Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 26 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

İmtihan dünyası!



Yağmurlar yağar, verimli topraklar için rahmet olur, suyu tutup bol bol ot bitirir. Bazı yerler vardır, ot bitirmezler, ama suyu bir havuz gibi tutarlar. Bu sudan insanlar, hayvanlar faydalanır, sulamada kullanırlar.

Öyle yerler de vardır ki düz ve kaygandır; ne ot bitirir, ne de suyu tutarlar. Ne kendisi faydalanır, ne de başkaları faydalanırlar.

Buharî ve Müslim’de yer olan (Riyazü’s-Salihin, 1; 201) bir hadis-i şeriflerinde bu örneği veren Peygamberimiz (a.s.m.) getirdiği hidayet ve ilimden faydalanma durumuna göre insanları bu üç örnekle anlatır.

Hz. Ebu Bekir’ler, Hz. Ali’ler Efendimizin (a.s.m) tebliğini duyduklarında hemen iman ederlerken, Ebu Lehep ve Ebu Cehil gibiler onca mucizeye rağmen iman etmeye yanaşmamışlardır. İlmin, aklın ön plâna geçtiği çağımızda da her şey ayan beyan ortadayken bir kısım meseleleri bahane edip inanmamakta direnenler eksik olmuyor. Bazen de gerçeği arayan bir ruh kalbini, aklını mest eden bir hakikati gördüğünde iman etmekte tereddüt etmemektedir.

İmtihan dünyası! Adam İslâm dünyasında, Müslüman bir ana babadan- doğduğu halde İslâma bütün bütün zıt bir anlayış ve yaşayış içerisine girebilirken, diyelim ki, Rusya’da doğan birisi araştırmaları sonucunda akıl ve fıtrat dini İslâmı yakından tanıdığında ona dört elle sarılmaktadır.

İnsanları kendine celbeden bu doğru ve güzel İslâm’da her şeyden önce, Ensarın Efendimize (a.s.m.) verdikleri sözde de belirtildiği gibi “Zorluk ve kolaylık onlarında, neşeli ve neşesiz durumlarda itaat etme, nerede bulunurlarsa bulunulsun kimseden çekinmeksizin doğruyu söylemeyi” (Buharî ve Müslim’den; Riyazü’s-Salihin Terc, 1; 229 (Hadis no: 185) gerektiriyordu.

Demek dinin belkemiğini Allah’a ve Resûlene itaati gerektiriyor. Her hal ü kârda teslim olunup itaat edilecektir.

Dünya ve âhirette mutluluk esaslarını getirin, ruh, kalp ve hissiyatı doyuran, her türlü aşırılıktan uzak dengeli yaşamayı emreden bir dine elbette akıl ve mantık da itaati gerektirecektir.

Bu hakikatlerden gerektiği gibi faydalanabilmek için ise her şeyden önce kişinin gönül kapılarını açık tutması gerekiyor.

26.08.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (25.08.2007) - Teslimiyet olmayınca

  (24.08.2007) - Kur'ân'a muhatap olmak

  (22.08.2007) - Şükür mü, şikâyet mi?

  (21.08.2007) - Sözlerin en doğrusu

  (20.08.2007) - Yaşanan İslâm

  (19.08.2007) - İlim uğruna

  (18.08.2007) - Beş cümle

  (17.08.2007) - Mü’minin hayatı

  (16.08.2007) - Karın tokluğuna ilişkin

  (15.08.2007) - Kendin için istediğini...

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri