Şerefli bir davanın savunucusu Şeref Karcı elveda dedi.
Ben beni bildim bileli Şeref abi hizmetlerle iç içeydi. 77 yaşına kadar istikrarlı bir hayat herkese nasip olmaz. Hele hele son yıllarda ufak bir pürüzde hemen ceketini alıp gidenleri görünce insan hayret ediyor.
Celal Yalçın, Ramazan Keklik, Osman Alper ve Şeref Karcı; Malatya’da Risale-i Nur hizmetlerinin öncülerindendir. En önemli özellikleri de son nefese kadar hizmetle alakadar olmalarıdır. İnsan değişir mi? Maalesef bazılarının zikzakları insanın başını döndürüyor. Sorarsanız hiçbiri siyasetçi değil. Aslında bal gibi siyaset yapıyorlar. Ama çetrefelli zikzaklı olduklarından ne yapacakları belli olmuyor. Üstadın zamanından beri bu haller yaşanıyor.
Yakında yine Tuti kuşları ötmeye başlar. Bunları görünce insan Şeref abi gibileri takdir ediyor ve sonsuza kadar duâlarla uğurluyor. Şeref Karcı 6 Şubat deprem sonucu oğlu Fatih’in yanına İstanbul’a gitti. 2 ay kadar orada kaldı. Geçen cumartesi vefat haberi geldi. Pazar günü Malatya’da dualarla toprağa verildi. Sanki bedenimin bir parçası gitti. Onunla çok hatıralarımız olmuştu. Hangi birisini yazayım ki?
İnsan böyle durumlarda lal kalıyor. Kadere teslim olmaktan başka elimizden bir şey gelmiyor. İttihad gazetesiyle başlayan Yeni Asya ile devam eden müdakkik bir okuyucu olması sonuna kadar devam etti. Son telefon görüşmemizde “Elvada” dedi. Moral vermeye çalıştım. 77 yaşındaki Şeref abiyi toprağa vermek bize nasip olmadı. Malatya’daki sebatkâr kardeşler bizim yerimize ona son görevlerini yaptılar. Oğulları Hüseyin, Fatih ve Ahmet kardeşler onun manevi mirasına sahip çıkarlar inşallah. Şeker hastası olmasına rağmen kalp kriziyle vefatı gerçekleşti. Muhterem ağabeyim seni hiç unutmayacak, hep dualar edeceğiz.