Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin yüklediği misyonla, ‘kalbleri ittihat ettiren’ zaman dilimlerinden birini daha idrak ediyoruz. Bediüzzaman bunu “Nebî Aleyhisselâm, ubudiyet cihetiyle muvahhidînin kalblerini iyd (bayram) ve Cuma ve cemaat namazlarında ittihad ettiriyor ve dillerini bir kelimede cem ediyor. Öyle bir sûrette ki, şu insan, Mâbûd-u Ezelînin azamet-i hitabına, hadsiz kalblerden ve dillerden çıkan sesler, duâlar, zikirlerle mukabele ediyor” şeklinde özetliyor. Kurban Bayramının da bu mânâları bize yaşatması ve bugün girdiğimiz yeni yılla birlikte, insanlığın çok ihtiyacı olan huzur, barış ve kardeşliğe vesile olmasını diliyoruz.
***
Uhuvvet Risâlesi de seslendirildi
Kalblerin buluştuğu, paylaşma duygularının zirveye çıktığı bayram günleri öncesinde, hoş bir tevafuk olarak Uhuvvet Risâlesi de seslendirilerek, dinleyicilerin hizmetine sunuldu.
Yeni Asya Prodüksiyon’un sesli Risâle cd-kaset çalışmalarından olan Uhuvvet Risâlesi M. Ali Erdem Özkan tarafından seslendirildi.
Uhuvvet Risâlesi, Bediüzzaman Hazretlerinin sağlığında bizzat kendisi tarafından Risâle-i Nur Külliyatı içerisindeki bazı bölümlerin bir araya getirilmesiyle tanzim edilen bir eser olup, ismini, ‘kardeşlik’ anlamındaki ‘uhuvvet’ kelimesinden alır.
Eserde, başlıca şu konular üzerinde durulur:
* Mü’minler arasında kin ve düşmanlık duygularının, hakikat, hikmet, insaniyet ve İslâmiyet açısından, ferd ve toplum hayatının düzeni bakımından büyük bir zarara yol açtığı.
* Mü’minde hırs duygusunun, düşmanlık kadar çirkin ve zararlı olduğu.
* İslâmın zekâtı emredip, faizi yasaklamasında, fert ve toplum hayatına bakan hikmetler.
* Gıybet etmenin, çirkin bir fiil olduğu.
* Cenâb-ı Hakkın kerem, rahmet ve adaletiyle, dünyada yapılan iyiliklerin içerisine peşinen mükâfat ve lezzet; kötülüklerin içerisine ise peşinen ceza ve azap koyduğu.
* Şeytanın, toplum hayatını ifsat eden bir desisesi.
* Sevgiye en lâyık sıfatın sevgi, düşmanlığa en lâyık sıfatın da düşmanlık duygusunun kendisi olduğu.
* İhlâs ve tesanüdü muhafazaya yönelik bazı önemli uhuvvet prensipleri.
Yeni Asya Prodüksiyon tarafından daha önce de İhlâs, Ramazan-İktisat-Şükür ve Hastalar Risâleleri ile Küçük Sözler seslendirilerek piyasaya sunulmuştu.
***
Kopyalama ve kul hakkı
Yeri gelmişken, sesli risâlelerin neşri ile birlikte karşımıza çıkan ve bir kul hakkı ihlâli sayılabilecek kaset ve cd kopyalamaları ile ilgili bir hatırlatmada bulunmak istiyoruz. Bu konuda gazetemiz Fıkıh Günlüğü yazarı Süleyman Kösmene’nin değerlendirmeleri şöyle:
“Günümüzde telif hakları olarak karşımıza çıkan ve alın teri, emek ve değer harcayan kişi ve kuruma hukukî öncelik veren her türlü eseri sahibinden izinsiz çoğaltmak ve kopyalamak, sahibini hukuk nezdinde de, Allah nezdinde de alacaklı konuma getirecektir.
Nitekim hak her şeyden, her hileden, her sektörden ve her kuvvetten üstündür. Böyle olunca, hukukî sahibinin izni olmadan her hangi bir ürünü ve eseri kopyalamak ve ondan menfaat elde etmek helâl değildir.
“Kopyalayarak çoğaltmaya hak sahipleri izin vermiyorlarsa, kopyalama meşrû bir işlem sayılmaz. Bunun ticareti yapılmamalı, dinlemek amacıyla da olsa—mümkünse—çoğaltılmamalı; orijinali tercih edilmelidir.
“Eğer üründe izin alınmadan çoğaltılabileceği müsaadesinin hak sahiplerince verildiğine dair bir beyan varsa, buna itibar edilebilir. Aksi halde kul hakkını mucip olur.
“Eser sahibi eğer eserinin kopyalanmasını, izinsiz çoğaltılmasını ve korsan dağıtımını istemiyor ve bunu eserinde açık ifadelerle beyan ediyorsa, bu eserin kopyalanması ve izinsiz çoğaltılması kul hakkına girer. Hizmet öncelikli olarak sesli ve görüntülü olarak neşredilen Kur’ân-ı Kerîm eserlerini, tefsirlerini ve dînî eserleri kopyalamak da aynı ölçülerle ele alınmalıdır. Eser sahibi emek vermiş ve bir hizmet ortaya koymuş ise, bunun bir bedeli ve maddî bir külfeti elbette olacaktır. Bilâkis hakperestliğin gereği, bu külfetin paylaşılması olmalıdır.”
Kurban Bayramınızı ve yeni yılınızı tebrik ediyor, hayırlar getirmesini diliyoruz.
01.01.2007
E-Posta:
[email protected]
|