Önce 12 Eylül’cülerin başlattığı ve ardından 28 Şubat’ta iyice çığırından çıkarılan uygulamayı o dönemde çok eleştirmiştik.
6.11.10’da çıkan ve bir bölümünü Said Nursî ve M. Kemal kitabımıza koyduğumuz yazı bunun bir örneği:
“Millî günlere rastlayan Cuma hutbelerinde ve hatta kandil gecelerinde dayatılan Atatürk’e de dua ettirme uygulaması tam bir garabet.
“Oysa dua, içten gelerek yapılan bir yakarış. Dayatma ile dua olmaz. Hani Allah’la kul arasına kimse giremezdi?
“Dualara devlet zoruyla M. Kemal’i sokarak kendinizle çelişmiş olmuyor musunuz?
“Dahası, zafere kadar dinle ilgili olarak olumlu mesajlar verip dindarlarla iyi ilişkiler kuran, ama zaferin ardından dizginleri eline geçirdikten sonraki icraatıyla dine ve dindarlığa büyük darbeler vuran bir kişiye camilerde dua ettirmenin mantığı ve izahı ne?
“İsteyen, istediği kişiye dua edebilir. O ayrı konu. Ancak baskı ve dayatma ile, zorla, talimatla dua ettirilmez. Bütün camilerde okunması talimatı ve okunmadığı takdirde yaptırım uygulama tehdidi ile gönderilen hutbelere bu yaklaşımın ürünü olan sun’î dua cümleleri eklenemez.
“Eklenir ve bunlar, bilhassa merkezî kalabalık camilerde muhtemel muhbir şikâyetlerine bağlı cezaî yaptırım tehditleriyle okutturulursa, imamlar da, cemaatleri de huzursuz ve tedirgin olur. Fazla göz önünde olmayan küçük camilerde ise ya farklı konularda hutbe verilir veya gönderilen metin dua kısmı sansürlenerek okunur.”
Yazıdan alıp kitaba koyduğumuz pasajların sonuna şöyle bir not ilave etmiştik:
“Son dönemde bu uygulamalara büyük ölçüde nihayet verildiği memnuniyetle görülüyor. Dileriz, bu durum kalıcı olur ve tekrar eskiye dönülmez.” (age, s. 68-70)
Gelinen noktada eski dayatmaların yine gündeme getirildiğine ve yer yer etkili olup sonuç verdiğine şahit oluyoruz. Nitekim bu maksatla yapılan yayınlar sonrası geçen hafta bazı camilerdeki Cuma hutbelerinde o yanlışa dönüldüğüne dair duyumlar aldık.
Tekrarlayalım: Zorla dua ettirme dayatmasına artık tevessül edilmesin. Resmî ideolojiyi dualara da sokma ilkelliği hortlatılmasın. Diyanet de bu baskı ve dayatmalara boyun eğmesin. Camiler ve cemaat rahat bırakılsın.