"Gerçekten" haber verir 21 Ağustos 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Vehbi HORASANLI

“O goley”



Tuzla’da meydana gelen ve üç kişinin vefat etmesi ile ilgili kaza, ülkemizde insan hayatının ne kadar değersiz olduğunu bir kere daha ortaya çıkardı. Öyle ki kum torbası veya su dolabilen torbalar kullanmak yerine insanlar kullanılmıştır.

Üstüne üstlük birde hatalı dizayn sonucu düşme tip (free fall) filika mapaya takılmış, belirli bir açı ile düşmesi gerekirken dik olarak suya girmiştir. Ayrıca Norveçli bir firmanın ürettiği can salının camı yerinden çıkmış, işçilerimiz bütün bu hataların bedelini canları ile ödemişlerdir.

Kapalı tip can salı veya filikaların camları, düşmeye dayanıklı olmalıdır. Üretici yeterlilik standartlarına uymadığı için Norveç firmasından da hesap sorulması gerekmektedir.

Düşme tip can sallarını eğitim maksadı ile ben de kullanmıştım. Bu tip filikaları kullanırken önce bütün personelin filikaya yerleşmesi sağlanır daha sonra atılmadan önce filika boşaltılır. Zira gemiyi terk eğitimlerinde filikanın denize indirilmesi esnasında sık sık arızalar olabilmektedir. Daha fazla insan hayatını riske sokmamak maksadıyla böyle bir tedbir birçok kaptan tarafından uygulanmaktadır.

Eğitim esnasında, düşme tip can salı en az üç denizci ile indirilmek zorundadır. Çünkü bir personel serdümen (dümen yelpazesine kumanda eden denizci), iki personel de halatçı olarak bulundurulması gereklidir.

Nitekim ben de üç personel ile filikayı denize indirdim. Filika tamamen suya gömüldükten sonra tekrar su yüzüne çıktı. Motorunu çalıştırdıktan sonra gemi etrafında bir müddet testler yaptık ve tekrar gemiye çıkardık. Bu eğitimler, kullanılan malzemenin standartlara uygun olması sebebi ile daima başarılı bir şekilde icra edilmiştir.

Gemiyi terk eğitimlerinden farklı olarak bir de “ağırlık testi” adını verdiğimiz bir uygulama daha vardır. Bu maksatla can salına binmesi gereken maksimum sayıda personel için su torbaları kullanılır. Bu torbalar yerleştirildikten sonra su ile doldurularak olması gereken ağırlık ile denize indirilir. Bu sayede insan hayatı riske edilmeden gerçek şartlara uygunluk test edilmiş olur.

Gelin görün ki bütün bu saydığımız maddeler ihmal edilmiştir. Bunun en önemli sebebi yukarıda zikrettiğimiz gibi insan hayatına verilen değerin azlığı, bir başka deyişle insan hayatının ucuz olmasıdır.

Buna güzel bir örnek olması bakımından gerçek bir hikâyeyi anlatayım.

Eskiden milletvekili seçimleri esnasında iki partinin borusu ötermiş. Güneydoğu illerinde de bir ilde genellikle iki milletvekili seçilirmiş ve iki parti arasında bölüşülürmüş.

Bu seçimlerden birinde, bir ağa aday olmuş fakat sonradan anlaşılmış ki kendisini ikinci sıraya yerleştirmişler. Tabi ikinci sıradaki bir adayın seçilmesi neredeyse imkânsız gibi, zira nispi temsili sistem uygulanıyor. Fakat bizim ağa bu durumu kabullenememiş. Ne yapıp edip seçilmeyi kafaya koymuş bir kere.

Ne kadar uğraşmış ise aday listeleri belli olduğu için bir şey yapılamamış. Bu işlerden anlayan parti yetkilisine durumu anlatmışlar. Adamcağız “hiçbir şey yapmak mümkün değil” demiş. Tam odadan çıkacak iken parti yetkilisi tek bir yol olduğunu söylemiş.

Bizim ağanın gözleri dört açılmış. “Nedir?” diye sormuş. “Eğer ecel gelir de birinci sıradaki aday ölürse, o zaman seçilebileceğini” söylemiş.

Bizim ağa çok rahatlamış ve “Kardeşim daha önce bunu söyleseydin ya. O goley (O iş kolay)” demiş.

İşte bu olay, insan hayatının ne kadar ucuz ve değersiz olduğunu gösteriyor. Başta kız çocukları töre cinayeti olmak üzere insanlar, adeta cahiliye devrinde olduğu gibi kolaylıkla öldürülüyor.

Hâlbuki Kur’ân’da, bir masum insanın öldürülmesinin bütün insanları öldürmek gibi olduğu zikredilmektedir. Dinimize göre insan hayatı en kutsal değerlerin başında yer almaktadır. Bütün bu saydığımız olaylar, dinden ne kadar uzaklaştığımızı bize bir kere daha göstermektedir. Eğer dinî inancımız yüksek olsa, insana vereceğimiz değer de artar. Onları kum torbası gibi kullanmak yerine şefkatle, merhametle yönetmek gerektiğini anlarız.

Fakat heyhat… Ahirzaman fitne ve belâları o kadar çoğalmış ki. Üç kuruşluk mal ve para için insanları diri diri ölümün kucağına itiyoruz. Allah bütün milletimizi inançlı ve dinine uygun hareket eden kullarından eylesin...

21.08.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (14.08.2008) - İstiklâl Savaşı tarihi yeniden yazılmalıdır

  (28.05.2008) - Her şeyden evvel bize lâzım olan nedir?

  (24.05.2008) - Romanya Türkleri

  (07.05.2008) - Brezilya Müslümanları

  (20.04.2008) - Gine’den selâmlar

  (22.03.2008) - Sonsuza kadar genç kalma isteği

  (18.03.2008) - Belâlara maruz kaldığımızda ne yapmalıyız?

  (19.02.2008) - Bu kadar öfke ve gürültü neden?

  (17.02.2008) - Namaz vakti girince

  (12.02.2008) - Ahirzamanda ihtiyar kadınların dinlerine tabi olunuz

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır