"Gerçekten" haber verir 09 Ağustos 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Raşit YÜCEL

ANADOLU'NUN SİNESİ



İNSAN önce en yakınları ile beraber oldu.

Önce kendisi,

Önce duygusu,

Önce nefsi,

Önce kalbi,

Önce hissi,

Önce vicdanı,

Önce iç dünyası...

Bu anlamda insan her zaman kendi iç âleminden çıkanları hayata yansıtır.

Pozitif mânâda canlanan hâl ve hareketler, hayatta olumlu seyri ile devam eder.

Bu insan, kendisi ile barışıktır.

Kendini sever, organlarını sever, hallerini bir nizam ve intizam içine alır.

Zira “insanın fıtratı mükerremdir, daima hakkı arar.”

Bu hakkı bulamayanlar, “hak” zannettiklerini hayatta uygulamaya başlarlar.

Bu defa negatif hâl ve hareketler, o insanın hayatından hallerine yansımaya başlar.

Bu insan çevresine ve kendisine birçok zararı yapar / yaptırır.

Hayatın her alanında bu manzaralara şahit oluruz.

“Ne kendi etdi râhat, ne âlem etdi huzur, / Yıkıldı gitti cihândan, dayansın ehl-i kubûr” sadaları ile gelip gider.

Fıtratın reddettiği her hayat hali, insanı kalben ve vicdanen rahatsız eder durur.

Pisliği misk-i amber diyerek, yüzüne ve gözüne bulaştırır.

“Kimse demez ayranım ekşidir. Fakat siz mihenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor” sözlerine itimat ederek, her rastlanan gönle gönüldaş, her selâm verene yoldaş, her tebessüm edene arkadaş olunması, özellikle bu zamanda mümkün değildir.

“Her şeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir. Göz ise maneviyatta kördür” sözlerine kulak verilmeli.

Özellikle mecazi sevgilerde buna sık sık rastlarız.

Fizikî güzelliğin iç güzellikle tamamlanmadığı dünyalarda, içeriden çıkan fenalıklar, dış güzelliği örtmektedir.

İşte hiçbir şey bizden uzaklarda değildir.

Her şey yakınımızdadır. Kâinatın uzak çöllerine gidip delil aramaya gerek yoktur aslında.

Biz tek başımıza bir âlemiz.

Bizden çıkan hayat halleri çevremize ya saadet, ya da felâket getirir.

09.08.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.07.2008) - Bir dost

  (09.05.2008) - Yolumuz

  (24.04.2008) - Kelebekler yanmasın

  (12.04.2008) - Mart ayı, paylaşım ayı oldu

  (28.03.2008) - Baharla gelenler

  (24.03.2008) - Gönüllerde taht kuran mütefekkir

  (13.03.2008) - Aranan şeyler

  (06.03.2008) - Yol haritası

  (28.02.2008) - Farklı dünyalar

  (22.02.2008) - Asya’nın yenisi

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır