Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 05 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Bediüzzaman ve meşveret



İslâmın istişare gibi önemli emrine uymada hayatını İslâma endeksleyen Bediüzzaman da alabildiğine titiz davranırdı. Onun en çok önem verdiği konulardan biri de meşveretti.

Ona göre meşveretin Müslümanın hayatında büyük yeri vardır. Fikirlerini birleştirme adı altında asırlar ve zamanlar tarih vasıtasıyla birbirleriyle meşveret etmiş ve bugünkü ilerleme ve fenler doğmuştur. Asya kıtasının en gerilerde kalışının sebebi ise meşvereti yapmamasıdır. Oysa meşveret Müslümanların sosyal hayattaki saadetlerinin anahtarı hükmündedir. “Asya kıt’asının ve istikbalinin keşşafı ve miftahı şuradır.”

Bediüzzaman bunun önemini anlatırken, fertler gibi taifeler ve kıt’aların da şûrâ yapmaları üzerinde durur, böylece yüzz milyonlarca Müslümanın ayaklarına vurulan çeşit çeşit istibdat kayıtları ve zincirlerinin açılacağını, dağılacağını söyler.1

Demek ki meşveretin olmadığı yerde istibdat boy göstermekte, kuvvet bulmaktadır. Tek fikir, tek görüşün yanılma şansı kuvvetli olduğu gibi dış tesirlere karşı da mukavemeti azdır. Çünkü, “Fert, tesirât-ı hariciyeye karşı daha az mukavimdir.”2 Meşveretin olduğu yerde ise tek fikir ve tek görüşün hâkimiyeti yerine çok akılların ittifak ettiği çoğunluğun görüşü hâkimdir.

“Neden şûrâya bu kadar ehemmiyet veriyorsun? Ve beşerin, hususan İslâmiyetin hayatı ve terakkisi nasıl o şûra ile olabilir?” sorusuna ise şu cevabı verir Bediüzzaman:

“Haklı şûra ihlâs ve tesanüdü netice verdiğinden; üç elif, yüz on bir olduğu gibi, ihlâs ve tesanüd-ü hakiki ile üç adam yüz adam kadar millete fayda verebilir. Ve on adamın, hakiki ihlas ve tesanüd ve meşveretin sırrı ile, bin adam kadar iş gördüklerini çok vukûât-ı tarihiye ile bize haber veriyor.”

Daha sonra meşveretin diğer bir önemli faydasına da şöyle dikkat çeker Bediüzzaman:

“Mâdem beşerin ihtiyacâtı [ihtiyaçları] hadsiz ve düşmanları nihayetsiz ve kuvveti ve sermayesi pek cüz’î; hususan dinsizlikle canavarlaşmış, tahribatçı, muzır insanların çoğalmasıyla elbette ve elbette, o hadsiz düşmanlara ve nihayetsiz hâcetlere karşı îmandan gelen nokta-i istinad ve nokta-i istimdat ile beraber hayat-ı şahsiye-i îmaniyesi dayandığı gibi, hayat-i içtimâiyesi de yine îmanın hakâikinden [hakikatlerinden] gelen şûrâ-yı şer’î ile yaşayabilir, o düşmanları durdurur, o hâcetlerin teminine yol açar.”

Dipnotlar:

1- Hutbe-i Şâmiye, s. 65, 66.

2- Sünûhat, s. 50.

05.01.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (04.01.2007) - İstişarenin esasları

  (03.01.2007) - İslâm ve meşveret

  (02.01.2007) - Bayram, oyun ve eğlenceler

  (01.01.2007) - Bayramı bayram yapma

  (31.12.2006) - Bayram sevinci

  (30.12.2006) - Kurban olmak

  (29.12.2006) - Hastalıklarımızın ilâcı

  (28.12.2006) - Haccın kazandırdıkları

  (27.12.2006) - Manevî bir eğitim

  (26.12.2006) - Çok yönlü bir ibadet

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri

Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004