Günlerden bir gün akşama doğru 2 bayan büroya geldiler.
Birisi düzgün giyimli, diğeri acayip kılıklıydı. Tesettürlü olan diğerine kitaplarını anlatmaya başladı. Arada biz de katkıda bulunduk. Sonunda birkaç kitap alıp gittiler.
Aradan 20 gün geçmişti ki akşama doğru pür tesettürlü, siyah gözlüklü bir bayan selâm vererek içeriye girdi.
- Beni tanıdınız mı, dedi.
Bende:
- Hayır tanıyamadım, dedim.
- Ben geçenlerde falancayla gelmiştim ya!
- Aferin, işte bu ya... dedim.
Tebrik ederek kutladım.
- Sizi meraktan kurtarayım, diyerek anlatmaya başladı.
Sosyetik bir aileden geldiğini, din, iman, Kur’ân, peygamber konusunda sıfır olduklarını, yakın çevresinin aksine yeni arkadaşlar bulduğunu ve artık güzel bir hayat yaşayacağını heyecanla anlattı. Daha önce İslâmiyeti eski çağların dini olarak gördüklerini, bu zamanda o çağın kitabına göre yaşamanın imkânsızlığını biliyordum. Şimdi anladım ki bunlar yanlış ve cahilane fikirlermiş, dedi. Birkaç kitap daha aldı. Çok memnun olarak ayrılırken bize hoşgörülü davrandığımızdan dolayı teşekkürlerini sundu.
Selâm olsun uyananlara...