"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

ABD'nin İran saldırısına dünyadan tepkiler

22 Haziran 2025, Pazar 17:15
ABD'nin, İran’da Fordo, Natanz ve İsfahan olmak üzere üç nükleer tesise hava saldırısı düzenlemesine dünyanın birçok ülkesi tepki gösterdi.

İran, ABD'nin saldırısının ardından Tel Aviv ve Hayfa'yı hedef aldı - İran ilk defa "Hayberşıken" füzesini kullandı
"Barışçıl başkan olarak gelen Donald Trump, ABD için yeni bir savaş başlattı"

Şili, Küba, Venezuela ve Kolombiya, ABD'nin İran'daki üç nükleer tesise düzenlediği saldırılara tepki gösterdi.

 

Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric, X sosyal medya platformundaki açıklamasında, ABD'nin İran'a saldırısını kınadı.

 

Nükleer enerji santrallerine saldırının uluslararası hukuk tarafından yasaklandığını hatırlatan Boric, "Şili, ABD tarafından gerçekleştirilen bu saldırıyı kınıyor. Uluslararası insancıl hukuka saygıyı her durumda savunacağız. Güce sahip olmak, onu insanlık olarak kendimize koyduğumuz kuralları ihlal ederek kullanma yetkisi vermez, ABD bile olsanız. Barış talep ediyoruz ve barışa ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.

Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz Canel de X'ten ABD'ye tepki göstererek, Orta Doğu'daki çatışmanın tehlikeli şekilde tırmanmasını "şiddetle" kınadıklarını belirtti.

Canel, "Saldırganlık, Birleşmiş Milletler Şartı'nı ve uluslararası hukuku ciddi şekilde ihlal etmekte ve insanlığı geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açacak bir krize sürüklüyor." açıklamasında bulundu.

Venezuela Dışişleri Bakanlığının internet sitesinde yer verilen açıklamada, ABD'nin İran'a yönelik saldırısının, BM Şartı’nı, uluslararası hukuku ve devletlerin egemenliğine ilişkin temel ilkeleri "açık ve yasa dışı" biçimde ihlal ettiği belirtildi.

Açıklamada, "İnsan hayatı ve bölgenin çevresel dengesi açısından ciddi riskler taşıyan nükleer tesislerin bombalanması, küresel istikrarı tehdit eden ve öngörülemez sonuçlara yol açabilecek son derece sorumsuz bir tırmanmadır. Bu durum, uluslararası barışa yönelik doğrudan bir tehdittir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Venezuela'nın, İran halkıyla "dayanışma" içinde olduğu vurgulanan açıklamada, "Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti, ABD ordusu tarafından, İsrail Devletinin talebi üzerine, İran İslam Cumhuriyeti’ndeki Fordow, Natanz ve İsfahan nükleer tesisleri de dahil olmak üzere çeşitli hedeflere yönelik gerçekleştirilen bombardımanı kesin ve kararlı bir biçimde kınamaktadır." ifadelerine yer verildi.

Kolombiya Dışişleri Bakanlığının internet sitesinden yapılan açıklamada da Orta Doğu'daki son gelişmelerin "derin" endişeyle takip edildiği belirtildi.

Açıklamada, taraflara müzakere çağrısı yapılarak, şu ifadelere yer verildi:

"Kolombiya, özellikle BM Şartı'nda yer alan temel ilkelere aykırı olduğu ve uluslararası barış ile istikrarı tehlikeye attığı durumlarda tek taraflı güç kullanımını reddetmektedir. Ayrıca, nükleer silahların yayılmasının önlenmesinin, küresel güvenliğin temel bir unsuru olduğunu bir kez daha yineliyoruz. Uluslararası barış ve güvenliğin korunmasının ancak barışçıl çözüm yollarıyla mümkün olabileceğine inanıyoruz."

Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, ABD yönetimine İran ile savaşa girilmemesi çağrısında bulundu.

Petro, X sosyal medya platformundaki açıklamasında, Donald Trump yönetimine seslendi.

Cumhurbaşkanı Petro, "Trump yönetimi, İran ile bir savaşa ve Gazze'deki soykırıma dahil olmamalıdır. Aksine, savaşın ve soykırımın önlenmesi için sorumluluk almalıdır. Bu çağrıyı, Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu (CELAC) Başkanı olarak yapıyorum." ifadelerini kullandı.

Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, ABD'nin İran'daki üç nükleer tesise düzenlediği saldırıları "şiddetle" kınadı.

Arce, X sosyal medya platformundaki açıklamasında, ABD'nin İran'a yönelik saldırılarına değindi.

ABD'nin uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal ettiğini savunan Arce, şunları kaydetti:

"ABD'nin İran İslam Cumhuriyeti'ndeki nükleer tesislere yönelik keyfi saldırısını şiddetle kınıyoruz. Bu tür hedeflerin bombalanması, sadece bölgesel ve küresel barışı tehlikeye atmakla kalmamakta, aynı zamanda uluslararası hukukun temel ilkelerini ve Birleşmiş Milletler Şartı'nı da ihlal etmektedir."

Kazakistan

Kazakistan Dışişleri Bakanlığından, ABD'nin İran'a saldırılarının ardından Orta Doğu'daki son gelişmelere ilişkin açıklama yapıldı.

Açıklamada, ABD'nin İran'a yönelik saldırılarının uluslararası durumu hızla kötüleştirdiği vurgulanarak, "Bu durum, dünyamızın bu bölgesinde bulunan devletlerin güvenliği açısından tehlikeli sonuçlar doğuruyor." ifadesi kullanıldı.

Kazakistan'ın Hazar Denizi ülkeleri grubunda yer aldığı ve bu bağlamda İran ile çeşitli alanlarda işbirliği geliştirdiği belirtilen açıklamada, nükleer konusu da dahil olmak üzere tüm anlaşmazlıkların Birleşmiş Milletler Şartı'na dayalı müzakereler yoluyla çözülmesi gerektiğine inanıldığı vurgulandı.

Açıklamada, "Tüm ilgili ülkeleri, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve uluslararası denetim altında nükleer silahların yayılmaması rejimine bağlı devletlere güvenlik garantisi verilmesi amacıyla hızla bir anlaşma geliştirmeye çağırıyoruz." ifadelerine yer verildi.

Azerbaycan

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin İran'a yönelik hava saldırısına ilişkin yazılı açıklama yayımladı.

Tüm taraflara itidal çağrısı yapılan açıklamada, mevcut sorunların çözümü için diyalog ve diplomasiye öncelik vermeleri gerektiği vurgulandı.

Açıklamada, "ABD'nin İran İslam Cumhuriyeti'ndeki nükleer tesisleri hedef alan askeri operasyonlarından sonra durumun daha da gerginleşmesinden derin endişe duyuyoruz. Tüm taraflardan itidalli olmalarını, durumu daha da tırmandıracak adımlardan kaçınmalarını, sorunların diyalog ve diplomasi yoluyla çözüme kavuşturulmasını bekliyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Avusturya

Avusturya Başbakanı Christian Stocker, sosyal medya hesabı X'ten yaptığı açıklamada, Orta Doğu'daki gelişmeleri dikkatli şekilde takip ettiklerini bildirdi.

İran'ın nükleer programının büyük bir kaygıya yol açtığını aktaran Stocker, "İran rejiminin nükleer silaha sahip olmasına izin verilemez. Bütün taraflara ivedilikle müzakere masasına dönmeleri çağrısında bulunuyoruz." ifadesini kullandı.

Çin

Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, ABD'nin söz konusu hareketinin, Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'nın amaç ve ilkelerini ciddi şekilde ihlal ettiği ve Orta Doğu'daki gerilimi tırmandırdığı belirtildi.

Çin'in, ABD'nin İran'a ve uluslararası denetim altındaki nükleer tesislere yönelik saldırısını şiddetle kınadığı kaydedilen açıklamada, çatışmanın taraflarına, özellikle İsrail'e, mümkün olan en kısa sürede ateşkes ilan etmeleri, sivillerin can güvenliğini sağlamaları, diyalog ve müzakereleri başlatmaları çağrısı yapıldı.

Açıklamada, Çin'in, adaleti korumak ve Orta Doğu'da barış ve istikrarı tesis etmek üzere uluslararası toplum ile çabalarını birleştirmeye hazır olduğu vurgulandı.

Hindistan 

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, ABD'nin İran'daki nükleer tesislere düzenlediği saldırılarla başlayan gerilimin ardından X sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

Pezeşkiyan ile telefonda "mevcut durumu detaylıca görüştüğünü" belirten Modi, artan gerilim nedeniyle derin endişe duyduklarını ifade etti.

Modi, gerilimin düşürülmesi, diyalog ve diplomasi yolunun seçilmesi ve bölgedeki barışın bir an önce sağlanması konusunda acil çağrı yaptıklarını belirtti.

Finlandiya

Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ABD'nin, İran'ın nükleer tesislerini hedef alan saldırılarının ardından gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüştüğünü belirtti.

Çatışmaların tırmanmasından kaçınılması gerektiğine işaret eden Orpo, "Müzakere masasına dönülmeli." ifadesini kullandı.

Orpo, Finlandiya için İran'ın nükleer silah geliştirmemesinin önemli olduğunu belirterek, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) bölgede radyasyon seviyelerinde bir artış kaydedilmediği yönündeki açıklamasını anımsattı.

Lübnan

Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın ABD'nin İran'ın nükleer tesislerini hedef almasına ve İsrail'in İran'a saldırılarıyla başlayan çatışmalara ilişkin yazılı açıklaması Lübnan haber ajansı NNA'da yer aldı.

Avn, gelişmelerin gidişatına dikkati çekerek, tansiyonun daha da yükselmesinin birçok bölge ve ülke için ciddi güvenlik riskleri doğurabileceğini ifade etti.

Lübnan Cumhurbaşkanı, çatışmaların devam etmesi halinde bölgede daha fazla ölüm ve yıkım yaşanabileceğini vurgulayarak taraflara itidal çağrısında bulundu.

Avn, “Bu çatışma uzun sürebilir. Bölge halklarının yararına olan tek yol, yapıcı ve ciddi müzakerelerin başlatılmasıdır." dedi.

İran’daki nükleer tesislere düzenlenen saldırının ardından yaşanan askeri gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Avn, bölgesel tansiyonun yükselmesinin ülkesine olası etkilerine karşı önlemlerin alınması gerektiğini kaydetti.

Avn ayrıca, “Lübnan, geçmişte, topraklarında ve çevresinde yaşanan savaşların bedelini ağır ödedi. Lübnan artık yeni bedeller ödemek istemiyor, çünkü bu tür savaşların maliyeti ulusal gücünün üzerinde." değerlendirmesinde bulundu.

Slovenya

Slovenya Başbakanı Robert Golob, hükümete ait sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ABD'nin, İran'ın nükleer tesislerini hedef alan saldırılarına ilişkin, tüm taraflara düşmanlıkları durdurma ve müzakere masasına geri dönme çağrısında bulundu.

Şiddetin ve askeri çatışmaların yalnızca Orta Doğu'daki masum halkların daha büyük acılar çekmesine yol açacağını kaydeden Golob, "Orta Doğu'daki kriz durumunun daha da tırmanması, zaten vahim olan bu bölgedeki istikrarsızlığı daha da derinleştirme ve uluslararası barışı tehdit etme riski taşımaktadır. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin (Antonio Guterres) yaptığı açıklamaya katılıyor, barış ve diplomasinin tek çıkış yolu olduğunu vurguluyorum." ifadesini kullandı.

"Bu gerginliğin tırmanması sivillerin hayatını tehlikeye atıyor"

Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Fajon ise ABD'nin, İran'ın nükleer tesislerini hedef alan saldırılarından endişe duyduklarını belirtti.

Gerginliğin tırmanmasının, uluslararası barış ve güvenliği tehdit ettiğini dile getiren Fajon, şu görüşleri paylaştı:

"Bu gerginliğin tırmanması zaten tehlikeli olan durumu daha da kötüleştirme riski taşıyor, bölgeyi kaosa sürüklüyor ve sivillerin hayatını tehlikeye atıyor. Slovenya olarak, İran'ın nükleer programının büyüklüğü ve belirsiz doğası konusundaki endişemizi sürdürüyoruz. Bu kritik dönemeçte, gerginliğin düşürülmesi ve müzakerelere dönülmesi çağrısında bulunuyoruz. Diplomasi ve diyalog galip gelmeli, savaş mutlaka önlenmelidir."

Birleşik Arap Emirlikleri 

BAE Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "BAE, bölgede devam eden gerilimden ve İran'ın nükleer tesislerinin hedef alınmasından büyük endişe duymaktadır." ifadeleri kullanıldı.

Bölgedeki tehlikeli gidişatın daha büyük istikrarsızlık doğurabileceğine dikkati çekilen açıklamada, "Gerilimin derhal durdurulması, ciddi sonuçların ve bölgenin daha fazla istikrarsızlığa sürüklenmesinin önlenmesi açısından elzemdir." ifadelerine yer verildi.

Bölgedeki krizlerin çözümünde askeri değil diplomatik yöntemlerin öncelenmesi gerektiği belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:

"Anlaşmazlıkların çözümünde diplomasi ve diyalog ön planda olmalı, bu çerçevede bütüncül yaklaşımlar, istikrarı, refahı ve adaleti sağlayacak yollar geliştirilmeli.

BAE, uluslararası toplumu bu hassas ve tehlikeli gelişmelere karşı ortak bir çözüm geliştirmeye ve bölge halklarını çatışma sarmalından korumaya davet etmektedir."

Birleşmiş Milletlere (BM) ve BM Güvenlik Konseyine sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapılan açıklamada, "BM ve BMGK, bölgedeki kronikleşmiş sorunların çözümünde daha fazla çaba göstermeli, bölgenin istikrarını tehdit eden gelişmelere karşı harekete geçmelidir." ifadelerine yer verdi.

Bu sorunların "hem bölgesel hem de küresel güvenlik açısından artan bir tehdit oluşturduğu" uyarısı yapıldı.

Mevcut koşullarda ihtiyatlı ve sorumlu davranmanın önemine dikkati çekilerek, "BAE, bu gibi kritik zamanlarda sağduyulu yaklaşımın ve yapıcı çözümler üretmenin gerekliliğine inanmaktadır.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada ayrıca bölgedeki tarihsel deneyimlerin ve yaşanan savaşların dikkate alınması gerektiği belirtilerek, "BAE, geçmişin derslerinden yararlanarak bölgede barışa dayalı bir yaklaşımın inşa edilmesinin mümkün olduğuna inanmaktadır.” ifadesi kullanıldı.

Fransa

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, ABD'nin İran'da 3 nükleer tesise saldırmasına ilişkin X hesabından açıklama yaptı.

İsrail'in İran'a saldırılarıyla başlayan çatışmanın genişlemesine neden olabilecek gerginliğin artmasını engellemek adına taraflara itidal çağrısında bulunan Barrot, "ABD'nin İran'ın nükleer programına ilişkin 3 tesisine yönelik saldırısını endişeyle not ettik. Saldırının planlamasına ve icrasına katılmadık." ifadelerini kullandı.

Barrot, bu bağlamda, bölgedeki Fransızların, Fransız personelinin, ülkesinin ortakları ve çıkarlarının güvenliğini sağlamanın öncelikleri olduğunu kaydederek, "Fransa, İran'ın nükleer silahı elde etmesine sert bir şekilde karşı olduğunu birçok kez ifade etti." değerlendirmesini yaptı.

Fransa'nın İran'ın nükleer programı meselesinin Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması çerçevesinde müzakere edilerek kalıcı olarak çözülebileceğine inandığını ifade eden Barrot, ülkesinin ortaklarıyla beraber bu meselenin çözümüne katkı sağlamaya hazır olduğunu vurguladı.

Barrot, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (UAEA), ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine gece düzenlediği saldırıların ardından tesis dışı radyasyon seviyelerinde herhangi bir artış olmadığına yönelik açıklamasını not ettiğini kaydetti.

Papa 14. Leo

Vatikan'da Aziz Petrus Meydanı'na bakan ofisinin penceresinden geleneksel pazar günü duasını icra eden Papa 14. Leo, burada Orta Doğu'daki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Papa, duanın ardından yaptığı konuşmada, "Orta Doğu'dan özellikle de İran’dan endişe verici haberler gelmeye devam ediyor. İsrail ve Filistin'i de içine alan bu dramatik tabloda, halkın günlük acıları özellikle Gazze'de ve diğer bölgelerde unutulma riskiyle karşı karşıya. Bu bölgelerde insani yardıma olan ihtiyaç her geçen gün daha da acil hale geliyor." dedi.

İnsanlığın bugün her zamankinden daha fazla şekilde barış için haykırdığını belirten Papa 14. Leo, "Bu, sorumluluk ve sağduyu talep eden bir çığlıktır ve silahların gürültüsüyle ya da çatışmayı körükleyen boş sözlerle bastırılmamalıdır. Uluslararası toplumun her bir üyesi, savaşın trajedisini geri dönüşü olmayan bir uçuruma dönüşmeden önce durdurmak adına ahlaki bir sorumluluğa sahiptir." diye konuştu.

"Diplomasi silahları sustursun"

İnsan onurunun söz konusu olduğu yerde, hiçbir çatışmanın "uzak" olmadığını dile getiren Papa, şunları kaydetti:

"Savaş, sorunları çözmez; aksine daha da büyütür ve halkların tarihinde nesiller boyunca iyileşmeyen derin yaralar açar. Hiçbir askeri zafer, annelerin acısını, çocukların korkusunu ve çalınmış bir geleceği telafi edemez. Diplomasi silahları sustursun. Milletler geleceklerini; şiddetle ve kanlı çatışmalarla değil, barış eserleriyle şekillendirsinler."

Rusya

Rusya Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin İran'daki nükleer tesislere yönelik saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Egemen bir devlete yönelik saldırıların sorumsuz bir karar olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Rusya, İsrail'in saldırılarının ardından, ABD'nin İran'daki bazı nükleer tesislere yönelik saldırı düzenlemesini şiddetle kınıyor. Hangi argümanlar kullanılırsa kullanılsın, egemen bir devletin topraklarına füze ve bombalı saldırı düzenleme kararı, uluslararası hukuk, Birleşmiş Milletler (BM) Şartı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) kararlarını ihlal ediyor. Özellikle BMGK daimi üyesi olan ülkenin bunu yapması endişe verici."

Bu saldırının oluşturabileceği radyolojik sonuçların değerlendirilmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, "bunun bölgesel ve küresel güvenliği baltalayan tehlikeli gerginlik döngüsünü ve Orta Doğu'da çatışmanın büyümesi riskini daha da artırdığının" altı çizildi.

İran'a yönelik saldırıların, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) denetim ve izleme sistemine dayalı Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'na (NPT) zarar verdiği kaydedilen açıklama, UAEA'nın ve BMGK'nin buna tepki göstermesi gerektiği vurgulandı.

Açıklamada, "ABD ve İsrail'in çatışmacı eylemlerine birlikte karşı koymak lazım. Saldırganlığı sona erdirmeye, durumun siyasi ve diplomatik yola döndürülmesi için koşulların oluşturulması yönünde girişimlerde bulunmaya çağırıyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Portekiz Başbakanı Montenegro

Luis Montenegro, X hesabından yaptığı paylaşımda, "İran'ın nükleer programı küresel güvenliğe yönelik ciddi bir tehdittir ve devam edemez. Orta Doğu'da gerilimin ciddi bir tırmanış riski olduğu konusunda derin endişe duyarak, tüm tarafların azami ölçüde itidal göstermesini ve diplomatik bir çözüm bulmak amacıyla müzakerelere geri dönülmesini talep ediyorum." ifadesini kullandı.

ABD'nin İran'daki üç nükleer santrali vurmasının ardından Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da taraflara gerilimin düşürülmesi ve müzakere masasına geri dönmesi çağrısı yapmıştı.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Türk

Volker Türk, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in ABD'nin İran'daki nükleer tesislere yönelik saldırılarına tepki gösterdiği X paylaşımını alıntılayarak değerlendirmelerde bulundu.

"Yaşanan son gelişmeler ve ABD'nin İran'daki nükleer tesise karşı güç kullanmasından derin endişe duyuyoruz." ifadelerini kullanan Türk, bu konuda Guterres'in açıklamasına katıldıklarını belirtti.

Türk, "Artık tüm tarafların, bölgedeki siviller üzerinde genişleyen bir çatışmanın anlatılmamış insan hakları etkilerinden kaçınmak için en üst düzeyde kısıtlama uygulaması son derece önemli." değerlendirmesinde bulundu.

Yunanistan

Sosyal medya hesabından değerlendirme yapan Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, bölgedeki gerilimin daha fazla tırmanmasının önlenmesi gerektiğini vurguladı.

Miçotakis, şu ifadeleri kullandı:

“Uluslararası jeopolitik ortam karmaşık ve endişe verici olmaya devam ediyor, özellikle de Orta Doğu’da. Bugün öncelikli olan, itidal gösterilmesi ve görüşmelerin yeniden başlamasıdır. Daha fazla tırmanma, zaten son derece hassas olan bir bölgede istikrarsızlık koşullarını daha da artıracaktır. Bugün öncelikli olan, tüm tarafların soğukkanlılıkla hareket etmesi ve diyaloğun yeniden başlamasıdır”.

Bu arada, Yunanistan’da Ulusal Güvenlik Hükümet Konseyinin Miçotakis başkanlığında bu akşam acil toplanacağı açıklandı.

Norveç

Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, ABD'nin, İran'ın nükleer tesislerini hedef alan saldırılarına ilişkin, Norveç basınına açıklamalarda bulundu.

ABD'nin İran'a yönelik saldırılarının Orta Doğu'daki çatışmaları tırmandırması nedeniyle derin endişe duyduklarını ifade eden Eide, "Bu (ABD'nin), İsrail'in İran'a saldırmasıyla başlayan savaşa doğrudan katıldıkları anlamına geliyor." dedi.

Espen Barth Eide, tüm tarafların uluslararası hukuka saygı duyması gerektiğini vurgulayarak, "Şimdi savaşın daha da tırmanacağına dair birçok işaret varken uluslararası hukukun önemini kendimize hatırlatmalıyız." ifadesini kullandı.

Norveç Başbakanı Jonas Gahr Store da diplomatik çözüm bulma çalışmalarının yetersiz kalmasının üzücü olduğunu kaydetti.

İtalya

ABD'nin, İran'ın üç nükleer tesisine yönelik düzenlediği hava saldırısı sonrasında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, X hesabından paylaşımda bulundu.

Orta Doğu'daki krizin kötüleşmesinin ardından, bu sabah hükümet üyeleri ve istihbarat birimlerinin direktörleriyle bir telekonferans yaptığını aktaran Meloni, "Kriz, Dışişleri Bakanlığının sürekli temas halinde olduğu bölgedeki yurttaşların durumundan, ekonomik ve güvenlik etkilerine kadar tüm yönleriyle hükümetin dikkatinin merkezinde yer alıyor. İtalya, tarafları müzakere masasına getirmek için çabalarını sürdürecek." ifadesini kullandı.

Meloni'nin ilgili bakanlarla ve güvenlik bürokrasisiyle yaptığı toplantıya ilişkin başbakanlıktan yapılan yazılı açıklamada da "Görüşme sırasında, saldırıların ardından İran'da hedef alınan noktaların durumu analiz edildi. Hasarın net olarak değerlendirilmesi ancak saatler ilerledikçe mümkün olabilecek." bilgisi paylaşıldı.

Açıklamada, Başbakan Meloni'nin, ilerleyen saatlerde bölgedeki başlıca müttefiklerle ve liderlerle temaslarını sürdüreceği de kaydedildi.

ABD'nin İran'daki nükleer tesislere saldırısının ardından İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani de sabah saatlerinde yaptığı ilk değerlendirmede, İtalya olarak gerilimin bu saldırıdan sonra azalmasını umduklarını belirtmiş, Savunma Bakanı Guido Crosetto ise TG1 kanalında, "Bu bombardıman, senaryoyu tamamen değiştiriyor. Çok daha büyük bir krizin kapısını aralıyor. İran'dan da tüm Amerikan hedeflerine yayılma riski olan daha güçlü bir yanıt gelebilir." değerlendirmesinde bulunmuştu.

İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani'de konuya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada, "Tüm bölge için bir tehlike oluşturan nükleer silah üretimine büyük zarar veren bu saldırıdan sonra gerçekten gerilimin azalmasını umuyoruz. İran müzakere masasına otursun." ifadelerini kullandı.

Tajani, bu durumla alakalı ve güvenlik açısından ne gibi sonuçlar doğabileceğini anlamak için yarın Brüksel'de Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanlarının bir toplantısının olacağını, ayrıca bugün gün içerisinde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Rafael Grossi ile görüşeceğini kaydetti.

Bölgede bulunan İtalyan vatandaşlarının güvenliğiyle ciddi biçimde ilgilendiklerini belirten Tajani, "Ayrılmak isteyen vatandaşlarımızın bir an önce ayrılabilmesi için her şey yapılıyor. Bugün Şarm El-Şeyh'ten, Kudüs ve Tel Aviv'den gelen vatandaşlarımızla dolu bir uçak kalkacak." ifadesini kullandı.

Tajani, ayrıca TG3 kanalına yaptığı açıklamada, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırısında İtalya'dan kalkan ABD uçağı olmadığını ve bu konuda kendilerine Washington'dan bir talep gelmediğini söyledi.

Crosetto: "Bu bombardıman, senaryoyu tamamen değiştiriyor"

İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto da TG1 kanalına yaptığı değerlendirmede, "Bu bombardıman, senaryoyu tamamen değiştiriyor. Çok daha büyük bir krizin kapısını aralıyor. İran'dan da tüm Amerikan hedeflerine yayılma riski olan daha güçlü bir yanıt gelebilir." diye konuştu.

İtalyan basınında çıkan haberlerde de ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırısının ardından İtalya İçişleri Bakanlığı bünyesinde terörle mücadele biriminde stratejik analiz komitesinin toplanacağı ve risk analizi yapılacağı belirtildi.

Ayrıca Roma'da hassas noktalara ve özellikle ABD Büyükelçiliği ile büyükelçilik etkinliklerine yönelik güvenlik tedbirlerinin arttırılacağı ifade edildi.

Kuveyt

Kuveyt Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerini hedef almasına ilişkin yazılı açıklama yayımladı.

Açıklamada, “İran’daki bir dizi nükleer tesisin hedef alınması ciddi bir gelişme olup, bölgenin ve dünyanın güvenlik ve istikrarı açısından tehlikeli sonuçlar doğurabilecek bir tehdit oluşturuyor.” ifadelerine yer verdi.

Kuveyt, ayrıca 13 Haziran 2025'te yayımladığı ve İran’ın egemenliğine yönelik saldırıları kınadığı önceki açıklamasını hatırlatarak, uluslararası hukuk ve sözleşmelerin açık bir ihlali anlamına gelen bu tür eylemlerin kabul edilemez olduğunu yineledi.

Açıklamada, “Kuveyt, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası toplumu ve ilgili tüm kurumları, bölge güvenliği ve istikrarı açısından sorumluluk üstlenmeye çağırmaktadır." ifadeleri kullanıldı.

Bölgedeki mevcut krizin daha da derinleşmemesi için derhal ve tamamen tüm askeri eylemlerin sona erdirilmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, "tüm taraflara diyalog dilini benimsemeleri, itidalli davranmaları, barışçıl ve siyasi çözümler üretmeye yönelik çabaları yoğunlaştırmaları" çağrısında bulunuldu.

İrlanda

İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Simon Harris, yaptığı yazılı açıklamada, bölgedeki gelişmeleri yakından takip ettiğini belirtti.

"İran ve İsrail arasındaki gerilimin artma riski artık her zamankinden daha gerçek ve olası" değerlendirmesinde bulunan Harris, acilen gerilimin azaltılması, diyalog ve diplomasiye ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Harris, İsrail'in İran'a saldırılar düzenlemesiyle başlayan sürecin ardından Avrupa Birliği (AB) ve bölge ülkelerindeki mevkidaşlarıyla görüşmelerinde bu konuya odaklandığını vurguladı.

Bu konunun İrlanda'nın gündeminde yer almaya devam edeceğini aktaran Harris, "Bugün, AB Dışişleri Bakanları toplantısı için Brüksel'e gideceğim. İran'ın nükleer silaha sahip olmasına izin verilmemesi konusunda İrlanda da dahil Avrupa'nın görüşü bir ve açık. Bunu ele almanın tek yolu ise müzakeredir. Bunun dışındaki alternatifler, siviller, Orta Doğu ve küresel güvenlik açısından fazla tehlikelidir." ifadesini kullandı.

Harris, ABD'nin saldırı düzenlediği İran'daki nükleer tesislerde henüz radyasyon seviyesinin arttığına ilişkin bilgi olmadığını kaydederken, gerilimin devamı halinde bu durumun değişebileceğine ve felakete neden olabileceğine dikkati çekti.

AB'nin bu gerilimi düşürme konusunda oynayacağı rolü mevkidaşlarıyla ele alacaklarının altını çizen Harris, Lübnan'da yer alan Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücünde (UNIFIL) görevli İrlandalı askerlerin güvenliğinin önemli olduğunu ve bu kırılgan dönemde bölgeden sürekli bilgi aldığını aktardı.

Harris, Orta Doğu'dan ayrılmak isteyen İrlanda vatandaşları için bölgedeki İrlanda büyükelçilikleriyle yakın temasta olduğunu ancak Tahran'daki Büyükelçilikteki personelin ülkeden çekildiğini hatırlattı.

Asya-Pasifik ülkeleri

Yonhap'ın haberine göre, Güney Kore Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, bölgedeki gerilimin hızla azaltılması çağrısında bulunuldu.

Güney Kore'nin gelişmeleri takip ettiği ve gerilimin azaltılması için uluslararası çabalara katılmayı sürdüreceğine işaret edilen açıklamada, İran'daki "nükleer meselenin, nükleer silahsızlanma temelinde çözüme kavuşturulmasının önemli olduğu" ifade edildi.

ABC News'in haberine göre, Avustralya hükümetinden bir sözcü, yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer ve balistik füze programının uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturduğunu belirtti.

Başkan Trump'ın "şimdi barış zamanı" açıklamasını not ettiklerini söyleyen sözcü, "Bölgedeki güvenlik durumu oldukça değişken. Gerilimin azaltılması, diyalog ve diplomasi çağrısında bulunmaya devam ediyoruz." dedi.

Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters da açıklamasında, ABD'nin İran'a saldırıları konusunda endişelerini dile getirirken, saldırıları kınamaması dikkati çekti.

Ülkesinin, diplomasiye yönelik çabaları güçlü şekilde desteklediğini vurgulayan Peters, "Daha fazla tırmanmanın önlenmesi kritik önem taşıyor. Tüm tarafları görüşmelere geri dönmeye çağırıyoruz. Diplomasi, daha fazla askeri eylemden daha kalıcı bir çözüm sağlayacaktır." ifadesini kullandı.

İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares

Albares, İspanya devlet televizyonu RTVE'ye verdiği demeçte, ABD'nin İran'a saldırısından sonra savaşın Orta Doğu'ya yayılmasının engellenmesine ilişkin, "Çözüm, açık bir şekilde diplomasiden ve müzakereden geçiyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Orta Doğu'daki durumdan büyük endişe duyuyoruz ve tüm aktörleri gerginliği azaltmaya çağırıyoruz. Zaman, tüm taraflar için durumu kontrol altına alma ve gerilimi azaltma zamanıdır." diyen Albares, yarın Brüksel'de bir araya gelecek Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanlarının toplantısında da AB'nin "diplomasisini ve istikrar sağlayıcı gücünü" kullanmasını isteyeceğini dile getirdi.

İstikrar ve normalleşmeye dönülmesi gerektiğinin altını çizen Albares, ABD'nin İran'a saldırısıyla gerilimin daha da arttığını, gerek bölgesel gerekse küresel önemli aktörleri içine alan Orta Doğu'daki durumun ekonomi açısından belirsizlik ve istikrarsızlık riski içerdiğini ancak dışişleri bakanları olarak belirsizlikleri değil çözümü konuşmaları gerektiğini ifade etti.

Orta Doğu'da yaşanan tüm gelişmelerin, Suriye, Lübnan, Batı Şeria, Gazze'deki gelişmelerin birbirleriyle bağlantılı olduğuna dikkati çeken Albares, "Orta Doğu için erdemli bir güvenlik planı bulmalıyız." dedi.

Albares, İran'dan ayrılmak isteyen İspanyolların tahliyesine devam edildiğini, ne İran ne de İsrail'de hiçbir İspanyol'u geride bırakmayacaklarını, ihtiyacı olan herkese yardım eli uzatacaklarını vurguladı.

Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı von der Leyen

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ABD'nin İran'a saldırıları üzerine sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

"İran asla bombayı elde etmemeli." uyarısında bulunan von der Leyen, uluslararası hukuka da uyulması gerektiğinin altını çizdi.

Von der Leyen, "Şimdi İran'ın güvenilir bir diplomatik çözüme girişmesinin zamanı. Bu krizi sonlandırmanın tek yeri müzakere masasıdır." ifadelerini kullandı.

Almanya

Almanya Başbakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Friedrich Merz, İran'a, ABD ve İsrail ile derhal müzakerelere başlaması ve çatışmanın diplomatik bir çözüme kavuşturulması çağrısında bulundu." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, İran'ın nükleer tesislerine yapılan saldırıların ardından, Merz başkanlığındaki Federal Hükümet Güvenlik Kabinesi'nin bu sabah toplandığı bildirildi.

ABD ve İsrail'in hava saldırıları sonucu İran'ın nükleer programının büyük bir kısmının zarar gördüğü ancak kesin hasar analizinin daha sonra yapılabileceği ifade edilen açıklamada, Merz'in gün içinde Avrupa Birliği ve ABD'deki ortaklarıyla bir sonraki adımlar konusunda yakın istişarelerde bulunacağı kaydedildi.

Irak

Irak Hükümet Sözcüsü Basim Avvadi, İran’daki nükleer tesislerin ABD tarafından vurulmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

"İran’daki nükleer tesislerin vurulması Orta Doğu’daki güvenlik ve barışı ciddi şekilde tehdit ediyor ve bölgesel istikrarı büyük risklere açık hale getirdi.” diyen Avvadi, uluslararası ilişkilerde güç kullanımını reddettiklerini vurguladı.

Avvadi, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Egemen devletlerin egemenliğine saygı gösterilmesi ve özellikle Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının denetiminde olan ve barışçıl amaçlarla kullanılan tesislerin hedef alınmaması çağrısında bulunuyoruz. Askeri çözümlerin diyalog ve diplomasiye alternatif olamayacağını, bu tür saldırıların devam etmesinin tehlikeli bir tırmanışa yol açabileceğini ifade ediyoruz.

Bunun yalnızca bir ülkenin ötesine geçerek tüm bölge ve dünya istikrarını tehdit edeceğini vurguluyoruz. Bölgesel ve uluslararası barış ile istikrar konusundaki sorumluluğumuz doğrultusunda, derhal gerilimin azaltılması, acil diplomatik kanalların açılması ve krizin yatıştırılması çağrısı yapıyoruz."

İsviçre

İsviçre Dışişleri Bakanlığının X hesabından, İsrail'in İran'a saldırılarıyla başlayan çatışma ve ABD'nin İran'a saldırılarına ilişkin paylaşım yapıldı.

Paylaşımda, "13 Haziran'dan bu yana İsrail ile İran arasındaki çatışmanın tehlikeli tırmanışından derin bir endişe duyuyoruz. Bu endişemize bugün ABD tarafından yapılan saldırılar da dahil." ifadeleri kullanıldı.

Birleşmiş Milletler (BM) Şartı ve uluslararası insancıl hukuk dahil uluslararası hukuka tam saygı gösterilmesinin önemi vurgulanan paylaşımda, "Tüm tarafları azami itidalli davranmaya, sivilleri ve sivil altyapıyı korumaya ve derhal diplomasiye dönmeye çağırıyoruz." açıklamasında bulunuldu.

Mısır

Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Kahire yönetiminin İran’daki son gelişmeleri “büyük bir kaygıyla” takip ettiği ifade edildi.

Açıklamada, ABD’nin İran’daki nükleer tesisleri hedef alan saldırılarıyla ivme kazanan tırmanışın, bölgesel ve uluslararası güvenlik ile istikrarı tehdit eden ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısı yapıldı.

Kahire'nin Birleşmiş Milletler Antlaşması ve uluslararası hukukun ihlal edilmesine karşı olduğunu vurgulanan açıklamada, devletlerin egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiği belirtildi.

Açıklamada, bölgenin daha fazla kaos, şiddet ve istikrarsızlığa sürüklenmemesi için askeri yöntemlerin değil siyasi çözümlerin tercih edilmesi gerektiği kaydedildi.

Tüm taraflara itidal çağrısının yinelendiği, gerilimin derhal sona erdirilmesi, sükunetin sağlanması ve diyaloğa öncelik verilmesi gerektiği belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Bu krizden çıkışın ve olası yıkıcı sonuçların önlenmesinin tek yolu gerilimin düşürülmesi ve durumun kontrol altına alınmasıdır. Sivillerin hayatını korumak ve bölgesel güvenliği temin etmek adına bu adımlar kaçınılmazdır."

ICAN

Nükleer Silahların Yasaklanması Takibi ve Uluslararası Nükleer Silahları Kaldırma Girişimi (ICAN), ABD'nin, İran'ın nükleer tesislerini hedef alan saldırısına yönelik açıklama yaptı.

Açıklamada, "ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yönelik yasa dışı saldırısını kınıyoruz." ifadesi kullanıldı.

ABD'den, İran'a karşı yasa dışı askeri eylemlerini durdurması istenen açıklamada, diplomasiye geri dönme çağrısı yapıldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen ICAN İcra Direktörü Melissa Parke, "ABD, İsrail'in İran'a saldırısına katılarak uluslararası hukuku da ihlal ediyor. İran'a karşı askeri eylem, Tahran'ın nükleer programıyla ilgili endişeleri gidermenin yolu değil. ABD istihbarat teşkilatlarının İran'ın nükleer silah peşinde olmadığını değerlendirmesi göz önüne alındığında bu, nükleer silahların daha fazla yayılmasını önlemeye yönelik uluslararası çabaları baltalayabilecek anlamsız ve pervasız bir eylemdir." ifadelerini kullandı.

ABD'nin, İsrail'in yasa dışı güç kullanımını takip etmeden önce devam eden diplomatik süreci sürdürmesi gerektiğine işaret eden Parke, bu saldırının bölgeyi veya dünyayı daha güvenli değil, tehlikeli hale getireceğine işaret etti.

Parke, "Nükleer tesislere saldırmak, uluslararası hukuk uyarınca açıkça yasaklandı. Bu, insan sağlığına ve çevreye zararlı radyoaktif kirlenmeye neden olma riski taşır." değerlendirmesinde bulundu.

Umman

Umman Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerini hedef almasına ilişkin yazılı açıklama yayımladı.

Açıklamada, ABD'nin bu sabah İran'daki nükleer tesislere düzenlediği hava saldırıları kınanarak bu saldırılar “Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın ciddi bir ihlali” olarak nitelendi.

“ABD’nin İran'daki hedeflere doğrudan hava saldırısıyla tırmanan bu durumu derin kaygı ve esefle karşılıyoruz” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, bu tür saldırıların yasa dışı olduğu ve bölgesel barışı tehdit ettiği vurgulanarak acilen kapsamlı şekilde gerilimin düşürülmesi çağrısında bulunuldu.

Açıklamada ayrıca, şu ifadelere yer verildi:

"ABD’nin bu eylemi, savaşın daha da yayılmasına yol açabilecek tehlikeli bir adımdır. Bu saldırı, uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın açık bir ihlalidir.

Antlaşma, güç kullanımını ve devletlerin egemenliğinin ihlalini açıkça yasaklamaktadır. Ayrıca, barışçıl nükleer program geliştirme hakkı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının gözetiminde güvence altındadır."

Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Kallas

Kaja Kallas, ABD'nin İran'a saldırıları üzerine İran'ın nükleer silaha sahip olmaması gerektiğini vurgulayarak, tüm tarafları müzakere masasına dönmeye çağırdı.

Pakistan

Pakistan Dışişleri Bakanlığından ABD'nin İran'daki nükleer tesislere yönelik saldırısına ilişkin açıklama yapıldı.

Açıklamada, ABD'nin İran'daki nükleer tesislere yönelik saldırısı kınanarak bölgedeki gerilimin daha da artmasından endişe duyulduğu kaydedildi.

Bu tür saldırıların "uluslararası hukuku ihlal ettiği ve BM Şartı'na göre İran'ın kendini savunma hakkının bulunduğu" belirtilen açıklamada gerilimin daha da artmasının "bölgede ve ötesinde ciddi zarar verici sonuçlarının" olacağı uyarısı yapıldı.

Açıklamada, sivillerin can ve mal güvenliğine saygı gösterilmesi ve çatışmanın derhal sona erdirilmesi gerektiği vurgulanarak taraflara uluslararası hukuka uyma, diplomasi ve diyaloğa yönelme çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan

Suudi Arabistan, ABD’nin İran’a yönelik saldırılarını kınayarak bölgede istikrarı sağlayacak “siyasi bir çözüm” çağrısında bulundu

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada "Riyad'ın ABD'nin nükleer tesislerini hedef aldığı kardeş ülke İran'daki gelişmeleri büyük kaygıyla takip ettiği" belirtildi.

İran'ın egemenliğinin ihlali kınanan açıklamada, itidal, sükunet ve gerginliği tırmandırmaktan kaçınılması için her türlü çabanın gösterilmesi gerektiği kaydedildi.

Açıklamada, uluslararası toplumdan, bu son derece hassas koşullarda, krizin sona erdirilmesi, bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanması için yeni bir sayfa açılmasını sağlayacak siyasi çözüme ulaşmak amacıyla çabaların artırılması çağrısı yapıldı.

Hamas

Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, "İslami Direniş Hareketi Hamas, ABD’nin İran İslam Cumhuriyeti topraklarına ve egemenliğine yönelik açık saldırısını en sert ifadelerle kınamaktadır." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, söz konusu saldırının tehlikeli bir tırmanış olduğu, uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiği ve uluslararası barış ile güvenliği tehdit ettiği vurgulandı.

Bu saldırının, ABD’nin İsrail’in planlarına kayıtsız şartsız bağlılığının bir göstergesi olduğu belirtilen açıklamada, saldırının aynı zamanda güç mantığına dayalı hegemonya kurma politikasının açık bir örneği, orman kanunlarına dayalı bir eylem ve tüm uluslararası norm ve sözleşmelerin ihlali olduğuna işaret edildi.

Açıklamada, ABD’nin ve İsrail’in bu tehlikeli saldırının sonuçlarından sorumlu olduğuna işaret edilerek, şunlar kaydedildi:

"Hem devlet hem millet düzeyinde İran İslam Cumhuriyeti'ndeki kardeşlerimizle dayanışmamızı vurguluyor, İran'ın egemenliğini ve halkının çıkarlarını savunma konusundaki kararlılığına ve bu saldırılara karşı, küresel müstekbir güçler karşısında geri adım atmadan direnecek irade ve yeteneğine olan tam güvenimizi ifade ediyoruz."

Katar

Katar Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, gelişmelerin büyük bir endişeyle takip edildiği belirtilerek taraflara itidal çağrısında bulunuldu.

Tüm askeri operasyonların durdurulması gerektiği vurgulanan açıklamada, "İran'daki nükleer tesislerin hedef alınmasıyla ortaya çıkan bu tırmanıştan derin üzüntü duyuyoruz. Askeri yollarla çözüme ulaşmak mümkün değildir. Tüm tarafları itidale ve diyalog zeminine dönmeye çağırıyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, "bölgedeki mevcut gerilimin daha da tırmanmasının felaket sonuçları olabileceği uyarısında bulunularak" diplomatik yollarla çözüm arayışının önemine dikkat çekildi.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Mevcut durumun bölgesel barış ve güvenliği tehdit eden felaket sonuçlar doğurabileceğini düşünüyor, tüm tarafları gerginliği düşürecek adımlar atmaya davet ediyoruz.

Katar, bölgede barışın, istikrarın ve güvenliğin sağlanması için diplomasiye ve yapıcı diyaloğa olan bağlılığını sürdürmektedir."

Açıklamada ayrıca Katar’ın ABD’nin İran'a yönelik son saldırıları kınadığı ve bu tür eylemlerin bölge güvenliği açısından ciddi riskler taşıdığı vurgulandı.

ABD Başkanı Donald Trump, İran'da Fordo, Natanz ve İsfahan olmak üzere üç nükleer tesise hava saldırısı düzenlediklerini açıklamıştı.

AA

Okunma Sayısı: 427
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    22.6.2025 18:53:23

    ABD Bugüne kadar savunageldiği'Hak,hukukun üstünlüğü,adalet ve şeffaflık prensiplerine,ülkelerin bağımsızlığına,hükümranlık haklarına,BM kararı olmadan,uluslararası hukuk kaidelerini çiğneyerek taş devri zihniyeti,cani,katil ve teröristlerin masumları katline yardımı ile beraber bu saldırıları dünyamızın barış,huzur,iklimlerin değişikliği ile beraber artan risklere yeni riskler eklemeyi marifet sayıyor.Bu kabul edilemez. ABD halkı acilen bu yamyam vari devlet idare ahlakı ve iradesinden yoksunu derdest etmelidir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı