"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dua dayatmasına geri dönülmesin

Kâzım GÜLEÇYÜZ
31 Ekim 2019, Perşembe
Önce 12 Eylül’cülerin başlattığı ve ardından 28 Şubat’ta iyice çığırından çıkarılan uygulamayı o dönemde çok eleştirmiştik.

6.11.10’da çıkan ve bir bölümünü Said Nursî ve M. Kemal kitabımıza koyduğumuz yazı bunun bir örneği:

“Millî günlere rastlayan Cuma hutbelerinde ve hatta kandil gecelerinde dayatılan Atatürk’e de dua ettirme uygulaması tam bir garabet. 

“Oysa dua, içten gelerek yapılan bir yakarış. Dayatma ile dua olmaz. Hani Allah’la kul arasına kimse giremezdi? 

“Dualara devlet zoruyla M. Kemal’i sokarak kendinizle çelişmiş olmuyor musunuz?

“Dahası, zafere kadar dinle ilgili olarak olumlu mesajlar verip dindarlarla iyi ilişkiler kuran, ama zaferin ardından dizginleri eline geçirdikten sonraki icraatıyla dine ve dindarlığa büyük darbeler vuran bir kişiye camilerde dua ettirmenin mantığı ve izahı ne?

“İsteyen, istediği kişiye dua edebilir. O ayrı konu. Ancak baskı ve dayatma ile, zorla, talimatla dua ettirilmez. Bütün camilerde okunması talimatı ve okunmadığı takdirde yaptırım uygulama tehdidi ile gönderilen hutbelere bu yaklaşımın ürünü olan sun’î dua cümleleri eklenemez.

“Eklenir ve bunlar, bilhassa merkezî kalabalık camilerde muhtemel muhbir şikâyetlerine bağlı cezaî yaptırım tehditleriyle okutturulursa, imamlar da, cemaatleri de huzursuz ve tedirgin olur. Fazla göz önünde olmayan küçük camilerde ise ya farklı konularda hutbe verilir veya gönderilen metin dua kısmı sansürlenerek okunur.”

Yazıdan alıp kitaba koyduğumuz pasajların sonuna şöyle bir not ilave etmiştik: 

“Son dönemde bu uygulamalara büyük ölçüde nihayet verildiği memnuniyetle görülüyor. Dileriz, bu durum kalıcı olur ve tekrar eskiye dönülmez.” (age, s. 68-70)

Gelinen noktada eski dayatmaların yine gündeme getirildiğine ve yer yer etkili olup sonuç verdiğine şahit oluyoruz. Nitekim bu maksatla yapılan yayınlar sonrası geçen hafta bazı camilerdeki Cuma hutbelerinde o yanlışa dönüldüğüne dair duyumlar aldık.

Tekrarlayalım: Zorla dua ettirme dayatmasına artık tevessül edilmesin. Resmî ideolojiyi dualara da sokma ilkelliği hortlatılmasın. Diyanet de bu baskı ve dayatmalara boyun eğmesin. Camiler ve cemaat rahat bırakılsın.

Okunma Sayısı: 5307
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÜSEYİN İLHAN

    31.10.2019 08:53:05

    Muhterem yazarımız hakikat namına ikaz ediyorsunuz ve rabbim sizden ebeden razı olsun.DİN UMUMUN MALIDIR.DİNİ bilgilerin,yüce rabbimizin ayetleri ve meal ile tefsiri bilgiler haricinde ne ararsanız hutbelere girmiş halde.Envai çeşit haftaların tanıtımından,siyasetine dini alet eden ve yanlışlarını hutbelerdeki sözlerle örttürmek isteyenlerin davranışları da bu dinden hoşlanmayanların taleplerine sebebiyet veriyor. Kürsü,minber,mihrap ve hasılı CAMİDEN ELİNİZİ ÇEKİNİZ EY MÜTECAVİZ DİN İSTİSMARCILARI,

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı