"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İlâhî Nur’un tamamlanışı

Şemseddin ÇAKIR
01 Mayıs 2020, Cuma
Bu yazımızda İlâhî Nur nedir ve nasıl tamamlanır meselesini anlatmaya çalışacağız.

Âyet-i kerimede, “Peygamberle beraber olan mü’minlerin nurları, önlerinden ve arkalarından koşarak Cennete yol gösterirken, onlarda “Ey Rabbimiz “Nurumuzu tamamla ve bizi bağışla” derler. (Tahrim Sûresi 8)  buyruluyor.

Haliyle bu Nur tabirinin de lügavî ve istilâhî manaları var, öncelikle lügavî manalarını vermeye çalışalım.

Nur: Lügat olarak “Aydınlık, ışık ve parlaklık” gibi manalara gelir. 

 İstilâhî manaları ise, daha çok Kur’ân-ı Kerîm ve Hadis-i şeriflerden istihraç edilebilenlerdir şöyle ki; “İnsanların önünü aydınlatıp doğru ve gerçeği görmelerini, hak ile bâtılı, hayırla şerri ayırt etmelerini ve hidâyete ermelerini sağlayan manevî ve İlâhî ışık ve huzur” manasındadır. Nurun zıddı zulmettir “ Mü’minlerin velisi olan Allah onları karanlıklardan nura çıkarır” (el- Bakara 257, el Maide 16) meallerindeki nur; mecazi anlamda hidâyet’e, aksi ise zulmet ve dalâlete işâret etmektedirler. Yani, nasıl hidâyet’e “nur” denirse dalâlet’e de, “zulmet” denilmiştir.

Kısaca Hakk’a giden Rahmanî ve kurtuluş yoluna “Nur”, batıla giden şeytânî ve felâket yoluna da dalâlet ve “zulmet” denilmektedir. Vahyin maksadı hidayettir ve kurtuluştur.

Allâh’ın isimlerinden biri de “Nur”dur. (Nur Sûresi: 35)

Nur Sûresi’nde olduğu gibi başlı başına bir sûrenin de adıdır. 

Hadisi şeriflerde de Allah’a (cc) Nur denilmiştir. (Tirmizi “Da’avat” 82)

Yine Hz. Muhammed’e (asm) Allah’ı (cc) nasıl gördüğü sorulunca “O” nu bir nur olarak gördüm” diğer bir rivayette de “O bir nurdur, nasıl görebilirim” buyurmuştur. (Müsnet, V, 157; Müslim “İman” 291; Tirmizi “Tefsir” 53/7)

19. Âyet: Aynı zamanda “tevbe-i nasuh” âyeti olarak da bilinmekte olup bu âyette şu hususlar dile getirilmektedir.

1- Mü’minlerin Allah’a “nasuh” tevbesiyle tevbe etmelerinin gerekliliği.

Burada geçen “nasuh” kelimesi “Katıksız, içtenlikle” anlamına gelmektedir. Âyet mü’minlere salt “tevbe edin” demiyor, tevbenin ruhuna atıf yaparak “Kalbi içtenlikle Allah’a tevbe edin” yalvarın diyor.

Tevbe sözlükte; pişman olup “Dönmek” anlamına geliyor. Şu halde mü’min günah işlediği zaman günahından “içtenlikle” yani samimî olarak dönüp, Allah’dan bağışlanma talebinde bulunmalıdır. Başka bir ifâdeyle “nasuh” olmayan tevbe makbul tevbe değildir. Peygamberlerin durumu da buna şâhittir tam teslimiyetle “Bittim Rabbim” diyene Allah (cc) Yettim kulum” demiştir. İşte Hz. Nuh, Hz. İbrahim ve Hz. Musa misalleri gibi.

2- İman ve sonra da nasuh tevbesi yapanların; a) Günah ve kötülüklerinin örtüleceği. b) Peygamberlerin ve hakikî iman edenlerin utandırılmayacağı. c) Âhiret gününde altlarından ırmaklar akan Cennete gireceği müjdelenmiştir.

Böylece nasuh tevbesinin kazanımlarına dikkat çekiliyor. Bunlardan ilki günahların örtülmesi diğeri de utandırılmadan Cennete nâil kılınmasıdır.  

Âyet manayı muhâlifiyle iman etse dahi “nasuh tevbesi” yapmamış olanlar için günahlarının affı ve Cennete nâil olma konusunda herhangi bir teminat olmadığı anlaşılıyor.

3- Ahirette günahları örtülüp Cennete girecek mü’minlerin dünyada iken nurlarının önlerinden ve sağlarından akıp giden kimseler olduğu, özü itibariyle zâhir olup başka zuhurların kaynağı olan şeye de “nur” denir. Varlıkla yokluk karşılaşınca varlık nur, yokluk zulmet olur.

Allah’ın bâtın olmasının sebebi çok zâhir olmasıdır. Çünkü O’nun Nuru Nurun’a perde olmuştur. (Gazali el Maksad’ul-esna s.9911/106)

Böylece Gazali bir Nur metafiziği ortaya koyarken bu terimin daha önce kazandığı ontolojik ve epistemolojik anlamlara sistematik bir hüviyet kazandırmıştır. (Mişkâtu’l -envar s: 41, 54, 59,60)

Bediüzzaman da bu meseleyi “Şiddeti zuhurundan gizlenmek” diye ifade eder.

Diğer bir tesbitle nurdan maksat Kur’ân’dır ve Kur’ân’ın isimlerinden biri de Nur’dur.

Mâide 15. âyetindeki diğer bir Nur ise Hz. Muhammed’dir (asm). 

Allah’ın (cc); gönlünü, İslâma açtığı kişi Nur üzere değil midir? mealinde ki âyet de (Zümer a. 22)

Takva sahibi olmanın da; O Nur’un bir in’ikası olduğu anlaşılır.

 Efendimizin (asm) duâlarında Nur kavramı önemli yer tutar. “Allah’ım kalbime, gözüme, kulağıma, sağıma, soluma, üstüme, altıma, önüme, arkama nur ver. Ve Nurunu arttır. (Buhari “Da’avat” 9, Müslim 181,189) hadisi şeriflerinde olduğu gibi. Buradan öyle bir durum anlaşılıyor ki; yediğimiz, içtiğimiz, okuduğumuz, dinlediğimiz, yazdığımız, çizdiğimiz, anlattığımız ve anlatacağımız hep Nur olmalı. İşte Nurculuk da bu olsa gerek ve budur zaten. 

Hadisi şeriflerde namazında Nur olduğu ifâde edilir. 

Yine hadis-i şerifte “ilk yaratılanın Hz. Muhammed’in (asm) Nur’u olduğu” anlaşılır. Açıkça da Efendimiz  “Allah (cc) ilk önce benim nurumu yarattı” buyurmaktadır. (Aclunu 1, 265)

Kuantum fizikçileri de bu rivayetteki gerçeği isbat ederek maddenin özünün Nur olduğunu itiraf etmektedirler. Zaten devamlı kâinattaki genişlemenin sebebinin bu gerçekten kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

Gazali; Hakikî tek Nur Allah’tır, O’nun dışındakilere mecazi nurlar veya o Nurun tecellileri denilebileceğini ifade eder. Meselâ: Kalpdeki gözün nuru, kafadaki gözün nurundan daha önemlidir. Birisi önünü zor görürken, öbürü icabında kâinat ve âhireti de görür, yani nurdan nur’a çok farklar vardır. Eynessera minessüreyya.

Hz. Peygamberimiz (asm) “Sırâc-ı Münir”dir.

En karanlık şey yokluktur, varlık ise Nur’dur. Allah ise Nurların Nur’udur. Güneşe göre ışıkların durumu ne ise, gerçek Nur’a göre varlıkların durumu o dur.

Okunma Sayısı: 3730
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali

    1.5.2020 16:27:23

    Nasuh tövbe; tesir oluşturan nasihat tövbesi.Uslandıran yola getiren tövbe.Salla sümük cazgır tövbesi değil.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı