İbadete ait mekânlarda dünyevî konuşmalar ve sohbetler çok rahatsız edici oluyor.
Dünyaya ait fani mevzulardan uzaklaşmak istediğiniz zamanlarda işin içine yine dünyanın girmesi manevî huzuru bozuyor. Camide ibadet halindeyken birilerinin sesli bir şekilde dünya alış verişinin hesaplarını yapıyor olması bâkiye ait şeylerle meşguliyetinizin insicamına etki ediyor. Bu sebeple uhrevî ortamları olabildiğince dünyevî konuşmalardan arındırmak gerekiyor.
Yine sohbet ortamlarında konuşulacak mevzuların o ortamın kalitesinde ve kıymetinde olması lâzımdır. Zaten Nur Talebeleri dünyaya sadece Risale-i Nur hizmeti yönü ile baktığından bunun haricindeki meselelerden uzak durmaya çalışıyor. Konuşmalarını konuşulmaya değer konulardan seçiyor. Her konuşmanın sonunda hayatımıza dokunacak bir faydanın sağlanması hedefleniyor. Boş konuşmalara ayıracak zamanının olmadığının bilinci ile hareket ediyor.
Konuşmalar baki hayata taşınacak devamlı sohbetler olsun diye ihlâslı bir şekilde rıza dairesinde yapılıyor. Dünyevî, fani ve geçici sohbetler yerine uhrevî, baki ve kalıcı sohbetler seçiliyor. Nur Talebeleri bu hususta da Üstadlarını örnek edindiklerini gösteriyorlar. “Herkesin arzu ettiği ve istediği ve ferahla kabul ettiği, şahsına karşı hürmet ve muhabbet ve sohbet, fakat Risale-i Nur’a taallûk eden noktalar haricinde bana ağır geliyor, beni sıkıyor, müteessir ediyor.” (Kastamonu Lâhikası)
Risale-i Nur hizmetine bakan konuşmalar dışındaki diğer konuşmaların bizi rahatsız ediyor olması güzel ve sevinilmesi gereken bir durum. Özellikle şahsımıza karşı yapılan hürmet, muhabbet ve sohbetten kaçmak ve kaçınmak bizim için bir mutluluk kaynağı olmalı.