15 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Mehmet KARA

“Tarihî açılım görüşmesi”nin ardından...


A+ | A-

Aylardır beklenen Kürt/Demokratik/millî birlik açılımı nihayet Meclis’te konuşuldu. Açılımda neler olduğuna bakıldığında aslında bu açılımın -en azından şimdilik- Kürt açılımı olduğu ortaya çıktı. Başbakan bunun böyle olmadığını söylese de açıklananlar bunu gösterdi.

Bunu önerge sahibi adına konuşan İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın konuşmasından da anlamamız mümkün. Atalay, açılımın dinamik bir süreç olduğunu söylerken, kısa ve orta vadede atılacak adımları sıraladı. Buna göre, isimleri değiştirilen yerlere eski isimleri geri verilecek, farklı dil ve lehçelerde siyasî propaganda serbest olacak, üniversitelerde seçmeli ders konulması, farklı dil ve lehçelerde 24 saat yayın yapma imkânı verilecek. Bu projeler daha önceden kamuoyuyla değişik vesilelerle paylaşılmıştı. Ayrımcılıkla mücadele için komisyon kurulması ve BM işkenceyle mücadele protokolünün onaylanması ise yeni tekliflerdi.

Diğer yandan açılımın sloganı “Yurtta sulh, cihan’da sulh” olarak açıklanmışken, yeni slogan kulağa hoş gelen “Herkes için daha fazla özgürlük” oldu. Atalay, Türkiye’de demokrasinin standartlarını gerçek mânâda yükseltecek olan şeyin demokratik ve sivil bir anayasa olduğunu söyledi, mevcut anayasanın her açıdan toplumumuzun gerisinde kaldığını ve milletin bu anayasayı hak etmediğini ifade etti. Değiştirilmesini ise “mümkün olan en geniş toplumsal katılım ve mutabakatla olması”na bağladı. Çoğulcu ve özgürlükçü bir anayasanın hazırlanması gerekli olduğunu söylerken de, “Türkiye Cumhuriyeti’nin temel nitelikleri, devletin üniter yapısı, bayrağı, millî marşı ve resmî dili bu tartışmaların dışındadır” dedi. Üniter yapıyı değiştirecek açılım eleştirilerine de “Demokratik açılım üniter yapımıza, millî birliğimize asla zarar veren değil bunları pekiştiren bir çalışmadır ve öyle olacaktır” diyerek teminat verdi.

Atalay’dan sonra kürsüye gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve DTP Genel Başkanı Ahmet Türk bir saatlik konuşma sürelerini dahi tamamlamadan kürsüden ayrılırken, Türk’ün ve Bahçeli’nin ağır sözlerine salondan tek cevap gelmemesi dikkat çekti. Hatta Bahçeli’nin “Girdikleri yanlış yolda sonuna kadar gideceğini söyleyenler çok iyi bilmelidir ki MHP Türkiye’nin geleceğinin ateşe atılmasını, bedeli ne olursa olsun, nasıl ödenecekse ödensin önlemeye azimli ve kararlıdır” şeklindeki meydan okumasına dahi kimse cevap vermedi.

Baykal’ın sözlerini de DTP dışında pek itiraz gelmedi. Bunun nedeni Erdoğan’ın Baykal’a “Lütfen grubunuza hâkim olun! Bakın, edep, adaptan uzak hareket ediyorlar. Ben grubuma siz konuşurken böyle bir saygısızlık yaptırttım mı?” sözlerinde gizliydi.

AKP grubu adına konuşan Ömer Çelik gelene kadar birkaç sataşma dışında neredeyse salondan çıt çıkmadı. Çelik daha konuşmasına başlar başlamaz, dinleyici localarından iki “eylem” yapıldı. Üç gün öncesinde CHP sıralarından açılan pankartın benzerinin yaşanmaması için tedbir alınmıştı, ancak dinleyicilerin protestoları hesaba katılmamıştı. Protestocular yaka paça ağızları kapatılarak salondan çıkarılırken, üç gün önce genel kurulda pankart açanların bu protestoculara sahip çıkması da dikkate çekiciydi! Çelik’in konuşması dört saatlik sükûneti bozarken, sert diyaloglar yaşandı.

Erdoğan’ın konuşmasının başlarında yazılı metinden okuduğunda salondan pek bir sataşma yaşanmazken, karşılıklı “atışmayı” seven Erdoğan’ın genel kurul sıralarından gelen tek cümlelik itirazlara cevap vermesi atışmayı arttırdı, söz düelloları ondan sonra başladı. Konuşmasının sonlarına doğru söylediği “Şehitler gelsin de biraz daha fazla bağıralım’ diye bekleyenler var” sözü üzerine, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ayağa kalktı, milletvekilleri de peşinden Genel Kurul Salonunu terk ettiler. MHP milletvekillerinden bazıları ayağa kalkarak Bahçeli’ye doğru gittiler ama onun bir harekete ile yerlerine dönüp oturdular.

Atalay’ın “açılımın detaylarını başbakanımız açıklayacak” demesinden sonra kürsüye gelen Erdoğan’ın konuşması da açılımın detaylarının anlatmak ziyade, genel bilgilerin verildiği bir konuşma oldu. Görüşmelerin ardından muhalefetin “yandaş medya” diye suçladığı, hükümeti destekleyen gazetelerden birinin tecrübeli Meclis muhabirinin şu ifadesi görüşmeyi özetlendi: “Normal olarak yazsak ‘Dağ fare doğurdu’ diye yazardık ama…”

Görüşmeden akıllarda kalan ön görüşmelerde olduğu gibi açılımın kapsamından çok yapılan söz düelloları oldu. Hükümetin açılımına karşı muhalefet partileri yıllardır çözülemeyen Kürt sorununun çözümü noktasında bir şey söylenmedi. Sadece “gelsinler teslim olsunlar, yargılanıp cezalarını alsınlar” şeklinde teklifleri getirmekle kaldılar.

Anlaşıldı ki, “açılım”da hükümet yoluna tek başına devam edecek. Yaşananlar bakıldığında da bu işin çözümünde hükümet hayli zorlanacak. Diğer partilerden destek değil, köstek gelecek. Her kanun değişikliğinde bu tartışmalar yaşanacak. Oysa böyle olmamalıydı. Yıllardır süren pek çok sorun karşısında herkesin bir çözüm teklifi olmalı, milletin hayrına olacak işlerde “mutabakat” sağlanabilmeli… Ama olmayacağı görüldü.

Şimdi sıra hükümetin yapacağı icraatları beklemeye kaldı. Hükümet bugünden itibaren Meclis’te tam olarak anlatamadığı açılımı milletle paylaşmaya başladı. Ancak şu ortaya çıkıyor ki, demokratik açılım için ihtilal anayasasının değişmesi şart. Ve birçok konuda açılım yapılması de gerekiyor.

15.11.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (14.11.2009) - Ağlama, gülme, bağırma, anla!

  (13.11.2009) - Nihayet öğreneceğiz

  (08.11.2009) - Açılımın ön görüşmesindeki tarih tartışması

  (07.11.2009) - Siyasetteki üslûp…

  (06.11.2009) - Sulandırmadan, bulandırmadan…

  (01.11.2009) - Siyasî tarihimizdeki önemli bütünleşme

  (30.10.2009) - Islak imzalı “vahim” belge

  (25.10.2009) - Ne iyi iş yaptınız!

  (24.10.2009) - Açılımlarda gelinen nokta

  (23.10.2009) - “3S” ye dikkat

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.