"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Samimiyeti bu dairede buldum

Mustafa Gönüllü
08 Aralık 2020, Salı
İlkokul, ortaokul, lise derken zaman hızla geçmişti. Hayatın ayrı dönemlerinde, ayrı ayrı arkadaşlıklar kurmuştum çevremde; bunların kimisi geçici, kimisi de halen devam eden arkadaşlıklardı.

İlkokulu hatırlıyorum da, çok samimî olduğum bir sınıf arkadaşım vardı. Onunla beraber gezer, eğlenirdik. Hatta teneffüslerde pet şişeyle maç yaptığımızı hatırlıyorum. Arkadaşlığımız o kadar ilerlemişti ki, evlerimize dâvet ediyorduk birbirimizi. İki sene süren bu arkadaşlık, ben ortaokulda okul değiştirince 1 sene daha devam etti ve sonrasında ilişkiler tamamen kesildi.

Ortaokulda da, yine samimî olduğum, birbirimizle arkadaşlık bağımızın güçlü olduğu bir sınıf arkadaşım vardı. Onunla gezerdik, eğlenirdik, maçlar yapardık; evlerimizde vakit geçirir, ödevlerimizi beraber yapardık. 4 yıl süren bu arkadaşlık da lisede okullarımızın değişmesiyle en fazla bir iki sene daha azlı çoklu devam etti. Ancak biz ne kadar zorlasak da, bu arkadaşlık yine sona ermek durumunda kaldı.

Sonra lise dönemi gelmişti. İlk günkü heyecanımı hatırlıyorum da yeni insanlarla tanışacak, yeni bir ortama girecektim. Belki burada uzun süren dostluklar kurabilecektim. Ancak 4 yıllık lise dönemimin her senesinde kader beni farklı sınıflara sevk etmişti. Her yıl sınıf arkadaşlarımın değişmesi dolayısıyla kimseyle tam ve sürekli bir arkadaşlık bağı kuramamıştım. Kısa dönemli arkadaşlıklar da lise sonrası çabucak bitmişti.

Ancak şu var ki, lise yıllarında kurduğum bir başka arkadaşlık bağı mescit arkadaşlıkları idi. Farklı sınıflardan 4-5 kişi bodrum kattaki mescitte namazlarımızı beraber kılardık. Sınıflar farklı da olsa her gün bir iki vakitte yaptığımız o görüşmeler kalıca hale gelmişti. O arkadaşlardan birkaçıyla şu an da görüşüyoruz. Hâlâ birbirimizden haberdar oluyor, aynı şehirdeysek buluşmalar planlıyoruz.

Demek ki bir arkadaşlığın devam etmesi, hangi bağlarla oluştuğuyla alâkalı. Namaz gibi uhrevî işlerle temellendirilmiş bir bağın kopması pek mümkün olmuyor. Dünyevî bağlar ise zamanla unutulup gidiyor. Geçmişe döndüğüm zaman fark ettim ki, bir akrabalık ya da komşuluk bağı bile, eğer uhrevi temellere dayanmazsa sağlam kalmıyor, bozuluyor. Bu sebeple ne yapıp edip bağları uhrevileştirmek gerekiyor.

Lise sonrası ve üniversite öncesi, bir yıllık hazırlık dönemim de oldu. Sultanbeyli’de arkadaşlarla 1 sene birlikte kaldım. Burası benim için Nur dairesine bir geçiş dönemi gibi oldu. Aslında bundan önce de bu dairenin etrafında dolaşıyor, babamın ısrarıyla Nur derslerine ve okuma programlarına katılıyordum ancak tam olarak o yıl Nur dairesine adım atabildiğim kendi isteğimle. Çünkü burası, Risale-i Nur’un dünyevî ve uhrevî faydalarını hissettiğim muazzam bir yerdi. Risale-i Nur’u tam olarak burada tanımış, üniversiteyi de buradaki hazırlıkla kazanmıştım.

Sultanbeyli’de Nur dairesine yaptığım geçiş döneminden sonra üniversite için kaderin sevkiyle Urfa’ya geldim. Urfa ise, Yeni Asya cemaatinin şahs-ı manevisiyle içli dışlı olduğum muazzam bir şehir oldu benim için şu an. Bir samimiyet deryasıydı artık burası. Güya memleketimiz Urfa’ydı ancak önceden pek bilmezdim buraları. Nur dairesiyle beraber tanıyınca, benim için vazgeçilmez bir şehre dönüştü Urfa.

Urfa’daki ilk senemde Yeni Asya’yı meşreben pek tanımıyor, kulaktan dolma bilgilerle, belki de ön yargıyla yaklaşıyordum. Ancak gün geçtikçe bu daireyle yeni yeni bağlar kuruyordum. Ben farkında olmadan bir çark dönüyor ve dönerken de beni zihnen, fikren, kalben, ruhen yeniliyordu. Farklı şehirlerdeki okuma programlarıyla da cemaatim ile olan bağ çeşitleniyor, çok samimî arkadaşlıklar kuruyordum. Whatsapp gruplarıyla Türkiye’nin çeşitli yerlerinden arkadaşlarla irtibat halinde olmakta, onların durumlarından haberdar olmaktayız.

İşte, geçmişteki bütün geçici arkadaşlıkların rağmına, Nur dairesi bana uzun soluklu arkadaşlıklar kurma imkânı vermiş, belki de ahirette devam edecek kalıcı arkadaşlıklara vesile olmuştu. En iyi arkadaşlıklarımın Risale-i Nur vesilesiyle tanıştığım arkadaşlıklar olduğunu fark ediyorum. Ve bu arkadaşlarımla bağımı güçlü tutup, hiçbir şekilde zayıflamamasına uğraşıyorum. Zaten uhrevî bağlar, dünyevî bağlar gibi kırılgan, zayıf olmayıp; kusurlara bakmamak, müfritane irtibat ve ‘Allah için sevmek’ düsturlarıyla beraber güçlenmeye devam ediyor ve inşallah ahiret âlemine kadar devam edecek.

Okunma Sayısı: 1802
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı