Hepinizin bu köşeyi dört gözle beklediğinizi biliyorum. Fakat olur ya aranızda radyosunu yeni açmış birisi vardır, ona hatırlatmak kabilinden kendimizi bir açıklayalım. Malûmunuz biz bu köşede pek editörlükle ilgili konulara girmiyoruz. Sayfanın gidişatından çok nadiren bahsederiz. Genel durumumuz gibi oturup düşünülmesi gereken konuları da olabildiğince dile getirmemeye çalışırız. Yani uzun lâfın kısası bu köşede bu sayfa hakkında bir bilgi edinemezsiniz. Bu köşenin amacı nedir diye sorduğunuzu duyar gibiyim. 

 Cevabım çok basit: Başka kimse yoktu bana kaldı!

Neyse dostlar madem yazacağız şöyle gündemi gözden geçirelim. Bu aralar gündemi en çok meşgul eden konu Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın parti kurması. Bu söylenti ortaya çıkalı aylar olmasına rağmen Davutoğlu henüz bu hafta istifa etti. Giderken de hâlâ partinin bozulup misyonunun dışına çıktığını falan söylüyor. Bence komik, umarım yeni partisinin bünyesinde bir mizah dergisi de çıkartır ve bu tarz mizah yüklü söylemlerini orada yayımlar ziyan olmasın. Ali Babacan ise AKP’den bir süre önce istifa etti, ama partisi söylentilerin ötesine geçemedi. Adeta “bu evin altında yatır varmış” gibi bir şeye dönüştü bu iş. Herkes bir şeyler bekliyor, ama sadece bekliyor işte.

Başka bir konu ise Belediye Başkanlarının Beştepe’de bir araya gelmesi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dâveti üzerine 29 büyükşehirin belediye başkanı bu dâvete katıldı. Burada üç şey gündem oldu. Birincisi buluşma işlerinde level atlanması yani muhtarlardan belediye başkanlarına geçilmesi. (Bu bence gündem oldu, basında pek görmedim) İkincisi Ekrem İmamoğlu’nun sandalyesinin kırılması ve 1000 odalı sarayda yaşayan Cumhurbaşkanının “israf ediyorsun” tepkisi vermesi. Üçüncüsü de Erdoğan’ın biz göreve geldiğimizde kimseyi işinden etmedik demesi ve bunun üzerine İstanbul belediye başkanı seçildiği zaman 1.200 kişiyi işinden ettiğinin ortaya çıkması ve daha sonrasında halk tarafından ihraç vesaire yollarıyla bir sürü kişinin işsiz bırakıldığına da dikkat çekilmesi var ki bence Erdoğan orada kimseyi işsiz bırakmadım derken şunu kastetti: Biz öyle faaliyetler yaptık ki işi gücü olmayan insanlar bile bizi eleştirmeye başladı, kimseyi işsiz komadık... Bu mesele de kısaca böyleydi.

Bir diğer konu da eğitim ki onu da beleş İngilizce köşemizde Mr. Arnold Ücretsizöğretir güzelce işledi. Hepinizi oraya yönlendirirken cümleten hayırlı haftalar diliyorum. Bir başka yazı eksik olduğu durumda görüşmek üzere...

Editörden