Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Nisan 2011’de “çılgın proje” olarak tanıtılan ve 26 Haziran’da, temeli atılan Kanal İstanbul’un, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna göre, proje, Sazlıdere Baraj Havzası boyunca, Terkos Gölü’nün doğusunda Karadeniz’e ulaşan güzergâhta tabiata etkisi ağır olacak.
Projenin 4.5 milyon metrekarelik ormanlık alanda yapılması planlandığı ve geçiş güzergâhının yüzde 52’sinin tarım alanı olduğu belirtilirken ÇED raporuna göre, ormanlık alanda bulunan 200 bin 878 adet ağaç ya sökülecek ya da kesilecek. Ancak, bu sayının rapora eklenmeyen genç ağaçlarla iki katına çıkarak 400 bini bulabileceği belirtiliyor. Sözcü’nün haberine göre, Kanal İstanbul’a son şekli verilen bin 595 sayfalık Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu, incelendiğinde projenin şehrin ekonomisine ağır darbe indirmesi bekleniyor. Kanal İstanbul’un çevresindeki tarım alanları ‘Yenişehir İmar Planları’ ile yapılaşmaya açılırken, kanalın inşa edileceği hatta ise tarla ve meralar yok alacak.
Yüzde 52’si tarım arazisi
ÇED raporuna göre, Kanal İstanbul projesinin çalışma alanının yüzde 52 ile en büyük bölümünü tarım arazileri oluşturuyor. Proje güzergâhında yer alan 440 meradan, 13 milyon 437 bin metrekare büyüklüğündeki 418’inin mera niteliği kaldırılacak, 22’sinde ise tapu kaydında tedbir veya dâvâlar olduğundan henüz çalışmalar sonlandırılamadı. Kaybolacak tarım ve mera alanları toplam 40 milyon 710 bin metrekare…