"Gerçekten" haber verir 11 Ekim 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.
 

Mehmet KARA

Aktütün soruları



Hakkâri’nin Şemdinli ilçesindeki Aktütün Sınır Karakolu’na yapılan saldırı konusunda önemli iddialar ve sorular Olayın üzerinden 8 gün geçmesine rağmen kafalara takılan onlarca soru cevaplanmış değil. Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız’ın yaptığı açıklamalar da bu soruları cevaplandırmaktan uzak bulundu.

Bu sorulardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

Irak sınırına dört kilometre uzaklıktaki Aktütün Jandarma Sınır Karakolunda -Org. Iğsız’ın verdiği bilgiye göre- 1992’den bu yana da 43 şehit verilmesine rağmen niye ders alınmadı? Karakol çok daha iyi korunamaz mıydı?

İstihbarat teşkilâtlarının 10 gün öncesinden saldırı olacağı istihbaratını verdiği söyleniyor. Bu doğru mu? Doğruysa niye tedbir alınmadı?

ABD’nin anlık istihbaratının devam ettiği söyleniyor. Peki, PKK’lı 350 teröristin geldiği neden görülemedi? ABD bildirmedi mi? Bildirildiyse bu bilgi dikkate mi alınmadı? Hani, PKK’lı teröristler BBG evinde gibi izleniyordu?

Saldırının gündüz başladığı açıklandı. PKK’nın bölgeye taşıdığı ağır silâhlar ve saldırı hazırlığı neden tesbit edilemedi?

Kritik bir bölgede görev yapan askerler neden kurşun geçirmez yelek giymiyor?

Uçaklar neden çatışmanın başlamasından 6-7 saat sonra gelebiliyor?

Genelkurmay Başkanlığı bu konuda bir soruşturma yapıyor mu? Sivil otorite bunu TSK’den istedi mi?

Bölgede böyle onlarca karakolun olduğu ve çoğunun bu durumda olduğu yetkililerce açıklandı. Org. Iğsız’ın söylediğine göre, Aktütün karakolunun güvenlik açısından uygun değil ve bunun gibi beş tane daha karakol bulunuyor. Bu karakollar bu güne kadar neden daha güvenli bölgelere taşınmadı?

* * *

Org. Iğsız’ın açıklamalarından sonra bir “kaynak tartışması” yaşandı. Iğsız’ın “imkânsızlıktan dolayı karakolun yerini değiştiremedik” şeklindeki sözleri hâlâ tartışılıyor. Maliye Bakanlığı verilerine göre, geçen yıl Genelkurmay’a 12 milyar 997 milyon YTL’lik ödenek ayrıldığı, ancak bu paranın 1 milyar 277 milyon YTL’lik kısmına hiç dokunulmadığı basına yansıdı.

Başbakan Erdoğan bu tartışmalara üstü kapalı bir şekilde “Bizden istediğiniz nedir, ne varsa gereğini yaparız. Ne istendiyse yerine getirdik, bundan sonra da yerine getiririz” şeklinde cevap verirken tezkere görüşmeleri sırasında Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, “Maliye Bakanının ihtiyaçlarını sorması üzerine sayın komutan ‘Hiçbir ihtiyacımız yoktur, teşekkür ederiz’ demiştir. Hükümet sanki para vermiyormuş tarzı yorumlarda iyi niyet yoktur” karşılığını verdi. Bu sözlerden hangisinin doğru olduğu konusunda hâlâ bir netlik yok.

AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Aktütün Karakolu’na gerçekleştirilen saldırıda kusuru ve ihmali olanların üzerine gidilmesi gerektiğini söylerken, “Falan böyle der, böyle algılanır diye biz evlâtlarımızın, ailelerimizin bu acıya düşmesinin üzerine gitmezsek bu olaylar tekrarlanabilir” demişti. Bakalım gidilebilecek mi? Yoksa mahkemeden Dağlıca baskınında olduğu gibi yine yayın yasağı mı getirilecek?

* * *

Bunun gibi birçok soru var ve bu soruların cevaplandırılması gerekiyor. Askerî sırlar terörle mücadele için açıklanmaması gerekir. Ancak üstteki sorularda sır olabilecek şeyler değil. Bütün bu soruların sorulmasını “asker düşmanlığı” şeklinde değerlendirip işin içinden çıkılmaması da gerekir. Sonuç alınması için, bu soruların cevaplarının ortaya çıkması gerekiyor.

Bu arada, 20 yaşında tecrübesiz erlerin, ömrünü dağlarda geçiren teröristlerle karşı karşıya getirilmesi de eleştiriliyor. Profesyonel orduya geçilmesi yıllardır tartışılıyor. Terörle mücadelenin artık profesyonel ordularla yapılması gerçeği ortaya çıktı. Mücadele teröristlerin yöntemlerini bilen yetişmiş uzman askerlerle yapılması gerekiyor.

11.10.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (10.10.2008) - Tezkere geçti ama…

  (05.10.2008) - Ömrünce, darbeden nefret etti

  (28.09.2008) - Beklentiler…

  (26.09.2008) - Hesaplaşma millet önünde olmalı

  (20.09.2008) - Basının gücü nerede kullanılır?

  (19.09.2008) - Akredite…

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır