Yüce Allah’ın “Halilim” yani dostum dediği Hz. İbrahim (as) “Ulu’l-azm” peygamberlerin ikincisidir. Kur’ân-ı Kerîmde yirmi beş sûrede 69 defa adı geçmektedir. Yüce Allah İbrahim’i (as) “Evvah” çok istiğfar eden, “Halim” çok yumuşak olan, “Münib” Allah’a çokça sığınan, “Hanif” halis tevhid inancı üzere olan “Kanît” Allah’a çokça ibadet eden, “Şakir” çok şükreden sıfatlarını öne çıkararak insanlığa örnek olarak göstermiştir.
Peygamberimiz (asm) Mi’racda kendisi ile görüşmüştür. Kıyamet gününde ilk olarak şeref elbisesi giydirilecek olan kişinin Hz. İbrahim (as) olduğunu söylemiştir.
Hz. İbrahim (as) daha küçük yaşında aklı ile yıldızlara, aya ve güneşe bakarak onların yaratıcısı ve yöneticisi olan Allah’ın bulmuş, birliğine ve kudretine iman etmişti.
Putperest ve Allah’tan gafil bir toplum içinde yaşayan Hz. İbrahim (as) bir gün putahnedeki bütün putları kırmış ve baltayı da büyük putun boynuna asarak büyük putun diğerlerini kırıp parçaladığını söylemiş  ve Nemrud’un huzuruna çıkarılmıştı. Nemrud’a Allah’ın varlığını ve kudretini anlatmıştı. Nemrud ilahlık dâvâsında bulununca da “Rabbim olan Allah güneşi doğudan doğrup batıdan batırmaktadır. Sen bunun tersini yapabilir misin?”  diyerek onu ilzam etmişti.
Nemrud bunun üzerine İbrahim’i (as) hapsettirdi ve büyük bir ateş yakarak mancınıkla bu ateşe attı. Yüce Allah ateşe “Ey ateş İbrahim’e karşı serin ve zararsız ol!”  emretmiş ve İbrahim (as) ateşin ortasında yanmadan kurtulmuştur. Bunun üzerine cahil Nemrud yüce Allah’a karşı savaş açmış, yüce Allah da onu ve ordusunu Sivrisinek ordusu ile helak etmiştir. Bundan sonra halk Hz. İbrahim (as) dinine girmişti.

PEYGAMBER KISSALARI
YENİ ASYA ARAŞTIRMA MERKEZİ