GENÇ YORUM
* Bir şeylerin fiyatı ve bedeli arasında artık ciddî bir fark var ve bu farkın faturası büyük oranda tabiata kesiliyor.
(Edibenur Üner)
* (...)İnsandan zarar görmemiş bir hayvan asla insana zarar vermek istemez; eğer zarar veriyorsa, insanoğlunun zâlim yüzünü çok acı bir şekilde görmüş, tanımış demektir.
(Fethiye Akay)
* İnsanlar ve bilhassa gençler artık saygısızlığı “özgürlük,” ahlâksızlığı da “saygı duyulması gereken bir şey” sanıyorlar!
(Feyzanur Elif Mutlu)
* Çocuk beyni ilk beş yılda bilim insanlarınca “sünger” metaforuyla anlatılır. Yani çocuk, “her şeyi içine çekercesine” öğrenir...
(Merve Yavuz)
* Hürriyetin iki yüzünden dünyevî olanını elde etmiş olan Avrupa ile bir gelecek tasavvuru olan ve nefse karşı hürriyeti de te’min eden İslâmiyet’in düsturlarına sahip Müslüman toplumların buluşması kaçınılmazdır. Hem tarihî, hem coğrafî olarak Avrupa’nın ve İslâm Dünyası’nın kaderinde her ikisini düşman kabul etmiş unsurlara karşı ittifak etmekten başka çıkar yol gözükmemektedir...
(Mustafa Eren Bozoklu)
* (...)Günümüzde hâlen devam etmekte olan birçok çatışmanın arkasındaki asıl sebep olarak “enerji yarışı”nı görmek mümkün. (Mücahit Semih Şeker)
* Maddî temizliğe dikkat etmediğimizde çevre kirliliğine sebebiyet verdiğimiz gibi, mânevî temizliği yapmadığımızda da canlıların rızıklarına bile mâni olduğumuza “İstirahatimizin selbine sebep oldular!” (Kastamonu Lâhikası, s. 79.) rivayeti işaret etmektedir.
(Nesibe Ersoylu-Usluer)
* Kâinat bizimle konuşuyor, durmaksızın bir şeyler anlatıyor, işaretler veriyor; kalbinin gözlerini kapattığı için kâinata verdiği zararı görmeyen insan [ise], ruhunun kulaklarını tıkadığı[nda]n maalesef bu sesleri, bu konuşmaları, bu îkazları duyamıyor!
(Nuriye Sultan Kostak)
* Çocuklara en ufak davranışlarımızın önemini, bıraktığı izi bile biraz düşünsek, biraz düşünerek davransak çok şey değişecek.
(Şulenur Yaşar)
***
BİZİM AİLE
* Yaşantısı yoluyla öğrenen çocuğun öğrendikleri kalıcı olur; çünkü öğrenilenleri âdeta yaşar gibidir. (Berfin Betül Karakoyun &Büşranur Bayraklılar)
* “Yağ, su, nem, yemek artıkları” gibi çeşitli dış etkenlerle çok yoğun biçimde temas eden ve bu yüzden bir evin diğer bölümlerine kıyasla çok daha hızlı yıpranan bir mekân olarak mutfaklar belli sıklıkta tadilât gerektirirler. Ne kadar iyi bakılmış olursa olsun 10 yıllık bir mutfak artık ciddî bir tadilât gerektirir hâle gelecektir... (Nuran Salman)
* Son âyet secde âyetiydi. Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) okudu ve secde etti. Necm Sûresi’ni dinlemekle kendinden geçmiş olan müşrikler topluluğu da Peygamber Efendimizle (asm) birlikte secdeye kapandılar. Ama hemen ardından toparlanmaları geç sürmedi. Birbirlerinin yüzüne anlamsız anlamsız baktılar ve kendi kendilerine fısıldadılar: “Ne yapıyoruz biz?” Omuz silkip oradan uzaklaştılar... Bu olay kulaktan kulağa Mekke dışına kadar taştı. İşitenler, “müşriklerin topluca Müslüman olduğu” zannına bile kapıldılar. Fakat işin bir hayranlık sonucu gayriihtiyarî meydana geldiği sonradan anlaşıldı...
(Şeyma Kösmene-Özdemir)
* Virüsten korunmak ve tedbir almak için en önemli faktör, “bağışıklık sistemini güçlü tutmak”tır; ki bu zâten işin yüzde 90’lık kısmı—geriye kalanı ise “hijyen sağlamak” oluyor...
(Zehra Örnek Beşiroğlu)
***
Not: Yukarıdaki tesbitler, dergilerin Nisan 2020 tarihli sayılarından derlenmiştir.