Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 10 Temmuz 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Zeynep GÜVENÇ

Kendini bir ‘şey’ sanmak



Yıllardır kullanılagelen kalıplaşmış sözler vardır ve lâf yeri geldiğinde gediğine oturtulan. Bu sözlerin başında, günlük hayatımızda da sıkça kullandığımız “Kendini bir şey sanmak” deyimi gelir. Her nedense marifet sandığımız bu bakışı yüzlerine kondurmuş, mimiklerine yapıştırmış, sayısız insan gezer sokaklarda, caddelerde, şehrin dört bir tarafında.

Bunun yanına “Küçük dağları ben yarattım”, “Burnu kaf dağında olmak” deyimlerini de ekleyebiliriz. Maksat kendimizi yeterince ortaya çıkarmak olsun, kimse anlamıyor ya sadece biz söylüyor olalım, kimse alınmasın da “Görünen köy kılavuz istemez” olsun.

Bildikçe ilmin deniz derya olduğunu keşfederek haddimizi bilmek yerine, “Aman canım o da kim oluyormuş” ene’sini takınalım, sözüm ona ötekilerin içinde.

Bütün bu “hava atmaların” üstüne bir de yaşadığımız hayat standartlarını koyalım. Gezip gördüğümüz yerleri, yaşadığımız ülkenin ekonomik gücünü hiç bilmemiş, görmemiş, tanımamış insanlara karşı bir silâh olarak kullanalım.

‘Onlar zaten görmediler ya hiçbir şey “yazık”, ‘Ama ben biliyorum onların bildiklerinden çok daha fazlasını’ diye yürüyelim yeryüzünde büyük bir kibirle.

Elimizde olsa da biz yürürken ses çıksa kaldırım taşlarından. Aksiyon filmlerindeki gibi efektler olsa yürüdüğümüzü duyuran. Egomuzu okşayan her cümleyi bağırıverse yeryüzündeki canlılar. Ve “ben” yürüsem. El pençe divan dursa yanımdakiler, saltanat sürsem tek başıma şu âlemde.

Hey hât! Bu ne kendini bilmezliktir böyle.

Âyet-i kerimelerde buyurulur:

“Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme! Ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Zira Allah, kendini beğenmiş, övünüp duran kimseleri asla sevmez!

Yürüyüşünde tabiî ol! Sesini alçalt!...”

“Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yaratabilir ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin.”

Amerika’ya ilk gittiğim zamanlar, nerede bir Türk görsem heyecana kapılıyordum. Ne kadar güzel, kendimi yalnız hissetmeyeceğim diyordum. Fakat bu hüsn-ü zan beni sükut-u hayale uğrattı.

Diyelim ki caddede yürürken ya da bir mağazanın içinde, Türkçe konuşan birilerini görünce, ani bir refleksle durdunuz, “Aaa ne güzel, siz de Türksünüz” demek ve iki çift lâf edip memleket hasretini dindirmek için.

Sakın şaşırmayın size, “Eee ne olmuş yani!” diyebilirler. Hatta yollarını bile değiştirebilirler. Bunun yanında, kendi aralarında Türkçe konuşurken, sizinle karşılaşınca İngilizce konuşmaya başlayabilirler.

Bunlar da mı buraya geldi? Ne kadar da rahattık onlar yokken. “Ben Amerika’da yaşıyorum” burnu büyüklüğünde bakarlar size. İyi de ben nerdeyim, Türkiye’den mi bağlanıyorum size?

Anladık burada yaşıyorsun ne ol(muş), bütün bu ülke senin ol(muş) da ne ol(muş), okuyup büyük adam ol(muş) yurt dışında eğitim almışsın ne ol(muş).

Marka giyinmiş en meşhur cafede oturup dizüstü bilgisayarında dünyayı dolaşmış, sıcak çikolatanı yudumlamışsın ne ol(muş), her şey senin olmuş da ne ol(muş)?

Daha ol(ma)mışsın sen. Tadın henüz acı. Öyle hamsın ki, önce pişmen sonra da yanman gerek.

Mevlânâ ne güzel de söylemiş: “Önemli olan uçmak değil, konmaktır”.

10.07.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (03.07.2006) - Ezan sesi

  (26.06.2006) - Yalancı ışıklar

  (19.06.2006) - Kıymet bilmek

  (12.06.2006) - Komşuluk

  (05.06.2006) - Dejenerasyon

  (29.05.2006) - Gurbetin çocukları

  (22.05.2006) - Ecdadımıza saygı

  (08.05.2006) - İnançlar ve duâ

  (24.04.2006) - Duruşu korumak

  (19.04.2006) - Yabancıların sorduğu ilginç sorular

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004