18 Ekim 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

S. Bahattin YAŞAR

Öfke ve sevinç anında alınan karar, sağlıklı (karar) değildir


A+ | A-

Hayat ciddî derslerle dolu

Hikâye oldukça ciddî. Kıymetli, beyefendi genç aşçılık eğitimi alıyor. Alanya’da bir otelde yaz dönemi çalışıyor. Bir, iki maaştan sonra, son aya gelindiğinde maaşını alamıyor. Ne kadar ilgililere başvurduysa bir sonuç da yok. Sonunda büyük patronun kapısını çalıyor. “Efendim ben bir gariban öğrenciyim. Harçlık biriktirmek üzere burada çalışıyorum. Lütfen maaşımı verin” diyecek. Ama diyemiyor. Kapısını çaldığı patron, gözlüklerinin üstünden bir göz gezdirerek, kendisini dinlemek bile istemediğini, hatta adam yerine bile koymadığını beden diliyle ciddî hissettiriyor.

Genç de, köşede duran damacanaya tekmeyi indirip, sinirle dışarı çıkıyor. Ama indirdiği damacana pencerenin camını kırıyor. Derken, güvenlik güçleri çağırılıyor ve genç aşçıyı ifadesini almak üzere karakola götürüyorlar. Tabi hesabına yatırılacağı söylenen 180 TL'de cam kırılınca böylece darbe yemiş oluyor ve 80 TL yatırılacağı ifade ediliyor.

Böyle bir yaz safhasından sonra, Alanya bir darbesini de bu genç aşçıya vurmuş oluyor. Tabiî acı bir hatıra ile memleketin yolunu tutuyor kıymetli aşçımız.

Evet, hayat derslerle dolu. Nereye gitsen, ne iş yapsan, kiminle muhatap olsan, iyi ya da kötü dersler var. O zaman okunacak dersler için, yaşamaya devam…

“Keşke” anlamsız değildir

Kıymetli kardeşim aşçı Nuri ile, epeyce dertleştik.

İnsan böyle durumlarda konuşacak birine çok ihtiyaç duyuyor. Aslında konuşacak da değil, sadece dinleyecek birine. Ben de biraz öyle yaptım. Yaşadıklarını anlattıkça, alınacak dersleri de birlikte çıkardık.

“Şu an ‘damacana’ deyince çok şeyler hatırlıyorsun değil mi?” dediğimde kahkahayı bastı Nuri. Ben de, ‘eve gittiğinde çalışma masanın karşısına bir kelime yaz ve o kelime, ‘damacana’ olsun. Göreceksin her seferinde sana pek çok dersler hatırlatacak.’ diyorum.

Tepkiyi ölçülü kullanmayı, bir tekmenin çok şeylere mal olabileceğini, seneye başvuru yapacağın adresin azalacağını, birkaç yıllık oluşan kanaatin bir ‘tekme’ ile ne hale gelebileceğini… gibi onlarca ders hatırlatacak bu kelime.

Nuri’ye, kıymetli kardeşim, “Keşke ‘kötülüğe iyiliğin en güzeliyle mukabele’ edip, uygun dil bulsaydın. İki yıldır seni dâvet edip çalıştıran patrona sen de son maaşını vermesi için düşünme süresi verseydin…”, ama hakkını da arasaydın gibi, ‘keşke’leri konuştuk.

Tabiî bu konuştuklarımız başka bir karşılaşılacak hayat dersinde kullanmak üzere.

‘Öfke’ veya ‘sevinç’ hali,

normal hal değildir

Nuri’nin başına gelenler, her gün yaşanan yüzlerce ‘başa gelenler’den sadece biri. Ne yaparsın hayat böyle. Tabi Nuri’ye hakkını arama demiyoruz. Sonuna kadar hakkını ara, ama atışları doğru yapmalı. Bu patronlar gelecek vadeden elemanlarını, zaman zaman böyle ciddî denemelere de tabi tutabiliyorlar… Anlayacağınız kolay kaybetmemek lâzım.

Bir anlık öfke galebesi, on-yirmi yıllık oluşmuş kanaati yok ediyor. Ne tamamen bağları koparıcı bir tavır, ne de hakkına müdahale ettirecek bir iç içelik. Olması lâzım gelen, düşmanca tavırlar içerisinde olduklarımızla, ola ki dost olabiliriz ya da dost bildiklerimizle düşmanca tavırlar içinde olabiliriz. Ölçü kaçmamalı. Kapı tamamen kapatılmamalıdır.

Neticede, her yaşanan, daha büyük yaşanacaklara birer antrenman niteliğindedir. Yaşananların dersi alınmışsa, yeni yollarda yürümenin heyecanını yaşamalı insan.

Ama bir şeyi unutmamak lâzım ki, ‘öfke’ veya ‘sevinç’ anında alınacak kararlarda aceleci olunmamalıdır. Çünkü her iki durumda insan ‘normal’ değildir.

Evet, Nuri başta haklı idi. Ama ya şimdi?

Da-ma-ca-na. U-nut-ma! Nuri.

18.10.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (11.10.2009) - Dünya ji kesi ra namineh! (Dünya kimseye kalmaz)

  (04.10.2009) - Bir yenilik yapmadan, farklı duygular tadamazsınız

  (27.09.2009) - Hazar Gölü kıyısı

  (13.09.2009) - İnsan, acizliğini düşünce anlıyor

  (06.09.2009) - İtiraf istiğfarı, istiğfar istiazeyi; o da affı netice verir

  (01.09.2009) - Kimi aradığından, kimi bulduğundan imtihandadır

  (23.08.2009) - “Artık her yerde, Peygamberimi (asm) yanımda hissediyorum!”

  (09.08.2009) - İlgisizliğe terk etmek, sokağa bırakmaktan daha acıdır

  (02.08.2009) - Olaylar, birer müşteri gibidir; bazıları çok kâr bırakır

  (26.07.2009) - Yanımızda olmayanın yanında olmalı ve ona yardımcı olmalı

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.