"Gerçekten" haber verir 14 Ekim 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Şaban DÖĞEN

Allah için çekilen çile herşeye değer



Dünkü makalemizde eski devirlerde tanrılık dâvâsında bulunan bir hükümdarın Allah’a inanan yakınlarından birisiyle bir rahibi testereyle kestirip öldürttüğünü, Allah’a inanç ve teslimiyeti sebebiyle bir kısım kerâmetlere mazhar olan delikanlıya sıra geldiğini belirtmiştik.

Delikanlıyı huzuruna getirttiren hükümdarın ilk işi, delikanlıya dininden dönmesi teklifiydi. O da bunu kabul etmedi ve hükümdar adamlarına bir dağa götürmelerini, dininden dönmediği takdirde uçurumdan aşağı atmalarını emretti.

Emre uydu adamları. Dağın tepesine kadar götürdüler delikanlıyı. Delikanlının Allah’a imanı, teslimiyeti, tevekkülü kuvvetliydi. Her an yöneldiği Rabbine ellerini kaldırdı: “Ya Rabbi, bunların haklarından gel!” diye duâ etti. Bu duâ üzerine dağ sallandı ve adamlar yuvarlanıp gittiler. Delikanlı ise ellerini, kollarını sallaya sallaya hükümdarın karşısına çıktı.

Hükümdar durumu öğrendiğinde bu defa başka adamlarına teslim etti. “Bunu bir gemiye bindirin. Denizin ortasına vardığınızda yine dininden dönmesini teklif edin. Kabul etmezse denize atın” diye emretti. Adamları delikanlıya alıp denizin ortasına gittiklerinde dininden dönmediğini görüp denize atmaya kalkmışlar. Yine delikanlının duâsı üzerine gemi adamlarla birlikte devrilmiş, delikanlı ise kurtulup yine hükümdarın huzuruna çıkmıştı.

Şaşıran hükümdar adamlarının öldüğünü, delikanlının da “Beni Rabbim kurtardı” sözlerini duyunca şaşkına dönmüş, onu ne yapsa öldüremeyeceğini anlamıştı. Delikanlı, “Beni bir şartla öldürebilirsin!” dedi hükümdara. “Halkı geniş bir meydana toplayacaksın. Beni de bir hurma kütüğüne bağlatıp okdanlığımdan aldığın oku yaya yerleştirip, ‘Bu delikanlının inandığı Allah’ın adıyla’ deyip atacaksın. Beni ancak o zaman öldürebilirsin.”

Hükümdar denileni yapmış, halkı geniş bir meydanda toplamış, “Delikanlının inandığı Allah’ın adıyla’ deyip oku fırlattığında ok gidip delikanlının tam şakağına isabet etmiş, ölmüştü.

Bunu gören halk Rablerinin kim olduğunu anlamış ve “Biz de bu delikanlının inandığı Allah’a iman ettik” demişlerdi.

Hükümdarın korktuğu buydu ve korktuğu başına gelmişti. Adamları, “Korktuğunuz başınıza geldi efendim! Halk iman etti. Ne yapacağız şimdi?”

Sözü kanun olan zorba hükümdar emrini verdi: “Sokak başlarına hendekler kazın. Ateş yakın ve inanan, dininden dönmeyen herkesi ateşe atın!”

Emir acımasızca hemen uygulamaya konuldu. İman eden herkes bir bir ateşe atılıyordu. Sıra elinde küçük bir çocuk bulunan bir anneye gelmişti. Kadın ateşi görünce duraksadı. Ateşe atılmak zordu. Dininden dönse kurtulacaktı. Acaba dönse miydi? Bir an için tereddüt geçirdi. Konuşamayan küçük çocuk dile geldi: “Anneciğim, dişini sık, sabret. Çünkü sen hak üzerindesin.”

Bu olay sahih hadis kitaplarından Buharî’den sonra en kuvvetli hadis kitabı olan Müslim’de yer alıyor. 1 Muhtemelen Allah Resûlü (asm) müşriklerin işkence ve zulümlerine maruz kaldıklarında Ashabına bu örneği anlatmıştı.

Dipnotlar:

1- Riyazü’s-Salihîn ve Terc., 1:56-63; Hadis no: 30; Müslim’den.

14.10.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (13.10.2008) - Şifa veren ancak Allah’tır

  (12.10.2008) - Kâinatın sahibini tanımakla hayat canlanır

  (11.10.2008) - Çekilen cezanın sebebi neydi?

  (10.10.2008) - Dostluğun, dünyaya sığmayan kolları

  (09.10.2008) - Güzelliklerin devamı için

  (08.10.2008) - İmtihan meydanında yaşama bilinci

  (07.10.2008) - Ebedî mutluluğu kazandırma uğruna

  (06.10.2008) - Zengin olabilmek için

  (05.10.2008) - Tahkik etmeden hareket edilirse...

  (04.10.2008) - Altının ve gümüşün kölesi olmak

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır