Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 23 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Bir sevgi ve şefkat kahramanı



Buharî ve Müslim’de yer alan bir hadis-i şeriften öğrendiğimize göre Allah, bir kulunu sevdiği zaman Cebrail’i çağırıp, “Ben falanı seviyorum sen de sev” buyurur. Cebrail de onu sever, sonra da gök ehlini çağırıp Allah’ın falan kimseyi sevdiğini, onların da sevmelerini söyler. Onlar da severler. Sonra da Allah o kimsenin sevgisini yerdeki insanların kalbine koyar.1

Yer ve gök ehlince sevilen bir kimse olmak çok az insana müyesser olan büyük bir nimettir.

Allah’ın, meleklerin, insanların sevgisini kazanabilmek ise ancak Allah dostu, Allah’ın sevgili bir kulu olabilmekle mümkündür. Bunun yolu da her işte Allah’ın rızasını aramak, emirlerine sımsıkı bağlı kalmak ve yasaklarından kaçınmaktır.

Daha hayatındayken hizmet ve eserleriyle milyonlarca insanın gönlünde taht kurmuş, bugün de kurmaya devam eden bu büyük insanın ilk göze çarpan özelliği bir ihlâs abidesi, sevgi ve şefkat kahramanı olmasıydı. 87 yıllık ömründe sadece ve sadece Allah rızasının canlı bir modeli olan Resûl-i Ekremi (a.s.m.) örnek almış; sevgide, şefkatta, fedâkârlıkta, her türlü güzel haslette onun eşsiz ahlâkını yansıtmıştı.

Önüne üç yüz lira (yaklaşık yirmi beş milyar lira) maaş ve bir sürü dünyevî makam ve menfaatlar serildiği halde yüzünü çevirip bakmamış, hiçbir şeye âlet ve tâbi olmayan, dünya ve ahiret mutluluğunun anahtarı olan iman ve Kur’ân hizmetine kendini adamıştı. “Bu milletini imanın kurtulması uğruna bir Said değil, ben Said fedâ olsun” diyordu.

İnsan, iyi ve güzel şeylere lâyıktı. Allah, ahiret nimetlerini olduğu gibi dünya nimetlerini de mü’min kulları için hazırlamıştı. Meşru dairede ve şükretmek kaydıyla her türlü nimetten hakkıyla yararlanabilirdi. Hayatın gerçek zevk ve lezzeti ise ancak iman dairesinde kalmakla mümkündü. Yoksa inançsızlıkla, isyanla bir lezzete yüz acı karışır, hayattan tat alınmaz olurdu.

Bütün bu nimetlerden niçin hakkıyla yararlanılmasındı? İmanda terakki kaydedildikçe hayatın tam tadına varılabilir; imanın sonsuz fayda ve nurlarından yararlanılabilirdi. Kısacası ahiret de, dünya da Cennete dönerdi.

Bediüzzaman “İman!” dedi. “Kur’ân!” dedi. İmanların tehlikede olduğunu söyledi. İmanlar kurtarılmalıydı. “Bütün mesaimi iman üzerine teksif etmişim” dedi. Sevgi ve şefkati insanların dünya ve ahiretlerinin Cehenneme dönmesine razı olmadı. Bu uğurda hayatını, rahatını fedâ etti, çile ve ıztırapları göğüsledi. Ortaya Risale-i Nurlar gibi Kur’ân tefsirleri çıktı. “Beni idama mahkum eden zatlar, sizler şahit olun ki, Risale-i Nurla imanlarını kurtarsalar onlara da hakkımı helâl ediyorum” dedi. Siz birini öldürmeye, o ise sizi kurtarmaya çalışacak, görülmüş bir şey mi? Ama bir şefkat abidesi olan Bediüzzaman bu sözleriyle, “Ben zindanlarda çürümüşüm, sürgünlerde perişan olmuşum; hak ve özgürlüklerden mahrum kalmışım. Bunlar o kadar önemli değil. Hepsine katlanırım. Yeter ki dünya ve ahireti Cennete çeviren, hayatı Cehennem olmaktan kurtaran imanlar kurtulsun” demek istiyordu.

İşte ondaki bu insan sevgisi, bu şefkat, bu karşılıksız hizmet anlayışı sebebiyledir ki, vefatından sonra da dünyanın dört bir yanında onlarca dile çevrilen eserleriyle imanları kurtarmaya; akıl, kalb ve ruhları fethetmeye, gönüllerde yaşamaya devam ediyor.

1. Buharî, Edeb: 41; Müslim, Birr: 157.

23.03.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (22.03.2008) - Öldükten sonra da yaşamak

  (21.03.2008) - Kıskançlıktan kurtulmak

  (20.03.2008) - Kıskançlığın kıskacı

  (19.03.2008) - Mevlidle yeniden doğarken

  (18.03.2008) - 18 Mart denilince

  (17.03.2008) - Allah’a kavuşmayı istemek

  (16.03.2008) - Temiz bir kalple

  (15.03.2008) - Ecel birdir, değişmez

  (14.03.2008) - Kader hükmedince

  (13.03.2008) - İstibdada karşı

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri