"Gerçekten" haber verir 05 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

M. Latif SALİHOĞLU

Siyasetteki büyük vazife



Bir önceki yazıda iktibasen yer alan bazı ifadeler, muhlis ve müteyakkız okuyucularımızın ziyadesiyle dikkatini çekmiş.

Bunlardan bir tanesi, Üstad Bediüzzaman'ın 1950'de işbaşına gelen Demokratların ve hususan Adnan Menderes gibi zatların hatırları için 35 senedir terk etmiş olduğu siyasete yeniden bakmaya başlamasıdır. (Emirdağ Lahikası, 387)

Bir diğer nokta ise, Üstad Bediüzzaman'ın Emirdağlı Hamza Emek ve Mehmet Çalışkan'a hitaben "Benim ve Risâle–i Nur'un bedeline, gidin Demokrat Partiye kaydolun" demesidir. (Son Şahitler–II, s. 422'de yer alan bu hatıranın hakikatli bir vechesi Emirdağ Lâhikası, s. 422'de mevcut.)

İşte, aşağıda okuyacağınız satırların ve iktibasların tamamı, bu iki mühim noktanın açılımı, izahı, teyidi ve te'kidi mânâ ve mahiyetinde olacaktır. (NOT: Kaynakların sayfa numaraları, daha ziyade 1990'lı yıllarda yapılan baskılara ait.)

Eski Said siyasetle alâkadardır

Birinci Said (Eski Said) gibi Üçüncü Said'in de siyasetle lüzûmu derecesinde alâkadar olduğunu, başta Tarihçe–i Hayat olmak üzere Eski Said'e ait içtimaî dersleri ihtiva eden eserler ile hususan Emirdağ Lâhikası isimli eserdeki mektuplardan açıkça anlıyoruz.

Yine aynı kaynaklardan anlıyoruz ki, 1910'lu yıllarda siyasetten yüz çeviren ve "Euzubillâhimineşşeytani ve's–siyaseti" diyen Üstad Bediüzzaman, aradan 35 sene geçtikten sonra, yani 1950'den sonra siyasetle yeniden alâkadar olmaya başlamış ve hatta siyasete "Şimdi mecburiyetle bakmaya lüzûm oldu" diyerek, bazı talebelerini siyasete aktif şekilde girmeye teşvik etmiştir. (Emirdağ Lâhikası, s. 423)

Bu talebelerden on dört kişinin isim ve imzası aynı eserin aynı sayfasında "Demokrat Nur Talebeleri" şeklinde takdim ediliyor.

"Hutbe–i Şâmiye" isimli eserin 52. sayfasında ise, Hazret–i Bediüzzaman, siyasetle alâkalı birkaç meselenin birden cevabını verip izâhını yapıyor. Özetle:

1) Eski Said, siyasetle, içtimaiyat–ı İslâmiye ile ziyade alâkadardır.

2) Fakat sakın zannedilmesin ki, Said, dini siyasete âlet veya vesile yapmak mesleğinde gitmiş. Hâşâ! Belki, bazı münafık zındıkların siyaseti dinsizliğe âlet etmeye teşebbüs niyetlerine ve fikirlerine mukabil, Said de bütün kuvvetiyle siyaseti dine ve İslâmiyetin hakikatine bir hizmetkâr, bir âlet yapmaya çalışmış.

3) Yine, anlaşıldı ki: O gizli münafık zındıklar, Garplılaşmak bahanesiyle, siyaseti dinsizliğe âlet etmelerine mukabil, muhakemesi zayıf bir kısım dindar ehl–i siyaset de, dini siyasete âlet etmeye çalıştı. Hattâ, Eski Said o çeşit siyaset tarafgirliğinden gördü ki: Bir sâlih âlim, kendi fikr–i siyasisine muvafık bir münâfıkı hararetle senâ etti ve siyasetine muhalif bir salih hocayı tenkit ve tefsik (fâsık ilân) etti. İşte bunun içindir ki, Eski Said "Euzubillâhimineşşeytani ve's–siyaseti/Şeytanın ve siyasetin şerrinden Allah'a sığınırım" dedi ve otuz beş sene müddetle siyaseti terk etti.

(NOT: Bu üç noktadan bakılarak, Üstad Bediüzzaman'ın 1910'larda siyaseti niçin terk ettiği ve hangi siyasî anlayıştan kaçarak Allah'a sığındığı hususu daha iyi anlaşılabilir.)

Bediüzzaman: "Büyük bir vazifem var; bakamadım, yapamadım. Şimdi mecburiyetle bakmaya lüzûm oldu."

Bediüzzaman Hazretleri, 1948–49 yıllarında Afyon Hapishanesinde mevkufen bulunduğu esnada, "Afyon Mahkemesine ve Ağırceza Reisine" hitaben, siyasetteki pek mühim mânevî vazifesini hatırlatan şu beyanda bulunuyor:

"Eskiden beri fıtratımda tahakkümü kaldıramadığım için dünyaya karşı alâkamı kesmiştim. Şimdi o kadar mânâsız, lüzumsuz tahakkümler içinde hayat bana gayet ağır gelmiş, yaşayamayacağım. Hapsin haricinde yüzler resmî adamların tahakkümlerini çekmeye iktidarım yok. Bu tarz hayattan bıktım. Ben sizden bütün kuvvetimle tecziyemi talep ediyorum. Şimdi kabir elime geçmiyor. Hapiste kalmak bana lâzımdır. Makam–ı iddianın asılsız isnad ettiği suçlar, siz de bilirsiniz ki, yok; beni cezalandırmaz. Fakat beni mânen cezalandıracak, vazife–i hakikiyeye karşı büyük kusurlarım var. Eğer sormak münasipse, sorunuz, cevap vereyim.

"Evet, büyük kusurlarımdan birtek suçum: Vatan ve millet ve din namına mükellef olduğum büyük bir vazifeyi, dünyaya bakmadığım için yapmadığımdan, hakikat noktasında affolunmaz bir suç olduğuna ve bilmemek bana bir özür teşkil edemediğine, şimdi bu Afyon hapsinde kanaatim geldi." (Tarihçe–i Hayat, s. 490)

Burada kast edilen "büyük vazife"nin, siyasetteki vazife olduğu ve artık şimdi (1949–50) bu vazifeye bakmaya lüzûm, hatta mecburiyet hasıl olduğu, aşağıdaki ifadelere bakınca daha iyi anlışılır:

"...Biz Kur'ân hizmetkârları ve Nurcular, evvelki iki cereyana (komünist ve ifsat komitelerine) karşı daima Kur'ân hakikatlerini muhafazaya çalışmışız. Mümkün olduğu kadar dünyaya ve siyasete bakmamaya mesleğimiz bizi mecbur ediyormuş. Şimdi mecburiyetle bakmaya lüzûm oldu. Gördük ki, Demokratlar, evvelki iki müthiş cereyana karşı bize (Nurculara) yardımcı hükmünde olabilirler." (Emirdağ Lâhikası, s. 423)

"Beş–on günde iki–üç defa siyaset dünyasına baktım, acip bir hal gördüm. Müdafaatımda dediğim gibi, istibdad–ı mutlak ve rüşvet–i mutlaka ile hareket eden bir cereyan–ı zındıka, masonluk, komünistlik hesabına bizi böyle işkencelerle ezmeye çalışmış. Şimdi o kuvveti kıracak başka bir cereyan (Demokratlar) bu vatanda tezahüre başladığını gördüm." (Emirdağ Lâhikası, s. 263)

"Bize işkence edenlere, siyaseti asabiyetle dinsizliğe âlet etmelerine mukabil, biz de siyaseti dine âlet ve dost yapmakla bu vatan ve milletin saâdetine çalışmışız." (Emirdağ Lâhikası, s. 264)

"Otuz beş senedir ki siyaseti bırakmıştım ve Nurculara da 'Bırakınız' diyordum. Sebebi, siyaset ihlâsı kırar. Fakat şimdi hissettim ki, ...hüriyet başında bizimle, yani İttihad–ı Muhammedi (asm) Cemiyeti ile İttihadçıların bir kısmındaki gizli farmasonlara muarız ve manen bizimle, yani İttihad–ı Muhammedi ile müttefik olan Ahrar Fırkası yine otuz beş sene sonra dirildi, yine uyandı.

Birden şeâir–i İslâmiyenin başında olan ezan–ı Muhammediyeyi farmasonların zincirini kırıp ilân etmesiyle; siyasetten kat–ı alâka eden, eskide 'İttihad–ı Muhammedî' şimdi 'Nurcular' nâmını alan ve İttihad–ı İslâm içinde bulunan kardeşlerimiz yanlış basmamak için bazı şeyleri söylemek isterdim. Fakat Risale–i Nur benim bedelime konuşuyor." (Beyanat ve Tenvirler–s. 12/1970 baskısı)

05.03.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (04.03.2009) - Demokratlara iki müthiş darbe

  (03.03.2009) - Yarma harekâtı

  (02.03.2009) - Dostlarla siyasetteki yol ayrımı

  (28.02.2009) - İlk icraat, ezanın serbest oluşu

  (26.02.2009) - İnönü, kurduğu tuzağa düştü

  (25.02.2009) - Namuslu seçim sistemi

  (24.02.2009) - Demokrasiye kerhen geçiş

  (23.02.2009) - Desteksiz atışlar

  (21.02.2009) - Göstermelik denemeler

  (19.02.2009) - Demokrasi ve ötesi

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla