Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 27 Aralık 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Vehbi HORASANLI

Mülâkat sınavları



Hâkimler ve savcıların seçimi ile ilgili kanun birçok kesimin tepkisini çekti. Yargı bağımsızlığını olumsuz olarak etkileyeceği iddia edilen mülâkat sınavlarının Adalet Bakanlığının personeli tarafından yapılmasına karşı çıkılıyor.

Temelde haklı olmakla birlikte, kanuna karşı çıkanların hareket noktası objektiflik veya tarafsızlık olmadığı için, bunları ciddiye almak yersizdir. Zira kanuna karşı çıkanlar, kendi istedikleri kişilerin hâkim ve savcı olmasını istedikleri için, yargı bağımsızlığından dem vurmaları. “Merd-i kıptî şecaat arz ederken sirkatini söylermiş” misâline benziyor. Kendileri için mülâkat meşrû, fakat farklı düşüncede olanlar için değil. Bu şekilde yargı bağımsızlığı olmaz…

Aslında bütün mülâkat sınavları tarafsızlıktan uzaktır. Birçok sınav yapan kişi kendi kanaatleri ve dünya görüşleri doğrultusunda karar verecektir. Gerçekten adaletli bir sınav isteniyorsa, mülâkat sınavından vazgeçilerek ÖSYM’nin yaptığı türden merkezî sınav sistemine geçilmelidir.

İyi, ama mülâkat sınavı, “Kişinin konuşma özürlü olup olmadığını, işitme kusuru var mı, yok mu, bu gibi sağlık sorunlarını tespit etmek için yapılmaktadır. Özellikle hâkim ve savcı gibi görevlerde bulunanların işitme, görme kusurları olmamalıdır” diye bir soru akla gelebilir. Cevap zaten soruda gizlenmiştir. Bu gibi sağlık sorunları, sağlık elemanları tarafından teknolojik imkânlar kullanılmak sûreti ile yapılmalıdır. Biz denizciler, pilotlar vesâire birçok meslekte sağlık kurullarından alınan raporlar mülâkat sınavından alınmak istenen sonucu kat kat daha iyi bir şekilde vermektedir.

Bugüne kadar, statüko adı verilen ve devletin köşe başlarını ele geçirmiş kişilerin, mevcut durumun değişmemesi açısından vermiş olduğu mücadeleyi gayet iyi anlayabiliyorum. “Egemenlik bilâ kayd-ü şart milletindir” demek sûretiyle milletin başında boza pişirenler, ne yazık ki hep aynı kişiler olmuştur. Onlar milletin iktidar olmasını, halkın yönetimde söz sahibi olmasını asla istemezler. Jakoben, yani “halk için halka rağmen” zihniyeti temel düşünce kaynaklarıdır. Cahil halk ne anlar devlet yönetiminden?

Mülâkat sınavları, sadece hâkim ve savcıların değil, tüm kamu kurumlarının adaletli sınav yapılamaması sorunudur. Özel sektörde olsa, kimse işverene çalıştıracağı kişinin seçiminde karışamaz. Zaten özel sektörde çabukluk sağladığı için, mülâkat sınavı tercih edilmektedir. Ama konumuz kamu; kamuda böyle bir sınav yapmak, adaletten uzaklaşmaya yol açar.

Ben, hayatım boyunca adaletli davranmaya çalıştım. Fakat yaşadığım bir hatıramı aktaracak olursam, bazen adaletten uzaklaşabildiğim durumlar da olduğu görülecektir.

Bahriyede görev yaparken, çavuşluk sınavına katıldım. Gelen onbaşıları mülâkat sınavı ile çavuşluğa nasb ediyorduk. Bir asker imam hatip lisesi mezunu olduğunu söylemişti. İmam hatiplilerin üniversite ve askerî okul sınavlarında mağdur edildiğini bildiğim için, genel kültür soruları sorarken kolay olsun diye bu askere “namazın farzlarını” sordum. Amacım hemen cevap alıp geçer not vermekti. İlginç bir durum yaşadım, çocuk kem küm etmeye başladı. Kopya falan verdim, ama nafile. Çocuk bir tane bile doğru cevap veremiyordu. Çok kızmıştım. Bu ne biçim imam hatip lisesi eğitimi diye bir hayli hayıflandım. Sonunda başka sorular sorarak, askerin sınavdan geçmesini sağladım.

İşte benim gibi, kendisini “adaletli bir yönetici” gibi gören birisi dahi, kendi değer yargıları ile hareket edebiliyor. Mülâkat sınavını yapan birçok kişi benzer kararlar verebilir. Dolayısı ile konunun başına dönüyorum, yani kamu ile ilgili tüm mülâkat sınavları iptal edilmelidir. Zira adaletten uzaklaşmaya sebep olmaktadır.

Benim gösterdiğim tavır, farklı dünya görüşüne sahip insanlar için de geçerlidir. Onlar da mağdur edildiğini düşündükleri insan kesimlerini desteklemek amacıyla sınavlarda kayırmacılık yapabilir.

Okuyucularım, “niçin bir sınavda küçük bir kayırmacılık yaptığımı” sormasın. Zira o yıllarda yaşanan bazı acı gerçekler, insanı böyle bir hataya zorlayabiliyor. Örneğin, imam hatip lisesi mezunlarının askerî okul sınavlarına alınmaması ve bazı okulların mülâkat sınavları esnasında namaz kılıp kılmadığı ile ilgili sorular sorularak mağdur edilmesi, bu ve benzeri tepkilerin oluşmasına yol açmıştı.

Hiç unutamam; askerî liseye girecek öğrencilerin ayağında namaz kıldığına dair iz bulunması yüzünden sınavlardan elenmeleri beni derinden etkilemişti. Yapılan bu haksızlığa, kendimce bir tepki göstererek, yaptığım kayırmacılığın hoş görülmesini isterim.

Sonuç olarak, eğer gerçekten adaletli bir sınav sistemi istiyor isek, mülâkat sınavından vazgeçmek zorundayız. Çok az insan kendi paradigmasından ve dünya görüşlerinden farklı olarak karar verebilir. Seçilen ve seçici insanları zor durumda bırakmaktan başka hiçbir işe yaramayan bu uygulamadan bir an önce vazgeçilmelidir, vesselâm…

27.12.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (26.12.2007) - Kuzey Irak Operasyonu

  (21.12.2007) - Gemilerde bayram

  (15.12.2007) - Seyir defterinden notlar

  (13.12.2007) - Müsbet milliyet ne demektir?

  (20.11.2007) - İslâmiyet, barış ve kardeşlik dinidir

  (18.11.2007) - PKK terörünün başlangıcı

  (05.09.2007) - Utanç Günü: 6 Eylül 1955

  (02.09.2007) - Allah selâmet versin

  (22.08.2007) - Ankara Feribotu kazası

  (17.08.2007) - Deniz otobüsü kazası

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri