08 Nisan 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

Risâle-i Nur’da İsm-i A’zam


A+ | A-

Abdullah Bey: “İsm-i Azam nedir? Cenâb-ı Hakk’ın İsm-i Azam’ı hakkında bilgi verir misiniz? Tek midir? Tek ise hangisidir? Veya birden fazla olup, herkes için farklı mıdır? Yoksa kesin olarak bilinemez mi?“

İsm-i Azam, en büyük isim demektir. Allah’ın isimlerinden birisi, ya Kendi Zât-ı Akdes’ini ifâde cihetiyle, ya tecellîsinin şümûlü ve bize bakan yönü, yani mazhar olduğumuz hakikat cihetiyle, ya dîn-i mübîn-i İslâm’da inkişafı cihetiyle, ya îmân ve Tevhîd hakikatlerine olan yakın alâkası cihetiyle, ya da bilmediğimiz sâir sırlar cihetiyle İsm-i Azamdır, yani en büyüktür. Yahut her bir isim, bir mahlûkta İsm-i Azam olabilecek bir mahiyet arz eder.

Allah’ın isimlerinin hangisinin İsm-i Azam olduğu konusunda net bir delilimiz yoktur. Kur’ân’a bakıyoruz; şu âyette konu ile ilgili bir işâret yer alır gibidir: “Zü’l-Celâl-i ve’l-İkrâm olan Rabb’inin ismi ne yücedir!”1 Kimileri bu âyetten hareketle, İsm-i Azam olarak Zü’l-Celâl-i ve’l-İkrâm ismi üzerinde yoğunlaşmışlardır.

Konuyu irdeleyen hadisler de vardır: Ebû Ümâme (ra) bildirmiştir ki: Peygamber Efendimiz (asm): “Allah’ın, kendisi ile duâ edildiğinde kabul edilen İsm-i Azamı şu üç Sûrededir: ‘Bakara, Âl-i İmrân ve Tâ hâ” buyurdu.2

Esmâ bint-i Yezîd (ra) bildirmiştir: “Allah’ın İsm-i Azamı şu iki âyettedir: ‘Biri, ‘Sizin İlâhınız tek bir İlâh’tır. Ondan başka hiçbir İlâh yoktur. O Rahman’dır, Rahîm’dir.’ (Bakara, 2/163). Diğeri de Âl-i İmrân’ın başı olan, ‘Elif Lâm Mîm. O Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. O Hayy’dır. Kayyûm’dur.”3

İbn-i Abbas (ra) bildirmiştir: “Allah’ın, kendisiyle duâ edildiğinde kabul edilen İsm-i Azamı şu âyettedir: ‘De ki: Ey mülkün Mâlik’i olan Allah’ım. Sen mülkü dilediğine verir, dilediğinden de çeker alırsın. Sen dilediğini aziz eder, dilediğini alçaltırsın. Bütün hayır Senin elindedir. Sen her şeye Kadîr’sin.”4

Bu hadisleri bir araya getirdiğimizde: Baştaki hadiste İsm-i Azamı bulmak için Bakara, Âl-i İmrân ve Tâ hâ sûrelerini incelememiz öngörülürken, sonraki hadislerde biraz daha detaya inilir, konu sanki belirginleştirilmek istenir ve ilgili âyetler verilir. Bu âyetlerde, Lafza-i Celâl olan “Allah” ismi, “Rahmân” ve “Rahîm” isimleri, “Hayy” ve “Kayyûm” isimleri ve “Kadîr” ismi İsm-i Azam olarak ön plâna çıkar. Kimi âlimler bu ihtimaller üzerinde görüşlerini yoğunlaştırırken, kimileri de Allah’ın isimlerinin hepsinin “azam”, yani “en büyük” olduğunu, bunlardan birinin seçip alınarak “azam” denilmesinin câiz olmadığını beyan ederler.

Nitekim Üstad Bedîüzzaman Hazretleri hadislerden süzüp çıkardığı namaz tesbihatının zikir bölümünde “İsm-i Azam” özel başlığı altında yüz civarında isme yer vermekte, hemen hepsini de bir bölümde “Allah” ismi ile, diğer bölümde ise “Rahman” ismi ile ilişkilendirmektedir. Ki bu isimler, insan üzerinde eseri en çok görülen isimlerdir.

Öyleyse İsm-i Azam’ı, insana bakan yönüyle, yani insanın “mazhar” bulunduğu “hâl” ve “hakikat” açısından incelemek, en azından bizi konu ile ilgili daha belirli, daha anlamlı ve daha özel bir sonuca götürecektir. Öyle ki Üstad Hazretlerinin de, İsm-i Azam’ı daha çok “mazhariyet” çerçevesinde ele aldığını görürüz. Bedîüzzaman, kişiler ve mazhar olduğu halleri, Allah’ın o kişide tezahür eden ismi ile, yani o şahsa göre İsm-i Azam olan bir isim ile açıklar. Meselâ, Otuzuncu Lem’a’da İsm-i Azam veya İsm-i Azam’ın altı nûrundan birer nûru olarak altı isim nazara verilir. Bunlar: 1- Kuddûs, 2- Adl, 3- Hakem, 4- Ferd, 5- Hayy, 6- Kayyûm isimleridir.

Üstad Hazretleri bu isimlerin bir kısmının veya hepsinin farklı birer insan nazarında ve şahsında İsm-i Azam olduğunu beyan eder. Şöyle ki: Bunların altısı da Hazret-i Ali (ra) hakkında İsm-i Azam’dır. Bunlardan Hakem ve Adl isimleri İmam-ı Azam Ebû Hanîfe hakkında İsm-i Azam’dır. Bunlardan Hayy ismi Gavs-ı Azam Abdülkadir Geylânî (ks) hakkında İsm-i Azam’dır. Bunlardan Kayyûm ismi de Müceddid-i Elf-i Sânî İmam-ı Rabbânî hakkında İsm-i Azam’dır. Hazret-i Üstad, daha başka zatların daha başka isimleri İsm-i Azam olarak gördüklerini de kaydeder.5 Bedîüzzaman’a göre, Rahmân ismi İbrâhim Hakkı gibi bir çok hakikat ehline İsm-i Azam’dır6, Züleyhâ’nın Hazret-i Yûsuf’a (as) karşı beslediği duygularda Vedûd ismi hâkimdir7, Hazret-i Yâkub’un (as) oğlu Hazret-i Yûsuf’a (as) karşı yaşadığı yoğun duygu ve şefkatte Rahmân ve Rahîm isimleri hâkimdir.8 Üstad Hazretleri, kendisinin de Kur’ân hizmeti ile ilgili olarak Rahîm ve Hakîm isimlerine mazhar olduğunu, bütün Risâle-i Nûr’un o mazhariyetin cilvelerinden ibâret bulunduğunu kaydeder.9

Bununla berâber Üstad Saîd Nursî’ye göre İsm-i Azamın diğer isimler arasında net delillerle öne çıkarılmaması ve belirtilmemesi, Allah’a bütün isimlerle ilticâyı netice vermiştir; doğru olan da budur. İsm-i Azam açıkça belirginleştirilmiş olsaydı, insan bilinçsizliği dolayısıyla Allah’ın sair isimlerini kıymetten düşürürdü. Oysa bu durum, kulluğa ve Allah’a yaklaşma ruhuna hiç de yakışmazdı.10 Demek İsm-i Azam’ın gizli bırakılması, başımız her dara girdiğinde, her sıkıntımızda, her derdimizde, her hâlimizde, Allah’tan her isteyişimizde “halimize” uygun bir İsm-i İlâhî ile Allah’a sığınmamıza, duâ etmemize ve Allah’tan istememize imkân veren bir tecellîdir.

Dipnotlar:

1- Rahmân Sûresi, 55/78; 2- Câmiü’s-Sağîr, 1/592; 3- Câmiü’s-Sağîr, 1/593; Tirmizî, Daavât, 3705; 4- Âyet: Âl-i İmrân Sûresi, 3/26, hadis: Câmiü’s-Sağîr, 1/594; 5- Lem’alar, s. 332; 6- Barla Lahikası, s. 188; 7- Mektûbât, s. 34; 8- Mektûbât, s. 35; 9- Mektûbât, s. 24; 10- Sözler, s. 662; Sünûhât, s. 19.




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

08.04.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (07.04.2010) - Risâle-i Nur’a göre dünya cereyanları

  (06.04.2010) - Kâfir âhirette marifet sahibi midir?

  (05.04.2010) - Otuz Bir Mart ve Bediüzzaman

  (04.04.2010) - Risâle-i Nur, Müslümanın konuşan yüreğidir

  (02.04.2010) - Şeytanın güçsüzlüğü

  (31.03.2010) - Cennet dostları

  (30.03.2010) - Namaz hakikatine ulaşmak için

  (29.03.2010) - Cennet-âsâ bir bahar

  (28.03.2010) - İdam-ı ebedî ve Cehennem azabı

  (26.03.2010) - Riyadan şirke, şirkten riyaya yollar var

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl