Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Kasım 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Çocukları sevmek



Hangi anne baba göz göre göre evlâdını kurşunlara hedef eder veya ateşe atılmasına göz yumar mı?

Peki, çocukları kötülüklerin ağına takılmış, hayatı mahvolmuş; kendisi, ailesi ve toplumun başına belâ kesilmiş evlâtlar karşısında ebeveyn aynı titizliği gösterebiliyor mu?

Çocukları ahlâksızlık canavarının ağzına düşmüş anne-babanın bunda hiç sorumlulukları yok mu acaba? Çocuklarını gerçekten seviyorlar mı?

Cennetin bir meyvesi, ciğerparemiz olan evlâtlarımızı elbetteki seveceğiz.

Ama bu sevgi sadece sevmek demek değildir. Sevginin gereğini yerine getiriyor, hakkını veriyor muyuz?

Ancak sevgi Allah namına olursa bir kıymet ifade eder, gereği yapılmış ve hakkı verilmiş olur.

Peki, çocukları Allah namına nasıl seveceğiz?

Sözler’de bunun ölçüsü şöyle verilir: Evlât, Zât-ı Kerim-i Rahim’in bir hediyesi olduğu için tam bir şefkat ve merhametle sevilmeli ve muhafaza edilmelidirler.1

Çocukları tam bir şefkat ve merhametle sevmek ve muhafaza etmek onları maddî ve manevî tehlikelerden korumak, yaratıldıkları İslâm fıtratı üzere kalmalarını sağlamakla mümkündür.

Diyelim ki size bir otomobil emanet edildi, onunla bir kısım işlerinizi görüp bir süre sonra sahibine iade edeceksiniz. Onu muhafaza etmez, hor ve hakir kullanır mıydınız? Kendi malınız gibi bakımlı, dikkatli, titiz kullanmaz mıydınız? Onu sağa sola vursanız, çarpsanız, bir kısım yerlerini kırsanız, bozsanız sahibinin yüzüne nasıl bakardınız? O emaneti perişan vaziyette sahibine nasıl teslim ederdiniz?

Çocuklar da bize Rahman-ı Rahim tarafından ikram edilen bir Cennet meyvesi, bir hediye, bir emanettir. Onu muhafaza bu seçkin emanet, hediye ve ikramı onları Cennete lâyık olacak şekilde yetiştirmekle olur.

Bunun için de öncelikle ateşten korumak gerekir: Kur’ân açıkça, “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyunuz”2 buyurur.

Peki, onları ateşten nasıl koruyacağız?

Onlara ateşe perde olacak elbiseler giydirmekle.

Bu ne demektir?

Bunun üzerinde de bir sonraki yazımızda duralım.

Dipnotlar:

1- Sözler, s. 583.

2- Tahrim Sûresi: 6.

13.11.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (12.11.2006) - Gafletin böylesi

  (11.11.2006) - Anlatılanlar uygulanmayınca

  (10.11.2006) - Cehennemlik âlim

  (09.11.2006) - İlim ameli gerektirir

  (08.11.2006) - İlmin âfetleri

  (07.11.2006) - Allah'ı sever gibi

  (06.11.2006) - Çamura düşen cevher

  (05.11.2006) - Ezanla dirilenler

  (04.11.2006) - Âfetler karşısında

  (03.11.2006) - Su baskınları ve biz

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habip FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004