Türkiye’ye göç eden Suriyeli akademisyenlerin büyük sorunlarla karşılaştıklarını belirten akademisyenler, “Suriyeli bilim insanlarına sahip çıkamadı” dedi.
Türkiye’ye göç eden Suriyeli akademisyenlerin sorunları Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen toplantıda tartışıldı. Otuza yakın Suriyeli akademisyenin katılımı ile iki gün süren toplantılar, Boğaziçi Üniversitesi, Risk Altındaki Akademisyenler Konseyi CARA, İstanbul İsveç Başkonsolosluğu, İstanbul İsveç Araştırma Enstitüsü ve Norveç Büyükelçiliği ile işbirliği kapsamında gerçekleşti. Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Akademik Koordinatörü Prof. Dr. Taner Bilgiç, toplantının temel amacının sürgündeki Suriyeli akademisyenlere seslerini duyurabilecekleri özel bir mekanizma sunmak olduğunu belirterek, “Toplantının amacı Suriye’den ayrılmak zorunda kalan ve halen Suriye’de olan akademisyenleri tanımak, karşılaştıkları engelleri ve zorlukları ele almaktı. Suriyeli akademisyenler ile bölgedeki/uluslar arası meslektaşlarından oluşan bir grup, yuvarlak masada bir araya gelerek akademik çalışmaların ve katkıların sürgündeyken sürdürülebilmesini kolaylaştıracak pratik stratejiler üzerine odaklandık” dedi.
Kaymak tabakasını kaybettik
Toplantıda konuşan Doç. Dr. Murat Erdoğan da, Türkiye’nin Suriyeli bilim insanlarına sahip çıkamadığını belirtti. 2011 yılından bu yana 500 ile 700 arası Suriyeli akademisyenin Türkiye’de bulunduğuna dikkat çeken Murat Erdoğan, YÖK tarafından kurulan Suriyeli Akademisyen Portalı’na ilk günden bu yana 1667 Suriyeli akademisyenin başvurduğunu belirtti. Erdoğan, “Bunlardan 328’ine çalışma izni verilmiş. Şu an kalan Suriyeli akademisyen sayısının 285 olduğu düşünülürse; Türkiye’nin kaymak tabakayı kaybettiği görülüyor” dedi. YÖK’e şimdiye kadar başvuran Suriyeli akademisyenlerin alanları ise mühendislik, siyasal bilimler, ekonomi ve Arap dili ve edebiyatı gibi bölümlerden oluşuyor.
Suriyeli akademisyenler korunsun
Özgür Suriye Akademisyenler Birliği (UFSA) Direktörü Dr. Ammar Al İbrahim, gerek yeni Suriye’nin geleceğinin inşası, gerekse Türkiye’de mevcut sığınmacıların entegrasyonu anlamında sürgündeki Suriyeli akademisyenlerin hak ve özgürlüklerinin korunmasının öncelikli konu olduğunu belirtti. Toplantıda Suriyeli akademisyenler arasında mevcut iş ve araştırma imkânlarına dair bilgilendirme kanallarının çoğaltılması ve erişimlerinin arttırılması teklif edildi.