"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Suriye Dürzîleri ve Süveyda çatışmaları

Muhammet ÖRTLEK
02 Ağustos 2025, Cumartesi
Suriye’de Dürzî milisleri, Bedevî aşiretleri ve hükümet güçleri arasında Süveyda’da yaşanan şiddetli çatışmalar, İsrail’in 16 Temmuz’da Suriye Cumhurbaşkanlığı ve Savunma Bakanlığı başta olmak üzere, muhtelif hedefleri savaş uçaklarıyla vurması, bölgedeki etnik ve mezhebî kırılganlığı bir kez daha hatırlattı.

Her ne kadar 20 Temmuz’da Süveyda’da ateşkes yapılmışsa da, bölgede “temkinli sessizlik hâkim”. Dürzîlerde hâlen, 3 Mayıs’ta geçiş hükümetinin silâhlı şiddetine maruz kalmalarının çekinceleri de mevcut.

Esad sonrasında, “İsrail’in, Suriye’de tercihi federatif yönetimden yanadır. Bu anlamda Tel-Aviv’in özerk Dürzî bölgesi oluşturulması için, Dürzîlerin hamiliğini üstlendiği” kuvvetle muhtemeldir.

Ancak Suriye Dürzîleri farklı gruplara ayrılmaktadırlar. Bunlardan birincisi Süveyda’daki çatışmalarında odağındaki Dürzîlerin başındaki Hikmet el-Hicrî Grubu var. Çatışmalarda, el-Hicrî’nin görüşlerine katılmayan ve Şam’la daha pragmatik ilişki kuran Dürzî gruplar da, el-Hicrî’nin yanında yer aldılar. 

Çatışmalara katılan ikinci Dürzî grup ise, Rijal el-Karame (Onurlu Adamlar)’dir. Grubun Sözcüsü Basim Ebu Fakhr, Süveyda’daki çatışmalar tırmanmadan Savunma Bakanlığı’yla görüşmeler yapmıştı. Fakat Basim Ebu Fakhr “el-Hicrî ile aynı fikirde değildik, ama işgalci güçlerle savaşıyoruz, kendimizi savunmak durumundayız” ifadeleriyle çatışmalarda yer alıyorlar.

Üçüncü grup da önceden hükümetle ilişkileri olan Liva el-Cebel Dürzîleri’dir. Grubun Sözcüsü Ziyad Ebu Tafeş “Süveyda’daki çatışmalardan evvel el-Hicrî’nin duruşunu gerçekçi bulmazken, çatışmalara katılarak, şimdi Şam hükümetini ‘terörist’” olarak tanımlıyor.

Dördüncüsü Leys el-Belus Grubu. Grup, çatışmaların başlangıcında Süveyda’ya giren Şam güçlerinden bir heyeti ağırlamıştı. Her ne kadar Leys el-Belus grubu başlangıçta, çatışmalardan el-Hicrî grubunu sorumlu tutsa da sonra diğer Dürzîlerle birlikte çatışmalara katıldılar.

Beşincisi daha önceden Rijal el-Karame Grubu’ndan ayrılan ve aşiret milisleriyle de savaşan Şeyh el-Karame Güçleri Grubu, son gelişmeler hakkında Leys el-Belus Grubu’nu kesin bir dille eleştirmiş ve el-Hicrî’nin görüşlerini desteklediğini bildirmişti.

Kimilerine göre “el-Hicrî, Dürzî devleti düşüncesini savunmuyor. El-Hicrî’nin asıl amacının Süveyda’da nihaî bir statüde çözümün temelinin merkezî olmayan ve laik bir hükümet için anayasal güvence sağlamak.” Şam’la pragmatik ilişki içerisindeki Liva el-Cebel ve Rijal el-Karame gibi gruplar da bu düşünceyi önemsiyor olabilirler.

Ayrıca bazılarına göre de el-Hicrî’ye yöneltilen “ayrılıkçı suçlaması, el-Hicrî’nin Dürzîler için uluslararası koruma talebinden kaynaklanıyor.” İsrail’in, Şam güçlerinin Süveyda’yı ele geçirmelerini engellemek için Suriye unsurlarına hava saldırıları düzenlemesi de, bir anlamda el-Hicrî’nin uluslararası koruma talebine dayandırılıyor.

“Esad’la savaşırken muhaliflerin kendi bölgelerini korumak için uluslararası müdahale çağrılarının ayrılıkçı şeklinde değerlendirilmediğini ve ABD’nin SDG’nin mevcut durumunu muhafaza edebilmek üzere korumasının/desteklemesinin ayrılıkçı olmadığını” iddia edenler de var. Ancak gelinen noktada SDG’nin özerklik talebinden vaz geçtiğine dair bir emare mevcut değil. Benzer durumda, el-Hicrî’nin uluslararası koruma talebinin, İsrail destekli bir özerk Dürzî bölgesine evrilebileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Zikredilen ihtimalin gerçekleşmesi hâlinde Lübnan ve Ürdün gibi ülkelerdeki Dürzîlerin de benzer taleplerde bulunması, elbette siyasî yapısı etnik-mezhebî bölünmelere dayanan Lübnan’ın kırılganlığını daha da arttıracaktır. Üniter devlet yapısını korumaya çalışan Ürdün ise, Filistinli mülteciler sorununa ek olarak, bir de Dürzî özerklik talepleriyle meşgul olacaktır.

Bölgesel aktörlerin Şara’dan reform beklentisinin devam etmesi de, Suriye merkezli etnik-mezhebî fay hareketliliğinden olumsuz etkilenmemek içindir. –Devam edecek–

Okunma Sayısı: 449
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı