Kayserili bir iş adamımız, işi vesilesiyle arabasıyla Ankara’ya gelir.
Vakit akşam üstüdür. Ulus civarında arabasını park edecektir. Ama sokaklar dolu, park edecek boş yer görünmüyor. Girdiği sokakta ilerlerken yolun sonuna doğru bir arabalık bir boşluk fark eder, yanaşır.
Bu arada dükkânını kapatan bir Karadenizli vatandaşımız, anahtarları elinde gelene bakar. Yardımcı olmak ister. İleri - geri, sağa - sola manevralar ettirerek yarım saate yakın uğraşırlar. Sonunda o bir arabalık yere park etmesi sağlanır. İş adamımız kan ter içinde arabasından iner, yardım edene çok teşekkürler eder:
- Sana da çok zahmet verdik, sağ olasın, der. Yardımcı olan esnafımız da:
- Ne zahmeti, insanlık öldü mü? diye mukabele eder. Sonra ne mi olur?
O Karadenizli vatandaşımız öndeki arabaya ilerler, kapısını açar, arabayı çalıştırır ve oradan uzaklaşır.
Vesika
İsmail Hakkı Avcı
[email protected]