"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yazmak da bir duâdır

Abdullah ŞAHİN
28 Aralık 2019, Cumartesi 00:01
Her insan, birikim ve kazanımları ve hayat pencerelerinden bakışı keyfiyetinde, isterse, bazı mevzularda birşeyler yazabilir.

Yüce Yaratıcı, fıtrattan, her insana yazıyla kendini ve düşüncelerini anlatma istidadı vermiştir.

Alak Sûresi 4. Âyetinde “İnsana kalemle yazı yazmayı öğreten Allah’tır” âyeti bu gayenin hem evveli hem ahiri veya bir diğer deyişle, hem başlangıç ve ilham kaynağı, hem de neticesidir.

Yazılanların istenilen gayeye hizmet etmesi ve keyfiyeti açısından, hayat boyu yapılacak öncelikli iş tabiî ki okumaktan geçer. Değişik mevzularda, binbir emek verilerek yazılan kitapların mütâlâasıyla birlikte, içinde bulunduğumuz kâinat kitabını, varlıkları, toplumu vb. daima okur vaziyette bulunmak, yazacak kişinin olmazsa olmazıdır.

“Okumak ve yazmak” deyince, insanlığın ve toplumun böyle tedenni ve kaoslar içinde boğuştuğu, içinde yaşadığımız fitneler asrında, Kur’ân’dan süzülen ve âleme bir güneş gibi doğup, insanlığın istek ve ihtiyaçlarını, hikmet, fen, inanç ve din açısından, Nurlar’la iştigal eden her gönül erinin, aslında kendi çapında ve keyfiyetinde bir yazar olduğu veya olma istidadını taşıdığıdır.

Bunu anlamak için çok araştırma yapmaya gerek yok.

Matbuat âleminde ilhamını Kur’ân Nurları Risale-i Nurlar’dan alan ve onun ilânatçılığı görevini üstlenen Yeni Asya Gazetesi’nin, başka hiçbir gazeteye nasip olmayan, ismi bilinen ve bilinmeyen yüzlerce yazarı bunun açık bir teyididir. Yeni Asya bu haliyle bir gazetenin ötesinde, aynı anda bir “Yazarlar Okulu” hüviyetini taşımaktadır.

Nurlar’daki hakikatleri okuyup massederken aldığımız lezzetlerle, farz-ı ayn vazifemiz olan, başta kendi nefsimiz olmak üzere, başkalara tebliğinde aldığımız lezzetler ve bunların her ikisinde yaşanan ulvî hatıraların en küçüğünün bile yazıya dökülmesi muhteşem bir gazete yazısı olmaya lâyık ve namzettir. Geriye kala kala elini kaleme veya bilgisayar ve daktilo tuşlarına dokunmak kalıyor.

İnsanlığın maddî savaşlarla islâhı devrinin geride kaldığı ve geçer akçe olmadığı şuuruyla; ilk önce nefsimizden başlayarak, içinde yaşadığımız toplumu ve insanlık âlemini güzel olan yola, Hz. Rasulullah’ın (asm) yoluna sevk etme yolunda Nurlar kılıç ve kâlemimiz olacak.

Aslında yazılan her yazı, ortaya çıkan her eser, bir lütf-u İlâhî olmakla birlikte; yazarın Yüce Yaratıcıya bir duâsı ve bir muhtaçlık belgesidir.

Haydi Nur kahramanları, hep birlikte, gayretle daha çok okumaya ve yazı yazmak için tuşlarla temas etmeye... Gerisi mi?

Gerisi, bizim vazifemiz olmayan, tevfik-i İlâhiyeye ait olanı...

NOT: Nurun istikametli bir kahramanı aziz dostum Ermenekli Haydar Açıkbaş kardeşimizin vefatını teessürle öğrendik, Rabbim gani gani rahmet eylesin,  ailesine sabr-ı cemil versin.

Okunma Sayısı: 1575
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı