09 Temmuz 2014, Çarşamba
Allah insanların yeryüzünde bulunuş amaçlarını , Kur’ân-ı Kerîm′de şu şekilde bildirmiştir.
“Hanginiz daha güzel işler yapacaksınız diye sizi imtihan etmek için ölümü de, hayatı da O yarattı. O’nun kudreti her şeye galiptir ve O çok bağışlayıcıdır”. Evet insanoğlu, dağların dahi izharı acz ettikleri çok büyük bir emanet-i Kübra üstlenmiştir. Allah′ın, (cc) “Elestü bi Rabbi küm” ”ben sizin Rabbiniz değilmiyim”? hitabına mazhar olan insanoğlu “kalu bela” “Evet ya Rabbi sen bizim Rabbimizsin” diye cevap verdi insanoğlu, işte verdiği sözü insanoğlunun büyük bir imtihanı olmuştur.
Bu çok çetin bir imtihandır. Sonunda ebedî bir hayatı kazanmak veya kaybetmek vardır. Bedenimiz, ruhumuz, hayatımız, ömrümüz ve rızkımız bize birer vediadır.
Yani birer emanettir. Bu emanetlere riayet etmezsek ve de sui istimal edersek cezası çok ağır olur. Çünkü emanete hıyanet cezası tahakkuk eder.
Cenâb-ı Hak dünya hayatını, insanlardan hangilerinin daha güzel davranışlarda bulunacağını, kimlerin sadakat gösterip, kendisi′ne bağlı kalacağını denemek için yaratmıştır. Başka bir ifadeyle dünya, Allah′tan korkup sakınanlarla, O′na nankörlük ve isyan edenleri ayırt etmek için hazırlanmış bir imtihan yeridir. Bu imtihan mahallinde güzelliklerle çirkinlikler, iyiliklerle kötülükleri, eksikliklerle mükemmellikler birbirine karıştırarak kusursuz bir imtihan sistemi kurmuştur. İnsanlar, imanlarının ortaya çıkması için her türlü halleri ile imtihan edilmektedirler. Neticede de Allah′ı hakkıyla tanıyıp, takdir edebilenler inkârcılardan ayrılacak ve kurtuluşa ereceklerdir. Bu sırrı imtihanı anlayabilmek için öncelikle kâinata tamamen hâkim olan Yaratıcı′yı çok iyi tanıyabilmek gerekir. “O, gökleri, yeri ve bu ikisi arasındaki herşeyi yoktan var eden, her varlığın Kendisi′ne muhtaç olduğu, O hiçbir şeye ihtiyacı olmayan ve noksan sıfatlardan münezeh olan Allah′tır.” İnsanı da yoktan yaratmıştır, ona sınırsız özellikler ve nimetler vermiştir. Nitekim Bediüzzaman Risale-i Nurda insanın yetmiş bin hasseye yani duyguya sahip olduğunu ifade eder. Hiçbir insan işitmeyi, görmeyi, yürümeyi, vücudun muamma olan sistemlerini düzenli olarak çalıştırabilmek, solunum sistemini kurmayı, nefes almayı ve bunun gibi yaşamak için gerekli olan sınırsız özelliklerini kendi başına elde etme imkân ve kabiliyeti yoktur. Daha insan bunları idrakten bile acizken Allah bu sistemleri onun vücuduna yerleştirmiştir. Aya insan kendini başıboş mu zannediyor. Mealen: “Muhakkak biz insanı en güzel sutette yarattrık.”1
Bütün bu sınırsız nimetlerin karşılığında insanlardan istediği ise, Kendisi′ne isyansız kulluk etmeleridir.
Dipnot: 1. Tin Sûresi 4.
İNSAN VE HAYAT
SEYFETTİN ÖNER
Okunma Sayısı: 707
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.