25 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Cevher İLHAN

“YÖK şartı” ve sürünceme…


A+ | A-

Başörtüsü yasağına karşı siyasetin demokratik mutâbakatının önünde şimdi de Anamuhalefet Partisi’nin yasağın kaldırılması için ileri sürdüğü, YÖK, yüzde 10 seçim barajı ve dokunulmazlıkların bir “paket” olarak eklenmesi gösterilmekte.

Türkiye’nin Mart’ta artık seçim sürecine gireceğini söyleyen iktidar partisi sözcüleri, “Bu çok zaman alır, mümkün değil” diye siyasî rakiplerini işi yokuşa sürmek”le suçlamaktalar.

Oysa, herkes biliyor ki, partiler arası komisyonda uzlaşıldıktan sonra sözkonusu tâdilatın Meclis’ten geçmesi, iddia edildiği gibi ayları değil, ancak birkaç haftayı alır. YÖK’ün yapısı için başta Anayasa’nın 130. ve 131. maddeleri ile Yüksek Öğretim Kanunu’nun değiştirilmesini gerektiriyor; lâkin diğer hususlar öyle değil. “Yüzde 10 seçim barajı” için seçim kanununda tek kelimelik tashih kâfi. Milletvekili kürsü dokunulmazlığı ise AB standartlarında belirlenmiş; bunun esas alınması yeterli.

Kaldı ki bütün bu teklifler, iktidar partisinin millete vaad ettiği “düzenlemeler”in başında gelmekte…

AKP’NİN VAADLERİ…

26 Eylül 2002’de “Her şey Türkiye için” başlığını taşıyan AKP’nin ilk “seçim beyannâmesi”nde “temel hak ve özgürlükler” bölümünde, evrensel hukukun iç hukukun parçası haline getirildiğine ve AB’ye tam üyeliğin ön şartı olan Kopenhag Kriterleri’ndeki temel hak ve özgürlüklere atıfta bulunularak, siyasî partiler ve sivil toplumla mutâbakat ve işbirliği aranacağı belirtilmiş..

İlk AKP hükûmetinin kurulduğu 16 Kasım 2002’de Genel Başkan sıfatıyla “Recep Tayyip Erdoğan” imzasıyla kamuoyuna deklâre edilen AKP’nin “Âcil Eylem Plânı”nda, “YÖK’ün yapısı”nın değiştirilmesi başta olmak üzere bütün bunlar sayılıp söz verilmiş. Seçim sisteminden Siyasî Partiler Kanununa kadar temel sorun alanlarında “siyasî ve idarî düzenlemeler” takvime bağlanıp tek tek taahhüd edilmiş.

Devamında, hükûmet programlarında, hak ve özgürlüklerle ilgili düzenlemelerin evrensel düzeydeki AB normları çerçevesinde sür’atle yapılacağı teminatıyla, “Bir yıl içinde üniversitelerin idarî ve akademik özerkliğe kavuşmaları sağlanıp YÖK’ün yeniden yapılandırılacağı” yazılmış.

Ayrıca “dokunulmazlıklar”ın “kürsü dokunulmazlığı”yla sınırlandırılması AKP’nin en başta verdiği vaadlerin arasında yer almış.

Keza AKP hükûmetinin ilk Millî Eğitim Bakanı Mumcu ile ardından yedi yıl bu görevi yürüten Çelik’in, “YÖK’ün yapısının değiştirilmesi”ni bakanlıklarının öncelikli ve “birinci görevi” olarak saydıkları vaadleri, arşivlerde. Buna bağlı olarak parti yetkililerinin miting meydanlarında “12 Eylül darbesi ürünü YÖK’ün düzeltileceği” ve “Başörtüsü nâmusumuzdur” ifâdeleri hâfızalarda…

Kısacası, YÖK’ün bütün demokratik ülkelerde olduğu gibi sâdece yüksek öğretimde koordinasyonla kalması; akademik eşgüdümü sağlayan bir akademik kurul haline getirilmesi, üniversitelerin özerkliğe kavuşturulmasının gereği, dünden bugüne her fırsatta deklâre edildi.

AKP sözcüleri, hâlen “YÖK yapısı kesinlikle değişmeli” diye konuşmaktalar. YÖK Başkanı da zaman zaman bunu dile getirmekte…

Bu bakımdan Başbakan’ın ve iktidar partisi sözcülerinin üniversitelerin özerkliği ve eğitim özgürlüğü açısından başörtüsü yasağının kaldırılmasıyla ilgili CHP’nin “YÖK önerisi”ni “işi yokuşa sürmek” olarak yorumlayıp vazgeçmesinin hiçbir mâkuliyeti yok.

UZLAŞMA KAPISINI KAPATAN…

Tesbit şu ki, iktidar partisinin “başörtüsü yasağı”nı demokratik irâde ve toplumsal uzlaşmayla aşmak yerine, hâlâ yasal ve anayasal düzenleme ile çözme tavrı çıkmaza sürüklemekte. Özellikle yakın konu YÖK’ü de içine alan “şartları” peşinen müzakereden kaçınması, daha baştan süreci kilitlemekte.

Diyelim ki başörtüsü meselesinde iç tartışmalarla kırılgan hale gelen CHP, sözkonusu “önerileri” bahane olarak ortaya attı. Peki, iktidar partisinin bu bahaneleri karşılayıp, en azından YÖK’ü müzakere masasına yatırıp, çözümü kolaylaştırması gerekmez miydi? Oysa samimiyet, ortak çözüme dair bütün teklifleri ön şartsız görüşmeyi gerektirmekte…

Tekrar başa dönülüyor, ama yine mutâbakat zemini yok. Bir AKP Grup Başkanvekilinin, “CHP’nin bütün şartlarını kabul ediyoruz, gelin çözelim” çağrısına, CHP’den “Caymadık, hodri meydan!” cevabı geliyor! Ancak çözüm yine berhava, bir başka bahara bırakılıyor. Partilerin karşılıklı adım atmak yerine, politik propaganda alanlarına odaklanmaları siyasî hastalığı ve handikabı nüksediyor. Karşılıklı suçlamalarla peşinen ipler kopartılıyor; siyasî hesaplarla popülist politik polemiklerle uzlaşma kapısı kapatılıyor. Sonuçta “samimiyet sınavı”nda siyaset yine sınıfta kalıyor. Ve sorun, yine “seçim malzemesi” olarak sürüncemede kalıyor. Yine olan hak ve özgürlüklere oluyor…

Vaziyet bu…

25.10.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.10.2010) - “Kamusal alan” sabotesi…

  (22.10.2010) - Siyasetin başörtüsü çarkı…

  (20.10.2010) - “Komşularla sıfır sorun” bu mu?

  (19.10.2010) - “Füze kalkanı” çarpıtması…

  (18.10.2010) - “Füze kalkanı” derin müzakereleri…

  (17.10.2010) - Politik ikiyüzlülük ve çarpıklıklar…

  (15.10.2010) - Çelişkili dış politika arızaları…

  (13.10.2010) - Türkiye, İsrail’in OECD’sine katılıyor! (2)

  (12.10.2010) - Türkiye İsrail’in OECD’sine katılıyor!

  (10.10.2010) - İktidarın stratejisi yok...


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.