15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit olan Halil Kantarcı’nın eşi Ayşe Kantarcı, yaşanılanlara tepki gösterek, “Ne yazık ki adalet yok biz bunu en iyi bilenleriz, 28 şubat mağdurları haLa içeride, ama 28 şubat zalimleri nerede? Bilemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Darbe girişimin yaşandığı 15 Temmuz’da şehit olan Halil Kantarcı’nın eşi Ayşe Kantarcı, Sosyal medya hesabında yazdığı mesajda ‘FETÖ’ soruşturmalarını “Bir sürü iyi niyetli, kandırılmış insanın canını yakacaklar, o ‘ihanet kısmı’ tabir edilen ensesi kalınlara hiçbir şey olmayacak, onlar bir yolunu bulur sıyrılırlar muhakkak” sözleriyle eleştiren Kantarcı, “Tutmayacağınız, ya da tutamayacağınız sözler vermeyin, yaramıza tuz basmayın, gözümüze soka soka canımızı yakmayın, kanatmayın, acıtmayın artık, yakmayın yüreğimizi” diye feryat etti.

Kimsenin yerini sağlamlaştırmak için canını vermedi
Ayşe Kantarcı sosyal medya hesabından şunları yazdı: “16 temmuz günü tüm bu olup bitenlerle ilgili sadece şunu düşündüm. “Ortada bir iktidar kavgası vardı , olan masum onca insana oldu. Ve şimdi ‘ibadet kısmı’ tabir edilen bir sürü iyi niyetli , KANDIRILMIŞ , insanın canını yakacaklar , o “ihanet kısmı” tabir edilen ensesi kalınlara hiçbir şey olmayacak, onlar bir yolunu bulur sıyrılırlar muhakkak “ dedim herkese. Ne yazık ki adalet yok biz bunu en iyi bilenleriz, 28 Şubat mağdurları hala içeride, ama 28 şubat zalimleri nerede? bilemiyoruz. Bir 20 yıl sonra da 15 Temmuz mağdurlarını konuşacağız ama 15 Temmuz zalimlerinin yerini bilemeyeceğiz. “Benim eşim hiç kimsenin yerini sağlamlaştırmak için canını vermedi, tek bir gaye Allah Rıza’sı, vatan sevgisi, milletin selâmeti ... Ve ben yine bunlar için kendi Canımdan, 3 evlâdımdan vazgeçerim seve seve zira sonu şehadet.. Ama çok kırgınım, çok öfkeliyim. Ne olurdu beni haksız çıkarsaydınız?
Masumları bırakın
“Bir sürü insanı okulunda okumuş , sohbetine gitmiş , bir şekilde ilişmiş diye işinden gücünden ettiniz, ceza evlerine attınız hatta hiç ilgisi olmayan insanları bile mağdur ettiniz, fakat esas zalimlere hiçbir şey olmuyor. Madem zalimleri cezalandıracak gücünüz yok o zaman masumları bırakın gitsinler , onların çocukları mağdur olmasın. “Her yere çöreklenmiş, ama siyasete ve siyasî yakınlarına bulaşmamış olan fetö’yü ve onlara mensup hakikî zalimleri İlâhî adalete bırakırız, önümüze bakarız. Tutmayacağınız, ya da tutamayacağınız sözler vermeyin, yaramıza tuz basmayın, gözümüze soka soka canımızı yakmayın, kanatmayın , acıtmayın artık , yakmayın yüreğimizi ... “En nihayetinde “kavurmacılara özgürlük” dillerde şarkımız olarak kalır bizim.”