Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 14 Aralık 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mustafa ÖZCAN

Selefilikten radikalliğe



Son sıralarda, esasında ve bizzat ilmi usul-ü fıkhın konusu olan hüsn ve kubh meselesinin ilmi kelâm alanındaki yansımalarına göz gezdiriyorum. Kelam kitaplarında Eş’arilikle Mutezile arasında bu hususta keskin bir yorum farkı var. Mutezile’nin de haklı olduğu yönler var, Eş’ariliğin de. Esasında meseleyi diyalektik olarak ele aldığınızda böyle iki keskin kutba ayrılıyor. Mutezile’ye göre iyilik ve kötülük zatidir, sem’i veya atfi değildir. Yani güzellik ve çirkinliği vahiy değil, akıl belirler. Onlara göre iyilik ve kötülüğün tanımında ve nitelendirilmesinde vahyin değil aklın rolü vardır. Dolayısıyla akli olduğu için nakil de iyiyi iyi, kötüyü kötü olarak tanımlamıştır. Yani burada vahiy akla tabidir. Eş’arilik de tam aksini söyler. Hatta onlara göre Allah katında iyilik veya kötülük diye bir tanım yoktur, o bizim imtihan dünyamıza mahsus bir tanımdır. Şer’i şerif iyi ve kötüyü tersinden de tanımlayabilirdi.

Dünyada da fobi dediğimiz hususun belirlenmesinde galiba kriterler böyle izafi. İstanbul’da Cevahir Otel’de yapılan İslamofobya toplantısında bir kez daha görüldü ki İslamofobya dediğimiz şeyin izafi yani kullanılabilir ve araçsal bir yanı var. Bundan dolayı Muhammed Aruçi gibi arkadaşlar bu akımın tabiî değil sun’i ve üretme olduğuna işaret ettiler. Bunu somutlaştıran sunumlar da vardı. Bunlardan birisini Çerkez asıllı Larisa Dorogova yaptı. Rusya’nın zaman zaman Vehhabi listeleri yayınladığını ve bu listeye girenlerin herhangi bir norma tabi olmadan gelişigüzel olarak seçildiklerini ve tutuklandıklarını dile getirdi. Vehhabilik adı altında dindar gençlere yönelik olarak müthiş bir baskının icra edildiğini kaydetti. Elbette özellikle de Kafkaslar’da gençler Vehhabilik adı altında baskıya maruz bırakılıyor ve elemine ediliyorlar. Böylece faaliyet alanları daraltılıyor. 13 Ekim 2005 tarihinde yapılan eylem aslında Rus tarihindeki en önemli İslamofobik eylemlerden birisiydi. Bu operasyon sırasında çok sayıda Kafkas genci öldürülmüş ve bazıları da tutuklanmıştı. Öldürülenlerin bazılarının cenazeleri ailelerine teslim edilmezken hâlâ içeride 59 tutuklunun olduğu ifade ediliyor. Nalçik’te de camileri basarak gençleri götürmüşler ve bunların sakallarını kazımış, saçlarını haç işareti çıkacak şekilde tıraş etmişler. Önlerine de rakı koyup içenleri bırakma teklifinde bulunmuşlar. Vehhabilik adı altında böyle aşağılayıcı davranışlar sürüp gidiyor.

***

Burada asıl önemli olan kavramların veya niteliklerin nasıl birden değiştiği. Son yıllarda petrol siyaseti sebebiyle Suudi Arabistan ile Rusya neredeyse yakınlaşmanın ötesinde ortak oldular. Putin bu münasebetle geçtiğimiz yıllarda Suudi Arabistan’ı ziyaret etti ve bunun ardından gençlere yönelik Vehhabi nitelemeleri de bıçak gibi kesildi. Artık Rus güvenlik güçleri veya basını gençlere Suudi petrolü veya petro dolarları hatırına veya petrol ortaklığı hesabına Vehhabi damgası vurmaktan kaçınıyormuş. Artık, Vehhabi listeleri tanzim edilmez olmuş. Halbuki daha önce bir Vehhabi listesindeki isimleri 350’den 500’e çıkarmışlardı. Şimdi ise Vehhabi listelerini başka bir ad altında; ‘radikaller’ tanımına göre düzenliyorlarmış. Buradan baktığımızda 1990’lı yılların sonlarında ve bilhassa 28 Şubat süreci içinde Türk basınının sefil durumunu ve Rus basınının ve tanımlarının peşine düştüğünü görüyoruz. Rus basınının ve resmi söyleminin izinde giderek Kafkas gençlerini nasıl Vehhabilikle damgaladıklarını bugünkü gibi hatırlıyoruz. Başkasının tanımını kullanmak kadar ahmakça bir davranış olamaz. Öyle yaparsanız Ruslar döneminde Afgan direnişcilerine Mücahid derken hemen akabinde ABD’nin çarkıyla orantılı olarak yeni bir isim bulmakta gecikmezsiniz.

Rusya’da Risâle-i Nurlar için de böyle manipülatif bir hava seziliyor. Bazıları, Risâle-i Nurları da aynı kalıba veya Vehhabilik kalıbına sokmaya çalışmış. İşte böyle tanımlar üzerinden infaz etme planları var. Tanım üzerinden infaz etmek için istihbarat merkezleri yeni tanımlar üretiyorlar. Veya birilerini istedikleri kalıbın ve tanımın içine sokuyor ondan sonra da hedefi meşrulaştırarak infaz ediyorlar.

***

Bu anlamda, Putin totaliter komünizm rejiminin otoriter varisidir. Yeltsin de öyle idi, halefi Putin de öyledir. Bu anlamda, Müslim gibi hadis koleksiyonlarında ‘bakiyyetü ehli’l kitap’ hitabıyla karşılaşırız ve Mehmet Akif Ersoy’un muhaddis Babanzade Ahmet Naim için ‘bakiyyetü’l selef’ ünvanını kullandığını müşahede ederiz. Aynı şekilde komünizmin bakiyyesi de vardır. İşte bu bakiyyeyi şimdi Putin temsil etmektedir. Siyasi bir kararla kaldırdığı Vehhabilik isnadı da İslâmofobyanın malzeme ve renklerinden veya alt kategorilerinden birisiydi.

14.12.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (13.12.2007) - El Hac’ı hangi irade öldürdü?

  (12.12.2007) - ‘Kılıç dini’

  (11.12.2007) - İslâm-Hıristiyanlık köprüsü

  (10.12.2007) - İslâmfobya Konferansı

  (08.12.2007) - Magazin ilmihâli

  (07.12.2007) - Kırmızı ekip

  (06.12.2007) - Rüzgâr yön değiştirdi

  (05.12.2007) - Neler oluyor?

  (04.12.2007) - İslâmî hareketlerin Perestroika ihtiyacı

  (03.12.2007) - Pele ve kurumsal sadakat

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri