"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Rahip Brunson krizi büyüyor

28 Temmuz 2018, Cumartesi 01:49
WASHİNGTON-ANKARA HATTINDA GERİLİME YOLAÇAN RAHİP BRUNSON KRİZİ, TRUMP’UN SON TEHDİT EDEN TWEETİYLE YENİ BİR BOYUT KAZANDI.

EKONOMİK AMBARGO TEHDİDİ

15 Temmuz'dan  sonra casusluk” iddiasıyla İzmir’de tutuklanan ABD’li Rahip Brunson, ev hapsi şartıyla tahliye edilirken, Washington-Ankara arasında konuyla ilgili kriz giderek büyüyor. Trump bir tweetle Türkiye’yi tehdit ederken ABD Senatosu’nda hazırlanan Türkiye’ye ekonomik ambargo tasarısının ardından yeni yaptırımların da geleceği belirtiliyor.

TRUMP-ERDOĞAN ANLAŞTI MI?

BU ARADA, dün, Washington Post gazetesinde yayınlanan haberde, Trump ile Erdoğan’ın NATO Zirvesi’nde, İsrail’de tutuklu bulunan Ebru Özkan’ın serbest kalması karşılığında Rahip Brunson’ın bırakılması konusunda anlaştıkları ileri sürüldü. Türk Dışişleri Bakanlığı bu iddiayı yalanlayarak, böyle bir anlaşmanın olmadığını bildirdi.

***

Krizi büyüyor

ABD ile Türkiye arasında yaptırım tehdidi noktasına gelen rahip Richard Brunson krizi hakkında bir dizi iddia ortaya atıldı. İddiaların artarak devam etmesi krizin daha da büyüyeceğini gösteriyor. 

ABD ve Türkiye arasında ciddî bir kriz yaşanıyor. Trump ve yardımcısı Mike Pence’in tehditleri sonrasında ABD senatosundan yaptırım kararı gelmiş, Türkiye bu karara sert tepki göstermişti. ABD-Türkiye krizinin perde arkasına yönelik Washington Post gazetesinin iddiaları, bir süredir gündemi meşgul ediyor. Buna göre geçtiğimiz haftalarda Andrew Brunson’ın avukatı müvekkilinin serbest bırakabileceğini söylemiş, ancak kaynağını açıklamamıştı. İki ülke arasındaki krize ilişkin detaylar gün yüzüne çıkmaya başladı.

Türk yetkili: Yalan - Gazetenin iddiasına göre, Brunson’ın serbest kalması karşılığında ABD Başkanı Trump da İsrail’de tutuklu bulunan Türkiye vatandaşı Ebru Özkan’ın Türkiye’ye dönmesi için aracı oldu. Reuters’a konuşan ve ismi verilmeyen üst düzey bir Türk yetkili ise iddiayı “tamamen asılsız” diyerek yalanladı. 

‘Öfkeli telefon görüşmesi’ - BBC Türkçe’de yer alan habere göre, Trump, Ebru Özkan’ın serbest bırakılması için 14 Temmuz’da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu aradı. “Hamas’a para ve kıymetli eşya vermek” suçlamasıyla 11 Haziran’da tutuklanmış olan Özkan, 15 Temmuz’da İsrail tarafından serbest bırakıldı. Bu tarihten 10 gün sonra yani 25 Temmuz’da, 2 yıldır İzmir’de cezaevinde tutulan Pastör Brunson’ın cezası ev hapsine çevrildi. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, bu kararın ‘yeterli olmadığı’ yönünde açıklamalar yaptı. Washington Post, Brunson’ın serbest bırakılması yerine tutukluluğunun ev hapsine çevrilmesinin ardından Trump ile Erdoğan arasında ‘öfkeli’ bir telefon görüşmesi gerçekleştiğini de yazdı.

Beyaz Saray: Türkiye fırsatı kaçırdı - İsminin yazılmaması kaydıyla Washington Post’a konuşan bir Beyaz Saray yetkilisi, “Türkiye gerçek bir fırsatı kaçırdı. Pastör Brunson pazarlık kozu değildir” ifadelerini kullandı. İngiliz Reuters haber ajansı da Washington Post’un iddiasının Ebru Özkan tarafını İsrailli yetkililere sordu. Ajansa konuşan ve ismini vermeyen İsrailli bir yetkili, ABD Başkanı Trump’ın talebinin ardından İsrail’in Türkiye vatandaşı Ebru Özkan’ı 15 Temmuz’da serbest bıraktığını söyledi. Yetkili, “Başkan Trump’dan böyle bir talep geldiğini doğrulayabilirim” dedi. İsrail’de ‘Hamas’a para ve parfüm vermekle’ suçlanıp tutuklanan Ebru Özkan Türkiye’ye döndü.

WP’den çok konuşulan iddia 

İzmir’de ev hapsine alınan rahip Brunson ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerinde krize sebep oldu. ABD, karardan memnun değil ve rahibin derhal serbest bırakılmasını istiyor. Tartışmalar sürerken, rahip Brunson ile ilgili takas iddiaları da gündeme gelmeye başladı. Bu iddiaların birini Washington Post gazetesi yazdı. Gazete, Türkiye ile ABD arasındaki Pastör Andrew Brunson krizinin perde arkasında ‘takas anlaşması’nın yattığını iddia etti. Gazetenin dört muhabirinin imzasının bulunduğu habere göre, ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki ‘takas’ anlaşması, 11-12 Temmuz tarihleri arasında Brüksel’deki NATO  zirvesinde yapıldı. 

Yıldırım: Bize tehdit sökmez

AMeclis Başkanı Binali Yıldırım, İzmir’de gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. ABD ile yaşanan rahip Brunson gerilimi hakkındaki soruyu cevaplandıran Yıldırım şunları söyledi: “Bize tehdit sökmez, bu millete tehdit sökmez. Dolayısıyla ABD Türkiye ile ilişkilerini uzun vadede geliştirmek istiyorsa bu tehdit dilinden vazgeçmesi lazım. Türkiye’yi tehdit etmeden önce Türkiye’de bir 15 Temmuz darbe girişiminin olduğunu ve bu girişimin faali olan, başı olan Feto’nun ABD’de elini kolunu sallayarak hiçbir kısıtlamaya tabi tutulmadan muhafaza edildiğini unutmamalıdır. ABD hukuk devletiyse Türkiye de hukuk devletidir. Dolayısıyla hukuk kararına saygı göstermek durumundadır. Bizim tavsiyemiz ABD’nin bu ucuz tehdit lisanını bırakması ve Türk halkının güvenini nasıl kazanacak bunun yollarına bakması lâzım.”

Gül: Nihaî sözü Türk adaleti söyleyecek

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD’li papaz Andrew Craig Brunson’ın serbest bırakılmaması halinde “Türkiye’ye yaptırım uygulayacağı” şeklindeki tehdidine ilişkin sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan açıklamalarda bulundu. Gül paylaşımında şunları dedi: “Türkiye kendi kaderini tayin eden tam bağımsız ve egemen bir ülkedir. Brunson dâvâsı da, tam bağımsız ve egemen bir ülkede olması gerektiği gibi kendi mecrasında ilerleyecek, Yüce Türk Adaleti nihaî sözü söyleyecektir.” Türkiye’nin kendi kaderini tayin eden tam bağımsız ve egemen bir ülke olduğunu vurgulayan Gül, “Brunson dâvâsı da tam bağımsız ve egemen bir ülkede olması gerektiği gibi kendi mecrasında ilerleyecek, yüce Türk adaleti nihaî sözü söyleyecektir.” ifadesini kullandı.

“ABD Baskıyı arttıracak ”

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın eski müsteşar yardımcısı Amanda Sloat, Trump yönetiminin rahip Andrew Craig Brunson’ın serbest bırakılması için Türkiye üzerinde ekonomik baskıyı arttıracağını söyledi. Son aylarda gerçekleştirilen temaslar sonrasında ABD yönetiminde Brunson’ın serbest bırakılacağı yönünde bir izlenim oluştuğunu, bunun gerçekleşmemesinin büyük hayal kırıklığına yol açtığını söyleyen Sloat, “Gerçekten de bu sorunların diplomatik kanallar aracılığıyla çözümü için ABD çaba harcadı. Ama artık sorunlara diplomasi yoluyla çözüm sağlanamaması nedeniyle alternatif yollara bakılıyor ve Almanya ile Rusya’nın yaptığı gibi ekonomik tedbirleri devreye sokmak en olası seçenek olarak görünüyor” değerlendirmesini yaptı. Tarafların Twitter üzerinden yürütülen söylem savaşına son vermesinin önemine vurgu yapan Sloat, “Tansiyonun düşürülmesi için yeniden diplomatik kanalların devreye sokulması gerekmekte. Umalım ki bu gerçekleşsin” diye konuştu.

“İş ciddileşebilir ”

“Hem Başkan Trump, hem de Başkan Yardımcısı Pence, Türkiye’ye ciddî ve kapsamlı yaptırımlar uygulanacağı uyarısında bulundu. Ciddî ve kapsamlı yaptırımlarla ne kastediliyor?” sorusunu cevaplandıran Sloat şunu dedi: “ABD Yönetimi’nin planının ne olduğu tam olarak net değil. Trump ve Pence, tweetlerinde bunu ifade etmekle birlikte somut olarak ne kastedildiğine açıklık getirmediler. Beyaz Saray’ın atacağı adımları bekleyip görmemiz gerekiyor. Ancak şu açık: Kongre cephesinde Ulusal Savunma Yetki Yasa Tasarısı ile ilgili adım atması çok güçlü bir ihtimal. Bu tasarıya bir hüküm eklenmiş, tutuklu ABD vatandaşları ve Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400 füze savunma sistemi yine Türkiye’nin F-35 konsorsiyumundaki katılımıyla ilişkilendirilmişti, yani F-35’lerin teslimatının engellenmesi imkânı tanınmıştı, görünen o ki nihai oylamaya geçilecek. Bir diğer tasarıyla da Türkiye’nin uluslar arası finans kuruluşlarından borç almasına kısıtlama getirilmesi hedefleniyor. Özetle bu ABD’nin Türkiye’ye borç verilmesine destek olmayacağı anlamına gelir. Bu Türkiye’nin uluslar arası alanda borçlanmasını kısıtlar. İş ciddileşebilir.”

Belgeli ihlâller ambargo sebebi

“Türkiye Uluslararası Finans Kuruluşları Yasası” adıyla, Türkiye’nin uluslar arası kuruluşlardan kredi almasını  kısıtlayan tasarıyı kabul edildi. Gerekçe ise: 15 Temmuz sonrası yapılan tutuklamalardaki insan hakları ihlâlleri. 

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi, ABD Başkanı  Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Mike Pence’in, ABD’li papaz Andrew Craig  Brunson’ın serbest bırakılmaması halinde Türkiye’ye yaptırım uygulayacakları  şeklindeki tehditkar söylemlerinin ardından, “Türkiye Uluslararası Finans  Kuruluşları Yasası” adıyla, Türkiye’nin uluslar arası kuruluşlardan kredi almasını  kısıtlayan tasarıyı kabul etti.  Senatörler Bob Corker, Bob Menendez, James Lankford, Thom Tillis,  Jeanne Shaheen ve Bill Nelson’un imzalarıyla sunulan tasarı, Dış İlişkiler  Komitesince kabul edildi.  Uluslar arası finans kuruluşlarının Türkiye’ye kredi vermesinin önüne geçilmesinin hedeflendiği tasarıda, Türkiye’de tutukluluk halleri gerekçe gösterildi. Senatör Corker, tasarıya ilişkin açıklamasında, “Bu tasarıya gerek duyulmasını asla istemedik, fakat Türkiye hükümetini, ABD vatandaşları ve yerel elçilik çalışanlarını haksız yere tutuklamasının ve rahatsız etmesinin sonucunun olacağı konusunda uyardık.” ifadelerini kullandı.

 

Etiketler: türkiye, abd, brunson, mahkeme
Okunma Sayısı: 7081
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı