*Mesaj sahibinin kimlik bilgileri bizde mahfuzdur.
Pek muhterem Kâzım Güleçyüz Ağabey;
Şahsınızda tüm Yeni Asya mecmuası yazar ve çalışanlarının Şuhur-u Selâsesini tebrik eder, ülkemiz, milletimiz ve tüm âlem-i İslâm ve insanlık için hayırlara vesile olmasını Cenâb-ı Erhamürrahiminden niyaz ederim. Size bu mektubu (...) ceza infaz kurumu B1koğuşundan yani bizim tabirimizle Medrese-i Yusufiye’den yazıyorum.
Evet, ben ve on sekiz muallim arkadaşım başta mahpusların piri Yusuf (as) ve asrımızda hapishaneleri Medrese-i Yusufiye’ye çeviren sevgili Üstadımız ve talebelerinin geçmiş olduğu bu kutlu yoldan, bu imtihandan geçiyor ve inşallah o yolun hakkını vermeye çalışıyoruz.
Şu yaşadığımız ağır imtihan günlerinde en büyük teselli bizim için Üstad Bediüzzaman’ın talebelerine Medrese-i Yusufiye’den yazdığı o ümit bahşeden ve her zorluk ve sıkıntıda gördüğü eseri Rahmet ve lema-i inayeti mektuplarda bizzat müşahede ederek teselli buluyor ve musîbet binden bire iniyor.
Bir başka teselli vesilemiz de zat-ı âlinizin genel yayın yönetmenliğini yaptığı hakkın ve hakikatin gür sesi Yeni Asya gazetemiz. Sizlerin ve yazarlarınızın hak ve hakikat karşısındaki mü’mince duruşu şu zulmetli günlerde bizlere bir medar-ı teselli olmaktadır. Sizlere bu duruşunuzdan dolayı teşekkür eder Rabbimin bu hak tarafındaki duruşunuz hürmetine sizleri muvaffak eylesin, her türlü şer ve kötülükten muhafaza eylesin.
Evet, Yeni Asya tıpkı nurlar gibi koğuşumuz için bir medar-ı teselli olmakta her birerlerimiz gazetenin geleceği ânı heyecanla bekleyip büyük bir iştiyakla okumaktayız.
Yazılarınızla, haber ve manşetlerinizle tarafsız bir yayıncılık ve mazlûmun, mağdurun yanında duruşunuz bize çok büyük bir moral kaynağı olmakta. Akşam çayımızın önemli bir bölümünü ikinci sayfanızdaki lâhika bölümü, cezaevinden mektuplar ve o sayfada bulunan güzel hatıralar ve yazılar manevî dünyamıza çok ciddî katkı sağlamakta, Rabbim ebeden razı olsun.
Üstadımızın bütün dünyaya husûsiyetle İslâm âlemine ve Nur Talebelerine duruşu ve yaşayışıyla hüsn-ü misal olduğu “Hakkın hatırı âlidir hiçbir hatıra feda edilmez.” küllî hakikatinin sizlerde ve gazetenizde tecessüm ediyor olması ve bütün Nur Talebelerine hakkın, hukukun ayaklar altına alındığı böyle zulmetli günlerde tıpkı Üstadımız gibi hüsn-ü misal olmaktadır. Bu duruşunuzun mükâfatını Rabbim hem bu dünyada hem öteki âlemde sizlere nasib eylesin.
Pek muhterem Kâzım Ağabey söyleyecek, anlatacak o kadar çok şey var ki “sayfalar ve vakit yetmez” derler ya işte öyle. Sizlerin de kıymetli vakitlerini israf etmemek bu kutlu vazifenizde sizleri meşgul edip vazifenize engel olmamak için mektubuma son verirken gönlümden kopan şu mısraları kabul buyurmanızı ve hata kusur varsa affetmenizi diler, Allah’ın birliğine sizi ve tüm Yeni Asya ailesi ve Nur Talebelerini emanet ederim.
“Her tarafta zulmet, fitne boğarken inananları yasa
İmdada yetişiyor Hakkın gür sesi Yeni Asya
Böyle hakikatli vazifeli dostlar varya
Bu uğurda katlanılır her türlü cevr ü cefaya
Susarken dost görünenler, susarken dünya,
Hakikati haykırdı Yeni Asya
Hep hakkı hakikati söyleyen söz
Nurun aydınlık yüzü Yeni Asya ve Güleçyüz”
Selâm ve hürmetler ile Allah’a emanet olmanız dileğiyle.
Yirmi yıllık muallim mevkuf (...) (...) Medrese-yi Yusufiyesi.