"Gerçekten" haber verir 10 Ekim 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.
 

Kazım GÜLEÇYÜZ

Bir arpa boyu bile...



AKTÜTÜN saldırısı sonrasında yapılan açıklamalar içinde en çok tartışılanlardan biri, Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Hasan Iğsız'ın, saldırıya uğrayan karakolları taşıma işinin gecikme sebeplerine dair beyanları oldu.

Özellikle parasızlık gerekçesi hiç inandırıcı bulunmazken, daha başka tartışmaları tetikledi.

Üst düzey komutanlara beş yıldızlı otel kalitesinde hizmet veren orduevleriyle, turistik yerlerde aynı standartlarla kurulan askerî kamp tesislerine, golf sahalarına ve gerçekten gerekli olup olmadığı tartışma konusu olan silâh-teçhizat alımlarına milyar dolarlar giderken, TOKİ Başkanına göre toplam maliyeti 5 milyon YTL’yi geçmeyecek yeni karakol inşaatlarına mı para bulunamıyordu?

Derken, Genelkurmay bütçesinden hatırı sayılır bir meblağın harcanmadan yeni bütçeye intikal ettiği haberi işe ayrı bir boyut kazandırdı.

Başka bir zamanda farklı bir konjonktürde gündeme getirilecek olsaydı, “Bakın, öteden beri bütçeden aslan payını almakla eleştirilen asker, harcamalarında ne kadar hassas ve tutumlu” söylemlerini pompalamak için gayet elverişli bir malzeme oluşturacak nitelikteki bu haberin Aktütün saldırısından sonra ortaya çıkması tam tersi bir netice verdi.

Şimdiye kadar onlarca şehit verdiğimiz karakolları daha güvenli yerlere taşıma işinin niye bu kadar geciktiğinin gerekçesini parasızlık olarak gösteren izahları iyiden iyiye açığa düşürdü.

Buna ilâveten, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Aydoğan Babaoğlu'nun tam da Aktütün saldırısının gerçekleştiği günlerde Antalya-Serik’te golf oynarken çekilen görüntülerinin yayınlanması, işin tuzu biberi oldu.

Konuyla ilgili haberlerde belirtildiğine göre, komutan saldırının ertesi gün de öğle saatlerine kadar oyununa devam etmiş. (Genelkurmay açıklamasına göre, saldırıyı ancak o gün akşam saatlerinde öğrenmiş.) Ve bir gün sonra Serik’te namazı kılınacak olan Aktütün şehidinin cenazesine katılmadan ilçeden ayrılmış.

Ama Cumhurbaşkanının da katıldığı Eskişehir’deki cenaze merasimine iştirak etmiş.

Farklı bir adreste gerçekleşen bu gecikmeli katılım, Serik’teki golf alanından yansıyan görüntülerin millete verdiği acıyı telâfi edebilir mi?

Havacı komutanın dokuzuncu sırada tamamladığı golf turnuvasının yarışmacıları arasında, onun gibi görüntüleri yayınlanmasa da, Harp Akademileri Komutanı da varmış ve onun derecesi daha başarılıymış: Beşinciliği kazanmış.

Org. Başbuğ’un da basının akrediteli kesimiyle yaptığı iletişim toplantılarında fırsat bulup da golf oynama özlemini dile getirdiği hatırlanırsa, yeni dönem komuta heyetinde bu merakın oldukça yaygın olduğu anlaşılıyor.

Ama İngiliz aristokrasisi başta olmak üzere Batılı zenginlerin eğlencesi olarak bilinen bu oyunun üst düzey komutanlarımız arasında böylesine yaygın olduğunun ortaya çıkması, bütün bir milletin yüreğinin Aktütün’den ve sonra başka yerlerden gelen şehit haberleriyle tekrar dağlandığı bir döneme rastlıyor.

Aynı günlerde bir AKP’li milletvekilinin, oğlu için stadyumda yaptığı şenlikli, halaylı sünnet düğünü görüntüleri de bu tabloyu tamamlıyor.

Ve bu tablo, 2008 Ekim’inde devlet-millet ilişkilerinin ne durumda olduğunu resmediyor.

AKP Meclis Grup Başkanvekili Elitaş’ın sözleri ise, karakol taşıma işinin gecikmesi olayında iktidarla TBMM’nin düşündürücü pozisyonunu bir diğer boyutuyla gözler önüne seriyor:

“Türk Silåhlı Kuvvetleri ne kadar bütçe talep ettiyse verilmiştir. Millî Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığının hazırladığı bütçeler TBMM’ye gelir ve görüşülür. Plan ve Bütçe Komisyonunda hiçbir değişikliğe uğramadan ittifakla kabul edilir. Ancak bu paranın nerelere harcandığını iktidarın ve TBMM’nin bilmesi mümkün değildir.”

Bu beyanlar, Sayıştay denetçilerinin garnizon kapılarından geri çevrilmesi haberleriyle birlikte mütalâa edildiğinde durum iyice netleşiyor.

AB ve demokratikleşme sürecinde epeyce yol aldığımızı zannediyorduk. Görünen o ki, bir arpa boyu dahi ilerleyememişiz. Aksi olsaydı böyle tablolarla ve askerin OHAL’e geri dönüş talepleriyle karşı karşıya olur muyduk?

10.10.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (09.10.2008) - Sorgulamaya devam

  (08.10.2008) - Artık sorguluyoruz

  (07.10.2008) - Yine ne oluyoruz?

  (30.09.2008) - Ramazan Bayramınızı tebrik ederken, yazılara kısa bir ara veriyoruz. Tekrar buluşmak dileğiyle. K.G.

  (28.09.2008) - Leyle-i Kadir notları

  (27.09.2008) - Derinleşen hüsran

  (26.09.2008) - Ergenekon’da gidişat

  (25.09.2008) - Kemalizm pazarlığı

  (24.09.2008) - Millî Güvenlik dersi

  (23.09.2008) - Ders kitabında irtica

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır