"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Camiü’s-Sağir Hadis Kitabı’nın tanıtımı ve önemi

11 Temmuz 2021, Pazar 12:50
İzmit Yeni Asya Temsilciliği tarafından organize edilen ''Yazarlarla Röportajlar'' köşesinin bu bölümdeki konukları Yeni Asya Gazetesi Eğitimci İlahiyatçı Yazar Süleyman Kösmene, Yeni Asya Gazetesi Yazar - Emekli Müftü Halil Elitok ve Yeni Asya Gazetesi Yazar Şemseddin Çakır Camiü’s-Sağir Hadis Kitabı‘nın tanıtımı ve önemine değindiler.

Programda konuşulan konular:

Yeni Asya Gazetesi Eğitimci İlahiyatçı Yazar Süleyman Kösmene:

Sünnet nedir? Hayatımızadaki yeri ve önemi
Sünnet ve hadislerde sıhhat problemi var mıdır?
Camiü’s-Sağir niçin basılıyor?

Yeni Asya Gazetesi Yazar – Emekli Müftü Halil Elitok

İmam Celaleddin Es-Suyuti
Bireyin ve cemaatin ehl-i sünnet olma kriterleri

Yeni Asya Gazetesi Yazar Şemseddin Çakır:

Camiü’s-Sağir mülahazaları
Sünnet
İcma-i Ümmet
Risale-i Nur ve şahs-ı manevi

***

Hadis ve ayetleri doğru anlamak lâzım

Yeni Asya İzmit Temsilciliği tarafından “Camiü’s-Sağir” hadis kitap seti üzerine bir söyleşi gerçekleştirildi. Programa Emekli İl Müftüsü Halil Elitok, İlahiyatçı-Yazarlar Süleyman Kösmene ve Şemsettin Çakır katıldı. Programda hadisleri ve ayetleri doğru anlamak gerektiğine dikkat çekildi.

ALİ DÖNMEZ - İZMİT

Yeni Asya İzmit Temsilciliği tarafından her on beş günde bir zoom üzerinden on-line video konferans sistemi üzerinden organize ettiği ve 18. si gerçekleştirilen “Yeni Asya Gazetesi Yazarı ve Kitap Yazarları ile Söyleşi” kapsamında, Emekli İl Müftüsü Halil Elitok, İlahiyatçı-Yazar Süleyman Kösmene ve İlahiyatçı-Yazar Şemsettin Çakır ile “Camiü’s-Sağir” hadis kitap seti üzerine bir söyleşi gerçekleştirildi. Bay ve bayan katılımcıların takip ettiği programda moderatörlüğünü Ahmet Cemil Çökren’in yaptığı söyleşide hadis kitap muhtevası ile ilgili sormuş olduğu sorulara cevap verdi. 

SÜLEYMAN KÖSMENE  

Sünnet nedir? Hayatımızdaki yeri ve önemi

Resûlullahın (asm) yoluna, yaşayışına Sünnet diyoruz. Sünnet-i Seniyye denilince onun sözleri, davranışları ve başkalarının yapıp da onun hoş karşıladığı şeyler hatıra gelir. Resûlullahın (asm) sözlerine kavli, davranışlarına fiilî, diğerlerine de takriri Sünnet denir. Sünnetin yazılı şekli de hadistir. Her ikisi hemen hemen eş mânâda kullanılırlar.

Bu mânâda Sünnet, İslâmın ana kaynaklarından biridir. Vahye dayanır ve Kur’ân’dan sonra ilk sırayı alır. Resûlullahın (asm), “Sîze iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu şaşırmazsınız. Bunlardan biri Allah’ın kitabı Kur’ân-ı Kerîm, diğeri de Sünnetimdir” (Muvatta, Kader: 3) ifadelerinde de bu gerçek anlatılmıştır.

Sünnette ve hadislerde sıhhat problemi var mıdır? Varsa nasıl aşılır? 

Sünnette ve hadislerde sıhhat problemi yoktur. Bu zamanın anlayışında anlayış kıtlığı vardır. Kendini sorgulamıyor; ha- disleri sorguluyor. Guya kaynakları sorguluyor. Araştırın, inceleyin: Dünya tarihinde, hayatı ve söyledikleri en fazla kayıt altına alınan, belgelendirilen, şahitlerle mevsuk hale getirilen tek insan Hazret-i Muhammed’dir (asm) Başka bir örnek yoktur. Onun sözlerini ve davranışlarının doğru biçimde tesbiti için ilk asırlardan sonra yüzlerce zeki ve akîl insan kolları sıvamışlar. 


Detaylı incelemek için tıklayınız: https://www.yeniasyakitap.com/yeni-asya-arastirma-merkezi/camius-sagir-buyuk-boy-ofset-sivama-3-cilt-8980

Yeni Asya neden Camiüssağir’i basma ihtiyacı hissetti?

Camiüssagir iman, itikat, ahlâk, fazilet gibi alanlarda kısa metinli hadisleri sıhhatli biçimde komprime olarak toplamış bir eser. Ümmetçe makbul görülmüş ve okunagelmiş bir eser. Numune bir hadis kitabı olarak sunabileceğimiz bir eser. Celâlettin-i Süyutî hadislerini birçok hadis imamından alarak bu eseri oluşturmuş. Bir kimse bu eseri baştan sona okuduğunda sünnetten ve hadislerden genel çerçevede haberdar olmuş olur. Dolayısıyla âyet ve hadisleri doğru bir kaynaktan okumamız ve doğru yorumlamamız gerekir. Âyet ve hadis yorumları konusunda mutlaka başvuracağımız ve elimizden düşürmeyeceğimiz bir eser de Risale-i Nur Külliyatı’dır. Yanlış yorumlardan ve batıl düşüncelerden kurtulmak ve doğru hadis yorumlarına ulaşmak için Risale-i Nur Külliyatı elimizde doğru bir rehberdir. Meselâ “dünya öküz ve balık üzerinedir” hadisini ümmet bin senedir dünyanın öküz ve balık üzerinde olduğu şekliyle vakıaya mutabık olmayan bir biçimde yorumlamıştır. Asrımız âlimleri de hadisi inkâr etmişler, uydurma saymışlardır. Oysa Bediüzzaman, Lem’alar adlı eserinde hadisin vakıaya, gerçeklere ve ilme uygun biçimde doğru yorumunu vermiştir. Dolayısıyla hadisleri ve âyetleri doğru anlama konusunda gerek insanların, gerek ilahiyat ve diyanet camiasının vazgeçilmez bir rehber kitabı Risale-i Nur Külliyatıdır. Bunu da vurgulamış olalım. 

HALİL ELİTOK 

Celâleddin Suyuti kimdir? 

Ebü’l-Fazl Celâlüddîn Abdurrahmân b. Ebîbekr b. Muhammed el-Hudayrî es-Süyûtî eş-Şâfiî. Tefsir, hadis, fıkıh, Arap dili ve edebiyatında üstad.

1 Receb 849’da (3 Ekim 1445) Kahire’de doğdu. Ataları Orta Mısır’daki Asyût’ta yaşadığı için Süyûtî, 1505 yılında Mısır’da vefat ederek Hakk’ın rahmetine kavuştu. Türbesi, Kahire’de Babü’l-Karafe civarındadır.

Hadis sahasında iki eseri ile öne çıkmıştır:

1. Cemʿu’l-cevâmi: Bütün hadislerin 200.000 civarında olduğunu düşünen Süyûtî bu eserinde 100.000’e yakın hadis derlemiş, ancak vefatı üzerine eser yarım kalmıştır.

2. el-Câmiʿu’s-saġīr. Süyûtî, Cemʿu’l-cevâmiʿden özetlediği bu eserinde 10.010 veciz kavlî hadisi alfabetik olarak sıralamış, hadislerin sıhhat durumunu ve kaynaklarını kısaltmalarla göstermiştir.

Hadis alanında önemli bir birikime sahip olduktan sonra ders vermeye başladı. Hocalığının yanında bir çok eser de yazdı. Ömrünün sonuna kadar eser yazmaya devam etti. Bu maksatla Nil Nehri adacıklarından biri olan Er-Ravza’daki evinde adeta inziva hayatı yaşayarak eser yazdı. Şeyhülislâm Bülkînî’nin oğlu, 876 (m. 1471) senesinde, ona fetvâ ve ders okutması husûsunda icâzet verdi. Şeyhülislâm Bülkînî’nin oğlu vefât edince, Süyûtî, Şeyhülislâm Şerefüddîn Münâvî’nin yanında ilim ile meşgûl olmaya başladı. Onun yanında Minhâc kitabından ders okudu.

Hadis İlmindeki Yeri

Süyûtî, İbn Hacer el-Askalânî’den hemen sonraki dönemde hadis ilmini temsil eden birkaç önemli şahsiyetten biridir. Hayatının bazı devirlerinde hadis hocalığı yapmış, daha çok hadis alanında eser vermiştir. Hadis ilminde mutlak müctehid sayılmanın hâfızlık makamına erişmekle mümkün olduğunu söyleyen Süyûtî, kendisinin 200.000 hadis ezberlediğini (a.g.e., s. 146; ayrıca bk. İbnü’l-İmâd, X, 76) Ve bu ilimde müctehidliğe ulaştığını ifade etmiştir (et-Tehaddüs̱, s. 205). (Yaşadığı dönemde kendisinden başka hadis hâfızının bulunmadığını ileri sürmekteyse de (Tarzü’l-ʿimâme, II, 688) diğer bazı eserlerinde Sehâvî, Bikāî,

Fahreddin Osman b. Muhammed ed-Diyemî ve İbrâhim b. Ali el-Karkaşendî gibi âlimleri hâfız diye anmaktadır (el-Makametü’s-Sündüsiyye, I, 614; Tarzü’l-ʿimâme, II, 766).) Hadis ilminin hem rivayet hem dirayet sahasında eser veren Süyûtî, özellikle câmi‘ türüne giren kitaplarıyla o devirde çok benimsenen telif tarzlarından ansiklopedik eser yazma geleneğini hadis ilminde de başlatmıştır. 

Tasavvuf ehline has bazı halleri benimsediği anlaşılan Süyûtî, meselâ Hz. Peygamber’i (asm) uyanıkken görme konusundaki birçok rivayeti zikrettikten sonra bunların değerini hadis ilminin kriterlerine göre tartışmak yerine böyle bir halin ancak yaşayanlar tarafından anlaşılabileceğini söylemekle yetinmiştir (el-Hâvî, II, 483).

Birçok tarikattan icâzet alıp hırka giyen, Desûkıyye’nin dört kolundan biri olan Süyûtiyye’nin nisbet edildiği Süyûtî tasavvufta Ehl-i sünnet’in yolundan ayrılmamıştır. 

Talebesi Şeyh Abdülkâdir Şâzilî, Süyûtî’yi anlattığı kitabında der ki: “Birgün hocam buyurdu ki: “Uyanık hâlde Resûlullahı (asm) gördüm. Bana; “Ey Şeyh-ül-hadîs” diye hitâb eyledi.

“Yâ Resûlallah, ben Cennet ehlinden miyim?” diye arz ettim.

“Evet” buyurdu.

“Hiç azâb görmeden mi?” dedim.

“Senin için öyledir” buyurdu.

Abdülkâdir der ki, kendisine; “Resûlullahı (asm) uyanık olarak kaç defa gördünüz mü?” dedim.

“Yetmişbeş defa gördüm” buyurdu.

İmam-ı Süyutî’nin bir talebesi olan Şeyh Abdülkadir-i Şazelî şöyle demiş:

“Ben İmam-ı Celâleddin-i Suyutî’ye sordum,

‘Efendim, siz kaç defa yakazaten Resulullah’la buluştunuz mu?’ 

İmam-ı Suyutî dedi: ‘Yetmişten fazla…’”(2) Ş. Yusuf Nebhanî, El-Fethü’l-Kebir, 1/7 Mukaddeme.

Görüldüğü gibi Celâleddin-i Süyutî İslâm âlimlerinin en büyüklerindendir. Risâle-i Nur’da kendisinden, “Celâleddin-i Süyutî gibi, uyanıkken çok defa sohbet-i nebeviyeye mazhar olan velîler,..” Sözler, Yirmi Yedinci Söz’ün Zeyli. “Celâleddin Süyutî gibi allâmeler ve muhakkikler, ehâdis-i sahihanın elmaslarını, sair sözlerden ve mevzuattan tefrik ettiler” Mektubat, On Dokuzuncu Mektup, Yedinci Nükteli İşaret. diye övgü ile bahsedilir.

İmam-ı Suyuti, en önemli iki vasfıyla öne çıkmıştır:

Üstada benzeyen özellikleri vardır: Toplumda insanların en çok güvendikleri hususların başında gelen ihsan ve hediye almaması önem arz edendir. Süyûtî, kimseden ihsân ve hediye taleb etmedi ve kabûl etmedi. Geçim sıkıntısı çektiği günlerde bile, hayli zengin olduğu belirtilen kütüphânesindeki kitaplarından ba’zılarını satmayı tercih edip, hiç hediye kabûl etmedi.

ŞEMSETTİN ÇAKIR 

Cami’üs Sağir gibi önemli bir hadis mecmuasının tavsiyesi sadedinde diyeceğim bir önemli hususta şudur: 

Her şeyin ana referansı Kur’ân-ı Kerîm’dir ve meseleyi “Kitap, Sünnet ve İcma-i Ümmet” olarak Edille-i Şer-iyle bağlamında ele almamız gerekir. Çünkü bu felâketler ve helâketler asrında İslâm Şecere-i Nur’anisinin temelleri hedef alınmış ve akla hayale gelmez tahribatlar yapılmıştır.

Dolayısıyla tabiri caiz ise, fabrika ayarlarına dönülmesi şarttır. Bu şartı da yerine getiren - Allah ebeden razı olsun - Üstad Bediüzzaman Said Nursî olmuştur. Her bir Edille-i Şer-iye ile ilgili yaptığı tehditler Tarihçe-i Hayatında, Münâzarât ve Muhakematında 25. Söz, 24. Söz, Mu’cizat-ı Ahmediye gibi eserlerinde ve ahirzaman insanı olarak konumumuzu belirleyen Beşinci Şuâ gibi eserlerinde ziyadesiyle mevcuttur. Âyet-i Kerîme ve ehadisi Şeriflerin bütün hurafe ve şaibeden azade tefsir, yorum ve tescillesi Risale-i Nurlar’da mevcuttur. 

Konuşmacılar Camiü’s-Sağir hadis kitabının hadis sıhhatinde en ufak bir tereddüt olmadan okunabileceği konusunu dinleyicilere aktardılar. Moderatör İzmit Yeni Asya Bürosu’ndan kitap setini temin edebileceklerinden bahsetti. 

Konuşmacılar böyle bir program gerçekleştiren İzmit Yeni Asya Temsilciliği’ni tebrik ederken, Mustafa Yılmaz Ağabeyin aşr okuması ile program sona erdi. 

 

Okunma Sayısı: 1888
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı