Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Kasım 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

“Neden imanımı kurtarmadınız?”



Kapkapçılık, uyuşturucu ve serserilikten dert yanan anne-babaların, çocuklarının o hâle gelişlerinde hiç sorumlulukları yok mu? Bazılarının olmasa da birçoklarının anne-babaları var bu çocukların.

İşlerinin, çocuk dünyaya getirmekle bittiğine inanmışcasına onları sokağın kaderine teslim ediveriyorlar niceleri. İnsanı insan yapan değerleri vermedikleri için onlardan insanî duygular da beklenemiyor.

Bu değerlerin başında ise hiç şüphesiz iman ve Kur’ân hakikatleri gelir.

Evet, bugünkü gençlik problemlerinin kökeninde onları daha küçük yaşlardan itibaren bu hakikatlerle eğitmeme, her şeyi dünya hayatından ibaretmiş gibi yönlendirme, maneviyattan yoksun bırakma yatıyor. Bedenine olduğu kadar ruhuna bakmama, ihtiyacı olan manevî gıdaları vermemedir ki gençleri serseriliğin kucağına atıyor.

İnsan sadece maddeden, bedenden ibaret; ruh, kalb ve vicdandan yoksun bir varlık olsaydı ona sadece dünyevî eğitim vermekle yetinebilirdik. Oysa beden olduğu gibi ruh da gıda istiyor.

İmanî ve Kur’ânî bir terbiye verilmeyen bir evlâttan dinin şiddetle istediği muhabbet, hürmet ve merhamet nasıl beklenebilir? Ekmeyen biçemez.

Bediüzzaman Hazretleri küçüklüğünde kuvvetli bir iman dersi almayan bir çocuğun sonra pek zor bir tarzda İslâmiyet ve imanın esaslarını ruhuna alabileceği, bunun âdetâ gayr-i müslim birisinin İslâmiyeti kabul etmesi derecesinde zor olacağı, yabanî düşeceğini söyler. “Bilhassa, peder ve validesini dindar görmezse ve yalnız dünyevî fenlerle zihni terbiye olsa, daha ziyade yabanîlik verir” der. Böyle çocuklar dünyada anne ve babasına hürmet etmek şöyle dursun, varlıklarından yüksünüp çabuk ölmelerini arzu edip onlara bir nevî belâ olur; ahirette de, onlara şefaatçi değil, tam tersi dâvâcı olur, “Niçin imanımı terbiye-i İslâmiye ile kurtarmadınız?”1 der.

Ne kadar düşündürücü değil mi?

Anne-baba çocuklarını şüphesiz seviyorlar. Alabildiğine şefkat gösteriyor ve onlarla ilgileniyorlar da. Ancak şefkatlerini sûistimal edebiliyorlar.

Çünkü, “Oğlum, okusun, iş güç, meslek sahibi, güzel bir konum ve durumda olsun” deyip her türlü fedâkârlığı üstlendikleri halde, “Acaba bu çocuğum ebedî hayatta ne yapacak? Gerekenleri yapmalıyım” demiyor, manevî dünyasını bütün bütün ihmal ediyor, hem kendilerinden dâvâcı hâle getiriyor, hem de evlâdından beklediği sevgi ve hürmeti göremiyorlar.

Dipnotlar:

1- Emirdağ Lâhikası-I, s. 40-41.

17.11.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (16.11.2006) - İlk hakikat dersi

  (15.11.2006) - Bir PKK'lının eve dönüşü

  (14.11.2006) - Ateşe set germek

  (13.11.2006) - Çocukları sevmek

  (12.11.2006) - Gafletin böylesi

  (11.11.2006) - Anlatılanlar uygulanmayınca

  (10.11.2006) - Cehennemlik âlim

  (09.11.2006) - İlim ameli gerektirir

  (08.11.2006) - İlmin âfetleri

  (07.11.2006) - Allah'ı sever gibi

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habip FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004