Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 29 Mart 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Serdar MURAT

Siyasette “sayın”lı anlar



Çukurlu, hendekli, Hikmetyarlı Çankaya tartışmalarından sıkılıp, “yar bana bir eğlence medet” diye dolaştığım bir sıradaydı. Mehmet Barlas anlattı tatlı bir dille. Ecevit siyasette yıldızının parladığı günlerde diline takmış bu “sayın” konusunu.

Bir anlamda Ecevit’le birlikte bir saygı sözcüğü olarak siyasî literatürde yerini almış sayın konusu.

Ecevit’in şu “sayın terörist” sözünü kullandığı dönemler. Ama öyle bir zaman gelmiş ki, Ecevit’in gözüne girmek isteyen CHP’liler yerli yersiz kullanmaya başlamış.

Örsan Öymen de oturmuş Meclisteki tartışmalardan bir “sayın” çetelesi tutmuş. “Sayın başkan, değerli milletvekilleri. Kafayı geçirdim mi görürsün lan...”

“Sayın başkan, sayın milletvekilini terbiyeye davet ediyorum. Otur yerine şerefsiz” gibi hiç de saygın olmayan, bol sayınlı hitap şekilleri çıkmış ortaya.

Örsan Öymen, o günlerde “Bir İhtilâl Daha Var” kitabını yazmış yazmasına da bu sayın işinin cumhurbaşkanlığı tartışmalarına kadar uzanacağını hesap etmemiş.

O bu işin, “Sayın milletvekilleri değerli arkadaşlar, otur yerine şerefsizlik etme lan” kısmında kalacağını hesap etmiş olmalı.

Erdal İnönü’nün SHP Genel Başkanı olduğu dönemlerde, İsmet İnönü devrinde Anadolu Ajansı muhabiri olan bir Hasan Şahan vardı. Hasan Dede derdik ona. Gerçekten dedeydi. Onun da diline bu sayın sözcüğü yerleşmiş olmalı.

Bir gün Erdal İnönü ile bir otobüse doluştuk Hacı Bektaş-ı Veli’yi anma törenlerine gidiyoruz. Yerleşim yerlerinden geçerken Hasan Şahan elinde mikrofon, kulağına fısıldanan o yörenin adını söylüyor ve “Erdal İnönü sizi selâmlıyor” diyor. Erdal Bey de nereye baktığı belli olmayan bir şekilde halkı selâmlıyor.

Hacı Bektaş’a iyice yaklaştıkça, Hasan Dede coştu. “Sayın analar, Erdal İnönü sizi selâmlıyor. Sayın bacılar Erdal İnönü sizi selâmlıyor. Sayın yolcular Erdal İnönü sizi selâmlıyor. Sayın tarlada çalışan köylü kardeşlerim Erdal İnönü sizi selâmlıyor” derken, “mezarlıkta yatan sayın ölüler, Erdal İnönü” dedi kaldı. Erdal Bey zeki insandı, bu işin sonu nereye varacak diye bekliyor olmalı ki, ”Hasan Şahan” diye bağırdı. Ama Hasan Şahan sayesinde sayın ölüleri de selâmlamış oldu.

Bir sayın vakası da Erdal Beyin var. O da Tayyip Bey ya da Tansu Hanım gibi Öcalan için “sayın” demedi. Şimdi CHP’de Yozgat milletvekili olan Emin Koç var. O zaman Hürriyet’in CHP muhabiriydi.

Bir yere gidilmiş, seçim otobüsüyle miting meydanına giriliyor. Daha önceden oraya ulaşan Emin Koç da miting alanına SHP’nin otobüsünden girmek için aracın kapısına gelmiş, ama polisler içeri girmesine izin vermiyor. Partililer otobüsün önünü kesmiş, kasap kurbanlık koçu yere yatırmış, bıçağı çalacak. Erdal İnönü araca binmek için uğraşan Emin Koç’u görünce elindeki mikrofondan, “Sayın Koç’u bırakın” diye anons ediyor. Kasap da anonsun kendisine olduğunu düşünüp, kesmek için yatırdığı “sayın koç”u bırakıyor. Bıçaktan kurtulan koç kaçarken, polislerin elinden kurtulan Koç da araca binmeyi başarıyor.

Peki günümüz parlamentosunda bu “sayın” işi nasıl yürüyor? Milletvekilleri söze “Sayın başkan, değerli milletvekilleri” diye başlıyor. Kimi aynı saygınlıkta sürdürüyor, kimi ise sayın milletvekilleri diye başlayıp, ağzına geleni sayıyor. Sonra da saygıyla selâmlayarak, kürsüden iniyor.

Tutanaklardan kısa bir sayın turuna çıktık, bakın oltamıza neler takıldı.

Bazen tartışmalar sayınsız başlıyor.

Ali Yüksel Kavuştu-Yalan konuşma lan!

Halil Tiryaki-Terbiyesizler ya!

Ümmet Kandoğan-Çeltikle ilgili

Ali Yüksel Kavuştu-Çeltik profesörüyüm ben!

Ümmet Kandoğan-Eğer çeltik profesörüysen,

Ali Yüksel Kavuştu-Yalancı!..Yalancı!..

Ama sayınlı bitiyor.

Başkan-Sayın Yüksel Kavuştu, müdahale etme.

Şu nezaket de bir başka oluyor canım.

Koltuklar sayın ceylan derisi mi, yoksa sayın...

Gerisini isterseniz tutanaklardan takip edelim.

Başkan-Biraz önceki konuşmanızda ceylan derisi koltuklardan bahsettiniz. Neye dayanarak söylüyorsunuz bu ceylan derisini? Bu size yakışmıyor.

Süleyman Sarıbaş- Koltuklar ceylan derisi olduğu için sayın başkan.

Başkan-Ceylan derisi filan değil... Bir dana derisidir, sığır derisidir, bir deridir...

Ümmet Kandoğan-Şimdi, sayın başkan.

Nurettin Aktaş gibi, “Sayın Meral, sözünüzü geri alacaksın; sözünü geri almak mecburiyetindesin” diye bağıran da oluyor. Mehmet Eraslan gibi, “Bakın sevgili başkanım, sayın değerli başkanım” diye ssayını bir demet tiyatro gibi sunanı da çıkıyor.

Tabiî tüm bu durumlarda sayın sözcüğü ya başkandan ek süre koparmak için kullanılıyor ya da rakibi susturmak için.

Anladık, tamam. Bir zamanlar uğruna siyasî cinayetler işlenip, ihtilâller yapılan Çankaya işini artık medenî ortamlarda tartışabiliyoruz. Ama bir taraftan da içeride parti tabanına bir gerilim havasının basılması gerekmektedir.

Peki bu çok mu gerekli bir işti?. Ezber böyledir, bozulması durumunda Baykal’ın bir ikinci planı bulunmamaktadır. Peki ne yapılmalıdır? Ajdar’ın, “nane nane” diye türkü söylemesinden beter sebepler icat etmek gerekir.

Anladık tamam. Öyle uzun boylu krizler olmasın. Ama iş olsun, torba dolsun cinsinden böyle “sayın”lı mayınlı işlerden de medet umulacak hale gelinmesin.

Demem o ki, bu işin de bir haysiyeti var canım.

29.03.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (28.03.2007) - Dünya Çankaya'dan ibaret değil

  (27.03.2007) - Sorun demokrasi anlayışında

  (26.03.2007) - Erhan Tuncel hangi ülkelere gitti?

  (23.03.2007) - Komutanlarla yemek

  (22.03.2007) - Yasaklardan medet ummak

  (21.03.2007) - Çankaya müdafaası

  (20.03.2007) - Bush defol

  (19.03.2007) - Çankaya süreci

  (15.03.2007) - Bu liderler uyanık

  (14.03.2007) - Hangi milliyetçilik?

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004