"Gerçekten" haber verir 22 Eylül 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

Her çağın zikir, fikir, şükür metodu ayrı



Eski geçmiş çağlarda kalp/gönül ehli şeyh, derviş, müridler, “tasavvuf ve tarikat” metodlarıyla çilehâne-uzlethâne, tekke, zaviye veya mağara gibi sakin mekânlar seçerlerdi. Ve İlâhî zikirle meşgul olup kalb ve lâtifelerini işletirlerdi. Aynı zamanda, dâima Cenâb-ı Hakk’ın huzûrunda olmanın tam bir huzûr ve mutluluğunu duyarlardı.

Ancak, günümüzde ne ömür, ne de hayat şartları buna çekilmeye müsait. Ömür kısa, hayat şartları ağır. Koca dünyamız, küçük bir köy hükmüne geçmiş. Bir ağ gibi dünyayı saran kitle iletişim vasıtaları ve teknoloji, “uzlet” imkânlarından mahrûm ediyor. Mağaralar bile şenlendirilmiş, turist doldurulmuş!

İşte Bediüzzaman, “Tarikat zamanı değil” derken; tarikatin eski metod ve usullerinin; fen, felsefe ve ilimden gelen hücumları durduramayacağına işâret eder. Ve günümüz şartlarında; tarikat berzahına girmeden zahirden hakikate geçiş ile feyz almanın kısa güvenli yolunu açarak bu açmazımızı halletmiş.

Esmâ-i Hüsnâ’nın tecellilerini okutarak, içinde yaşadığımız dünya cennetine çevirebileceğimiz evimiz, sokağımız, caddemizi; çalıştığımız bağımız-bahçemiz, fabrika ve iş yerimizi; bindiğimiz ulaşım vasıtalarını; havasını doya doya soluduğumuz kırları; sofralarımızı “modern çilehâne ve uzlethâneye” dönüştürmüş:

Her şeyin üstündeki Allah’ın kudret damgasını; terbiye mührünü ve kaleminin nakışlarını gösterir.1 Her şeyde Esmâ-i Hüsnâ’yı okutturur. Ve bir nev'î huzur-u daimîyi kazandırır.

Üzerinde durduğu bir diğer önemli nokta da, tasavvuf ve tarikatin vesilelikten, vasıtalıktan çıkarılıp, gaye ve amaç haline getirilmesidir. Onu Sünnet-i Seniyye dairesine çeker. Orijinal ifadelerinden takip edelim:

“Tarikat ve hakikat vesîlelikten çıkmamak gerektir. Eğer maksud-u bizzat hükmüne geçseler, o vakit şeriatın muhkematı ve ameliyatı; sünnet-i seniyyeye ittibâı resmî hükmünde kalır kalb öteki tarafa müteveccih olur.”2 Bu cümleden olarak, tarikat ehlinin düşme ihtimâli olan bir vartaya, tehlikeye dikkat çeker:

“İfrat ile tarikat taassubu taşıyanların bir kısmı adab ve evrâd-ı tarikatı sünnet-i seniyyeye tercih etmekle, sünnete muhalefet edip, sünneti terk eder, fakat virdini bırakmaz. O sûretle adab-ı şeriyeye bir lâkaydlık gelir, vartaya düşer.”3

Diğer taraftan tarikat metodunu Sünnet-i Seniyye dairesine çeker: “Velâyet yolları içinde en güzeli, en müstakimi, en parlağı, en zengini Sünnet-i Seniyyeye ittibadır. Yâni, a’mâl ve harekâtında Sünnet-i Seniyyeyi düşünüp ve ona tâbi olmak ve taklit etmek ve muâmelât ve ef’âlinde ahkâm-ı şer’iyyeyi düşünüp rehber ittihaz etmektir.”4

Evet, Risâle-i Nur’la, geliştirdiği çağdaş metotla Sünnet-i Seniyyeyi ihyâ eder ve bu zamanda Sünnet-i Seniyye dairesinde kemâl-i imanı kazanmanın yollarını gösterir.5

Dipnotlar:

1- Sözler, s. 264.

2- Mektubat, s. 495.

3- A.g.e,. s. 501.

4- Mektubat, s. 443.

5- Mektubat, s. 317.

22.09.2008

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (20.09.2008) - “Tarikat zamanı değil!” derken

  (19.09.2008) - Tarikatın kısa bir tarifi

  (17.09.2008) - Eski devrin tasavvuf ve tarikat yolu

  (16.09.2008) - Tasavvuf nedir?

  (15.09.2008) - Hakikate ulaştıran üç ana yol

  (13.09.2008) - Risâle-i Nur’un mesleği

  (11.09.2008) - Şimdi nasıl bir tuzak hazırlanıyor dersiniz?

  (10.09.2008) - “Kalbe ihtar”, akıl yürütme ve “akleden kalp!”

  (09.09.2008) - Bediüzzaman da aklını Risâle-i Nur’a karıştırmamış!

  (08.09.2008) - “Aklını Risâle-i Nur meslek ve meşrebine karıştırma!”

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır