcu olduğum anlamına gelmez. Tıpkı Ahmet Kaya dinleyen herkesin solcu olmadığı gibi. Yılmaz Güney ya da Nazım Hikmet seven herkesin komünist olmadığı gibi. Burada aslında bir takım fanatizm yapılmak isteniyor. Sen solcusun, soldan insan seveceksin ya da sen Galatasaraylısın, Fenerbahçeli hiç bir futbolcuyu sevmeyeceksin, takdir etmeyeceksin, görmezden geleceksin, hatta en ufak bir açığını arayacaksın gibi. Bunlar artık çoktan aşmamız gereken hususlardır” sözleriyle eleştirilere cevap verdi.

HERKESİN BİRBİRİNİ TANIMASINDA FAYDA VAR
Toplumda kutuplaşmalara karşı çıktığını söyleyen Çakır, “Sadece kendi düşüncenizden insanlarla arkadaşlık etmek kadar sıkıcı bir dünya olamaz. Ben kutuplarüstü bir Türkiye’yi savunuyorum” dedi.

Nurcu ve Nakşî çevrelerden de arkadaşları olduğunu vurgulayan Çakır, “Herkesin bir şekilde bir birini tanımasında, bilmesinde yarar var. Bir tarafın iyi yönlerini bilmesinde, onlardan etkilenmesinde ve belki de bazılarını sahiplenmesinde bir sakınca yok. Önemli olan sizin kendi doğrultunuzdur” ifadelerini kullandı.

SAİD NURSÎ’NİN HAYATI NETFİLİX DİZİSİ OLUR
Said Nursî’nin hem Osmanlı, hem Cumhuriyet döneminde dolu dolu bir hayat yaşadığını belirten Çakır, “Yeni tabirle söylersem, hayatı pekâlâ bir Netflix dizisine konu olabilir. Siz bunu gerici, yobaz, şudur, budur diye yaftalayıp bir kenara attığınızı sandığınız anda kaybedersiniz. Birazcık okuyun, araştırın, bakın derim.” dedi.

MEHMET KUTLULAR’A İTHAF EDİYORUM
Son olarak konuşmasını Mehmet Kutlular’a ithaf ettiğini ifade eden Çakır, “Mehmet Kutlular Yeni Asya Gazetesi’nin imtiyaz sahibiydi. 1985 yılında tanışmıştık. Çok güvendiğim bir isimdi. Birbirimizi severdik. Benim ona hiç bir yanlışım olmamıştır. O da bana her zaman kapısını açmıştı.

Tekrar kendisini hayırla ve rahmetle anmak istiyorum.” dedi.

