Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Serdar MURAT

Yıl dönümleri



28 Şubat’ı yazmam gerekiyor.

Ama içim sıkılıyor.

27 Mayıs’ı, 12 Mart’ı, 12 Eylül’ü 28 Şubat’ı var bu ülkenin.

9 Mart’ı, 21 Şubat’ı, 21 Mayıs’ı ve daha nice başarılı olamamış darbe girişimi var.

Ama 1946’da çok partili sisteme geçme kararından başka demokrasi bayramı yok.

Ne yazacaksın?

21. yüzyılda darbe anayasasıyla yönetiliyor bu ülke. AB’ye de bu anayasa ile girmeye çalışıyoruz.

Uyum yasalarıyla sağını solunu demokrasiye uydurduk ya…

Birileri almış eline Nihal Atsız’ın pergelini kafalarını ölçüyor milletin.

Sarı olmayanı Türk saymayanı mı ararsın, Kürt federasyonundan söz edeni mi?

Sanki bölünme, parçalanma kime ne yarar sağladıysa.

Amerika birleşik devletler olarak güçlenip, Avrupa birlik olup, NAFTA kurulup gelişirken, biz bölünmeyi, parçalanmayı, işgali konuşuyoruz.

İşte Yugoslavya, işte komşumuz Irak.

Irak parçalandı, işgal edildi kime yaradıysa.

Şiî’ye mi, Arap’a mı, Sünnî’ye mi, Kürt’e mi?

Kürt’e yaradı demeyin. Henüz onu anlamak için vakit erken.

İttihatçı Yakup Cemil vurmuş gazeteci Hüseyin Cahit’i. Onu Hüseyin Üzülmez takip etmiş. Sonra Ağca olmuş, şimdi ise başka biri...

Katilleri kuşaktan kuşağa devroluyor memleketimin.

Sadece katilleri değil, darbeci geleneği de.

Geçmişte cuntacılarla iş tutmuş bir gazetemiz, 16 Mayıs 2007’de saatler yüz yıl geri alınacak diye kampanya başlatmış.

Ne olacakmış 16 Mayıs’ta.

Cumhurbaşkanı seçilecek.

Peki Cumhurbaşkanını kim seçecek?

Türkiye Büyük Millet Meclisi.

Yani Kurtuluş Savaşını yöneten, içinden hükümetler çıkarıp Türkiye Cumhuriyetini yaşatan meclis.

Peki bu meclis cumhurbaşkanını seçerken yetkiyi kimden alıyor? Milletten.

Milletin seçmesi demek 100 yıl geriye gitmek demek.

Peki İlhan Selçuk’un seçmesi demek 100 yıl ileriye gitmek demek mi? 9 Mart’ta YÖN cuntası baskına uğramasa İlhan Selçuk, bir grup eli silâhlı askerle, aydını yanına alıp ihtilâl yapacaktı. BAAS türü bir rejimi getirmek için.

BAAS türü rejimler Ortadoğu’yu ne hale getirdi? İşte Saddam öyle bir rejimi getirmişti? Ülkesinin ve şahsının sonu ne oldu?

Millet iradesinin tecelli etmesi 100 yıl gericilik, cunta zihniyetinin hakim olması 100 yıl ilericilik...

28 Şubat’da da pek kıymetliydi İlhan Selçuk ve zihniyeti.

Genelkurmay’da verilen brifinglerde başköşede ağırlanıyordu.

Aslında sadece İlhan Selçuk zihniyetinin sicili değil, bütün bir memleket sınıfta kalmadık mı? Mehmet Kutlular gibi, Hasan Celal Güzel gibi birkaç yürekli adam dışında nice hüsranlar yaşadık, demokrasinin kalesi denilen mevkilerden.

Demokrasinin simgesi diye köşke çıkardığımız Demirel, 28 Şubat’ın Genelkurmay’da aldığı brifingle başladığını söylüyor.

Seçimlere sokulmayan vetolu bir partiyken milletin iktidara taşıdığı DYP, kendi birlik ve bütünlüğünü sağlayabildi mi? Tansu Çiller’in A takımı diye Meclise soktuklarının tümü, partisine; misyonuna ihanet edip, bir bir partilerini terk etmediler mi?

Millî iradenin tecelligâhı olan Meclisin Başkanı Mustafa Kalemli ara dönemde Başbakanlık koltuğu kaparım diye Genelkurmay’ın kuryesi gibi hareket edip, darbe ateşinin altına odun taşımadı mı?

Bir kaçı istisna, ama yargısıyla, basınıyla, sivil toplum örgütleriyle demokrasinin güvencesi olması gereken kurumlar, hazır ol vaziyetini geçip, ihtilâl sancağını kapmak için birbirleriyle yarış etmedi mi?

Millî iradeyi ayakta tutması gereken Erbakan ezik ve zavallı bir halde önce YAŞ kararlarına, ardından 28 Şubat’a iki elini kaldırarak iştirak etmedi mi?

Mesut Yılmaz ile Bülent Ecevit bir kez daha iktidar olma uğruna, rol kapmaya koşup, askeri göreve çağıran konuşmalar yapmadılar mı?

Askerlik yapacaklarına Batı Çalışma Grupları oluşturup cuntacılık oynayan askerler, ülkeyi Latin Amerika’daki sabah erken kalkanın darbe yaptığı bir seviyeye sürükleyip, şimdi de emekli generaller olarak silâh şirketlerinin iş takipleriyle uğraşmıyorlar mı?

Velhasıl dostum. Bugün 28 Şubat’ın 10. yıldönümü.

Demokrasinin yaş günlerini kutlayamadık bir türlü. Ama ihtilâllerin yıldönümü çok bizim ülkemizde.

27 Mayıs’ın 47. yıldönümü, 12 Mart’ın 37’nci, 12 Eylül’ün ise 27’nci yıldönümü.

El birliğiyle berbat ettik rejimi, yaşatamadık demokrasiyi.

28.02.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.02.2007) - İsrail’in İran’ı vurma hazırlığı

  (26.02.2007) - Kriz tüccarları

  (23.02.2007) - Danışmanların Çankaya totosu

  (22.02.2007) - Kurtlar Vadisi'nin yaptıkları

  (21.02.2007) - Meclisin tribünleri, Sezer'in yanlışı

  (20.02.2007) - Büyükanıt’dan farklı roller bekleyenler

  (19.02.2007) - Hangi büyük oyun

  (16.02.2007) - Olmert'in temasları

  (15.02.2007) - Kadir şehit oldu duyan var mı?

  (14.02.2007) - Baykal'ın barış adımı

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004