"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Mevcudiyet-i milleti göstermek lâzım”

Kâzım GÜLEÇYÜZ
10 Haziran 2025, Salı
Bediüzzaman’ın geçen asrın başlarında beyan ettiği, birbirini tamamlayan üç veciz ve özlü ifadesi, günümüzde de geniş ve yaygın şekilde devam eden sıkıntıları aşmanın hâlâ geçerliliğini koruyan formülünü veriyor:

1. (Madem) meşrutiyette hâkimiyet millettedir;

2. Mevcudiyet-i milleti göstermek lâzımdır.

3. Mevcudiyetinizi ittihadla gösteriniz.

Bu üç prensibi kısaca tek tek tahlil edersek:

İstibdadın alternatifi olarak gelen meşrutiyet, milleti ilgilendiren kararların tek bir kişi veya grup tarafından değil, milletçe verildiği; tepeden inme ve dayatmacı yöntemlerin geride kaldığı; hak ve hürriyetlerin kemaliyle yaşandığı veya yaşanması gereken, buna imkân veren bir sistem.

O zamanki adı meşrutiyetti, sonra cumhuriyet oldu, ardından demokrasi adını aldı. Artık meşrutiyetten bahseden yok. Cumhuriyet de ancak gerçek anlamda demokratik ise kabul görüyor.

Ve demokrasi de kendi içinde sürekli gelişiyor. Meselâ yakın zamana kadar temsilî demokrasiden söz edilirken, artık bunun yerini katılımcı demokrasi almış bulunuyor. Yani, millet kendisini ilgilendiren meselelerle ilgili kararları, seçip gönderdiği temsilcilerine havale etmenin ötesine geçerek, o kararların oluşum ve olgunlaşma sürecine de aktif bir katılımla iştirak ediyor.

Böylece, Said Nursî’nin “mevcudiyet-i milleti göstermek” diye ifade ettiği mana gerçekleşiyor.

Millet, “Ben varım ve beni ilgilendiren konularda böyle düşünüyorum, öyleyse kararlar benim bu fikrime uygun şekilde alınmalı ve uygulama da bu çerçevede biçimlenmeli” diyebilmeli ki, millet hâkimiyetinden söz edilebilsin.

Bu husus hem alınacak kararlar için geçerli, hem de bu kararların uygulanma süreci için. Alınacak kararlar milletin tasvibine mazhar olmalı ve tatbikat da yine milletin yakın takip, kontrol ve denetimi altında gerçekleşmeli. Milletin varlığı bu şekilde gösterilmiş olunur.

Bunu sağlamanın çok önemli bir şartı da aktardığımız üçüncü cümlede belirtiliyor: ittihad.

Okunma Sayısı: 1262
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hasan S

    10.6.2025 18:28:20

    Teşekkürler. Çözüm bu satırları hatırlatmak ve konuyu gündemde tutmakla gelecek inşallah. Yoksa abdullah bey gibi öküz altında buzağı aramakta değil. Selam hüdaya tabi olanlara,itap hava ve heves ve milleti yaniltanlara olsun

  • Orhan Ali YILMAZ

    10.6.2025 16:16:36

    Asıl da şu mevcudiyet-i CEMAATİMİZİ göstermemiz gerekiyor zannediyorum...

  • Cemal Karaaslan

    10.6.2025 12:52:24

    Abdullah adındaki yorumcunun yorumunu yayınlamanızı kınıyorum, bu tarz yorumların ittihada nasıl bir katkısı oluyor lütfen onu da açıklayın. Abdullah bey, muhatabınız bu gazetenin önemli bir yazarı ve Nur talebesi, maşallah ağzınıza geleni esirgememişsiniz kendinizi sigaya çekip durumunuza bir bakın

  • Raşit örenel

    10.6.2025 11:01:19

    "İttifak hüdâdadır, heva ve heveste değil." İttifak ve ittihadımızın "hüda, hak, sıdk, adalet" üzerinde olması için sürekli çaba gösteren Kazım Güleçyüzü tebrik ediyorum. Şahsı ağır hücumlarla tahkir edildiği halde; Risale-i Nurların şahs-ı manevisine, Üstadımızın tevhid, haşir, nübüvvet ve adalet mesleğine sadakat gösterdiğine ben şahidim. Şahsına hücum ederek bize mesaj verip, Yeni Asya’yı takip ettiği çizgiden korkutarak saptırmaya çalışan güçlere pabuç bırakmadığına da şahidim. "80 darbesinden korkanlarla ittifakımız sarsılmasın" diye onlarla beraber korkup inhiraf etmediğimiz gibi bundan sonra da istikametimize devam edeceğiz, zira ittifak ve ittihadımız, birilerinin korkusu üzerine tesis edilemez. Kazım abi bugüne kadar takip ettiği istikamette devam ettiği sürece abimizdir ve "sarı öküzü vermeyiz."

  • Erol Sahra

    10.6.2025 10:42:26

    Abdullah Bey, cehalet can çekişiyor elhamdülillah. Bir de sadece kendi ülkenizde marifetin yükselmesi ve maya tutmasını beklemek yetersiz bir çaba olur kanaatindeyim. Dünyada iletişim ve ulaşım imkanları bu kadar artmış. Neden başka ülkelerin, ırkların marifet sahibi insanlarıyla ittihad için çalışılmasın. Dünya bizi bekliyor.

  • Halil İbrahim Karahan

    10.6.2025 03:45:59

    Allah razı olsun Rabb'im her türlü kötülüklerden korusun sizi....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı