"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Antere’den bir kahramanlık dersi

Suna DURMAZ
09 Ocak 2013, Çarşamba
“Zilletle içilen âb-ı hayat, tıpkı Cehennem gibidir; izzetle Cehennem ise, benim için iftihar ettiğim bir menzildir” Antere ibni Şeddâd

İslâm öncesi Arap tarihinin efsanevî kahramanı olan ve Kâbe duvarına asılan “Muallakât-ı Seb’a” arasında şiirleri bulunan Antere ibni Şeddâd el Absî, Abs kabilesinin reisi Şeddâd ibni Muaviyye’nin Habeşli bir cariye olan Zübeybe’den olma oğludur. Bünyesinde Arap ve Afrikalıların özelliklerini taşıyan, iri kemikli ve çok uzun boylu bir zenci olan Antere’nin doğuştan alt dudağının yarık olması, kendisine “el-felhâ/dudağı yarık” lâkabının takılmasına ve toplum içinde dışlanmasına sebep olmuştur. Hatta, öz babası dahi onu evlâdı olarak kabul etmeyip köle muamelesi yapmıştır!..
Toplum içinde dışlanmış olmasına rağmen oldukça cesaretli olan Antere amcasının kızı Able binti Mâlik’e aşık olur ve onunla evlenmek ister. Ancak, zenci bir kölenin oğlu olmasından dolayı amcası teklifini reddeder. Bunun üzerine Antere, Able’ye duyduğu aşkı şiirlere döker ve bu şiirler dilden dile dolaşarak destan olup zamanımıza kadar gelir.
«««
Antere, Allah’ın kendine verdiği şiir ve cesaret melekesini geliştirerek, mâhir bir şâir ve korkusuz bir kahraman olmuş ve böylece hem babası tarafından kabul edilmiş, hem de toplumda kendine değerli bir yer edinmiştir. Bir defasında, Tay kabilesi öç almak için Absîlere saldırınca Antere’nin babası oğluna “Hadi sen de hücum et!” diye seslenir. Antere: “Köleler savaş bilmez. Ancak süt sağmasını bilir” cevabını verir. Bu beliğ ve tam yerinde söylenen söze karşılık babası Antere’yi azâd eder. Bunun üzerine, Antere bir aslan gibi kükreyerek “Ene el-hecînü Antera esvedü ve ahmara / Ben melez Antere. Siyah ve kırmızı Antere” diyerek düşmana kahramanca saldırır.
Rivayet ediliyor ki, adamın biri Antere’ye “Ey Kahraman Antere!” diye seslenmiş. Antere “Ben kahraman değil, sabırlıyım!” diye cevap vermiş. Adam şaşkınlık içinde “Nasıl kahraman olmazsın? Sen Anteresin!”demiş.
Antere: “Gel parmağını dişlerimin arasına koy. Ben de kendi parmağımı senin dişlerinin arasına koyacağım ikimiz de şiddetlice bastıracağız. Böylece, kahramanlık nasıl olunur göreceğiz” demiş. Karşılıklı olarak parmakları dişlemişler. Adam acıya tahammül edemeyince “Ah!” diye bağırmış. Antere “Bak arkadaşım, acıya sabredemeyip bağırdın. Sen bağırmasaydın, ben acıdan bağıracaktım. Benim de canım acıyordu, ama sabrettim. Mesele kahramanlık değildir, mesele zorluk ve musibetlere karşı sabırla tahammül etmektir.” demiş.

Okunma Sayısı: 7030
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı