"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’da duâ bahsi

Adil SÖYLEMEZ
14 Ağustos 2016, Pazar
Duâ, biz kulların şu muazzam büyüklükteki kâinatta muhtaç ve aciz birer varlık olduğumuzun en büyük nişanesidir.

Duâ, âlemlerin Rabbi olan Allah-u Teâlâ’ya acziyetimizi ve muhtaçlığımızı bildiren en açık beyandır. Biz kullar Rezzak olan şanı yüce Allah’tan bizlere nimet ve ihsanlar da bulunması için niyaz eder ve sonucunda da sebat göstererek takdir-i İlâhi’yi bekleriz. Bu durum kulluğun en önemli gayelerinden birisidir. Gayret bizden tevfik Allah’tandır. Duâ kavramına benzer daha birçok kelime daha vardır. Örnek vermek gerekirse duâ, ubudiyet ve tevekkül gibi kelimeler duâ ibadeti ile bağlantılı kavramlardır. Kul duâ eder, sonucunu Allah’a bırakır. İşte bu tevekküldür. Yani kulun yaratıcısına kayıtsız ve şartsız güvenmesidir. Tevekkülde, ubudiyetin yani kulluğun zirvesidir. Çünkü Allah’ın en sevdiği kullar kendisine kayıtsız şartsız inanmış ve güvenmiş kullarıdır. Bu da Rabbimizin huzurunda kulluğun en zirve noktasıdır. 

Duânın ne kadar ehemmiyetli bir ibadet olduğunu Kur’ân-ı Kerîm’de Rabbimiz şu iki âyetle açıkça zikretmektedir: 

“Duâ etmekten kibirlenenler hakir olarak Cehenneme gireceklerdir.” 1

“De ki: Eğer duânız olmasa Rabbim katında ne ehemmiyetiniz var?” 2

 Mukaddes kitabımızda bu minvalde daha birçok âyet mevcuttur. (Detaylı bilgi için şu sûrelere bakılabilir: Enbiya, Hac, Mü’min, Fatiha, Furkan, Bakara, Zariyat.)

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur Külliyatı’nda duâ, ubudiyet ve tevekkül konularına sıklıkla değinmiştir. Öyle ki, Risale-i Nur’da bir kulun Rabbine niyaz edebileceği en fasih ve belâgatli duâlara rastlamak mümkündür. Üstad Hazretleri hem duâ nedir, ehemmiyeti nedir gibi konuları izah etmiştir hem de bizzat kendi dilinden ettiği duâları biz Nur Talebeleriyle paylaşmıştır. 

Risale-i Nur’da duâ ile alâkalı en geniş izahatlardan birisi Mektubat’ın 24. Mektubunun 1. Zeyli’nde yer almaktadır. Bediüzzaman Hazretleri, “De ki: Eğer duânız olmasa Rabbim katında ne ehemmiyetiniz var?” âyetini beş nükte halinde şu şekilde açıklamıştır: 

Birinci Nükte: Duâ bir sırr-ı azîm-i ubudiyettir; belki ubudiyetin ruhu hükmündedir. 

İkinci Nükte: “Duânın tesiri azimdir. Hususan duâ külliyet kesbederek devam etse, netice vermesi galiptir… Hâlık-ı Âlem istikbalde o Zât’ı (Hz. Muhammed), nev-i beşer nâmına, o gelecek duâyı kabul etmiş, kâinatı halk etmiş… İşte ey Müslüman! Senin rûz-ı mahşerde böyle bir şefiin var. Bu şefiin şefaatini kendine celbetmek için O’nun sünnetine ittiba et!”

Üçüncü Nükte: “Duâyı kavlî-i ihtiyarinin makbuliyeti iki cihetledir; ya aynı matlubu ile makbul olur veyahut daha evlâsı verilir. Meselâ birisi kendine bir erkek evlât ister. Cenâb-ı Hak Hz. Meryem gibi bir kız evlâdını verir. ‘Duâsı kabul olunmadı’ denilmez; ‘daha evlâ bir surette kabul edildi’ denilir. Hem bazen kendi dünyasının saadeti için duâ eder, duâsı ahiret için kabul olunur; ‘duâsı reddedildi denilmez’; belki ‘daha evlâ bir surette kabul edildi’ denilir.” 

Dördüncü Nükte:  “Duânın en güzel, en lâtif, en leziz, en hazır meyvesi şudur: Duâ eden adam bilir ki, birisi onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir. Onun kudret eli her şeye yetişir. Bir Kerim Zât var, ona bakar, ünsiyet verir. Bu kişi O’nun huzurunda kendini tasavvur ederek bir ferah, bir inşirah duyar, dünya kadar ağır yükü üzerinden atıp ‘Elhamdülillah’ der.”

Beşinci Nükte: “Duâ ubudiyetin ruhudur ve halis bir imanın neticesidir. Çünkü duâ eden adam, duâsıyla gösteriyor ki, bütün kâinata hükmeden birisi var ki, en küçük işlerime ıttılaı var.” Nitekim ‘Rabbiniz buyurdu ki: Bana duâ edin, size cevap vereyim.’ Eğer vermek istemeseydi, istemek vermezdi.3

Dipnotlar: 1- Kur’ân-ı Kerim, Mü’min Sûresi, 60. ayet. 2- Kur’ân-ı Kerîm, Furkan Sûresi, 77. âyet. 3- Risale-i Nur Külliyatı, Mektubat 24, Mektup 1. Zeyl. 

 

Okunma Sayısı: 29871
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı